Hata

126 10 25
                                    

Flashback


Kawashi beni çektiği gibi konuştu. Neden bu kadar endişeliydi bilmiyordum.

"Minori, şifreyi anladım!"

Evet! Sonunda ne demeye çalıştığını anlayacaktım.

"Cümleler tersten ve de ingilizce olarak yazılmış! Bak!"

Dedi ve de kağıdı gösterdi.

wonk i. ereh gnihton s'ereht. siht teg dluow uoy ekil enoemos taht wonk i nda. enif eb dluow i. yawyella ikiuroh siht teg uoy nehw.

"Yazı bu. Wonk i. Terse çevirirsen i know! Yani biliyorum! Yazıda anlatılmak istenen bir konu var. Kelimeleri çevirmelisin!"

Tabi ya! O zaman anlamlı oluyor. Tamamen terse çevirince şu oluşuyor.

"I know. There's nothing here. And I know that someone like you would get this. I would be fine. When you get this horuiki alleyway"

Bunu aldığında horuiki geçidi mi? Alleyway, ara sokak anlamına da geliyor aslında

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bunu aldığında horuiki geçidi mi? Alleyway, ara sokak anlamına da geliyor aslında. Bekle, Horuiki ara sokağından mı bahsediyor?! İyi de ne olmuş olabilir ki? Ayrıca benim için sorun olmaz ne alaka? Sorun olmuş ki yazmışsın. Bekle! Horuiki ara sokağında bir şey mi oldu ona?!

-

Çantamı aldığım gibi dışarı çıktım.

Flashback Sonu

Şu anda son hızımla uçuyorum. Aklımda tek bir duygu var. Endişe. Bir şey olacağı belliymiş ki yazmış, ve de ben bunu bir hafta sonra anlayabildim! Ya başına bir iş geldiyse?

~

Ara sokağın başında onlarca koruma vardı. Fakat umrumda olmadı. Uçarak yanlarından geçmeye denedim, fakat biri son anda beni tutup yere fırlattı. Yerden hızlı bir hamleyle kalkıp o korumayı diğerlerinin üzerine atıp içeri doğru tekrar uçtum.

Tanımadığım bir, hayır bir sürü adamla Hawks tek başına savaşmayı deniyordu! Aptal, öyle yapamazsın! Hem senin ajansındaki kahramanlar nerede ki?

Hawks geldiğimi farketti. Gülümseyip savaşmaya devam etti. Böyle bir anda nasıl gülümsüyorsun?! Adamın elinde parmağını dokundursan yaracak derecede bir kılıç var! (Hayır stain değil)

Sanırım Hawks'ın savaştığı villain patronlarıydı, çünkü ben de saldırmaya hazırlanmışken daha üst seviye birkaç koruma elindeki silahlarla bana doğru geldiler.

Hem mermilerden kaçıp hem onlara saldırmak kolay değildi. Ve de arkamdaki alt seviye korumalar da kalkmışlardı ve bana doğru ilerliyorlardı. Şu anda kaçamazdım. Mermilerden zar zor kaçıp onları yenmem gerekiyordu.

Yağmur damlalarından kaçar gibi yerimde duramıyordum. Bir saniye bile dursam toprağı boylardım. Korumaları yolumdan çekip üst seviye olanlara ilerledim. Fakat tam koşup uçacakken sağ kanadımda büyük bir acı hissettim. Kanadım vurulmuştu!

Umursamayıp tekrar üstlerine atlayacaktım, fakat bu sefer iki kanadımda da aynı acıdan hissetmeye başlamıştım. İki kanadım da devre dışıydı. Uçamazken onları yenmek baya zor olacaktı.

Adamlarla savaşırken bir inleme sesi duydum ve de inlemenin geldiği yere baktım. İnleyen-... Hawks mı?!

O an orada dona kaldım. Sanki zaman benim için yavaşlamış gibiydi. Hawks dışında herkes duruyor gibiydi. O an birisi kanadımı çekip kopardı. Benimse o anki düşüncemden midir bilmiyorum fakat canım hiç acımamıştı. O an kendimi tutamadım.

Kopuk kanadımı tutan kişiye bir tekme attım. Kanadım adamın karnına yapıştı. Hayır, karnına girdi?! Ve de, kanattı?! Özgünlüğüm, gelişiyor muydu?

Hemen düşüncelerimden sıyrılıp tekrar Hawks'ın olduğu yere baktım. Elinde kılıç olan adam kılıcıyla Hawks'a kesikler atıyordu. Bu sahneyi daha fazla izlemeye dayanamadım, ve de adamın elindeki kopuk kanadımı alıp ona doğru savurdum. Adam savurduğum yerden ikiye kesilmişti! O an zaferle sırıtmıştım.

Hala takılı olan sol kanadımı da kendim kopardım, ve de üsterine doğru atladım. Hepsine aynısını yaşatmak istiyordum. Hepsine. Fakat sonrasında kanadımın olması gereken yerde bir ağırlık hissettim. Kanatlarım yeniden çıkmıştı!

Bu gelişmeyi kullanacaktım. Mermilerden korunmak için sırtımdaki kanatları, adamları yolumdan çekmek içinse elimdeki kanatlarımı kullanacaktım. Bütün adamları ortadan ikiye ayırarak Hawks'ın olduğu yere doğru koşacaktım. Fakat baktığım anda gördüğüm şey yüzünden kalbimde büyük bir acı hissettim. Elinde kılıç olan adam kılıcını Hawks'a batırmıştı!

"Hayır!" Diye bağırıp elimdeki kanatları kılıçlı adama fırlattım. Adamın vücudu dört parçaya bölünmüştü. Hawks ise yere düştü. Hemen yanına gidip kontrol ettim. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Son kez bana gülümseyip gözlerini kapattı.

Hayır hayır hayır hayır! Şu anda olmaz! Bugün olmaz! Neden düzgünce yazmadın? Şifreli yazmasaydın daha erken gelebilirdim... Kim bilir zamanında yetişebildim mi? Ben... Seni seviyordum, Hawks... Hepsi benim hatam!

Another Wingy - Hawks x Reader (Cringe)Where stories live. Discover now