Minori İwasaki 19 yaşında bir acemi kahramandır. Hawks'ın ajansında çalışmaktadır ve de Hawks ile iyi bir ilişki içindedirler. Adeta iki arkadaş gibi. Kim bilirdi bir zaman arkadaştan daha fazlası olacaklarını?
Bu sabah biraz daha geç kalkmıştım. Keigo yanımda değildi. Büyük ihtimalle ajansa gitmişti. Yatakta doğrulup gözlerimi ovuşturdum. Ardından ayağa kalktım, ve de kostümümü giymeye başladım.
Kostümü giydim, ve de aynanın karşısına geçip saçlarımı taradım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Bunun gibi görünüyoruz -fotoğraf bana ait-)
Odamdan dışarı çıktım. Merdivenlerden aşağı indim, ve de Kawashi'ye selam verdim. Bir bardak meyve suyu içtim, ve de kapıdan dışarı çıktım.
Anahtarımı kontrol ettikten sonra ajansa doğru yürümeye başladım. Aklıma bir anda dün akşam Keigo'yla yaşadığımız sevgili olayı gelince biraz kendimden utandım. Gerçekten çok utanç verici bir gün olmuştu.
Kafamı iki tarafa sallayıp düşüncelerimden kurtuldum ve yola odaklandım. Birkaç dakika sonrasında ajansa ulaşmıştım. İçeri geçtim, ve de Keigo'nun ofisine ilerledim.
Kapıyı çaldım, ve içeri girdim. Keigo her seferinde olduğu gibi güler yüzle karşıladı. Selamlaştıktan sonra çantamı çıkarıp astım.
Keigo devriyeye çıktı, bense ofisinde bazı belgeleri inceliyordum. Evet, artık bu işi daha da ciddiye alıyordum. Eskisi gibi fazla çocuksu değildim.
~~~
Kapı açıldı, ve de Keigo içeri girdi. Devriyesi bitmiş olsa gerek. O zaman benim devriyeme kaldı yarım saat. Yarım saat daha yardım ederim, ardından devriyeye çıkardım.
Bilgisayardan Özgürlük Ordusu'nun üyeleriyle ilgili birkaç bilgi öğrenmeye çalışıyorduk. Bu villain ordusu yüzünden çoğu kişinin hayatı tehlikeye giriyordu. Birkaç eleman ise onları gözetliyordu.
~
Yazı yazmayı bitirince saate baktım. Devriye saatim gelmişti. Çantamı alıp dışarı çıktım. Ajanstan biraz uzaktaki bir yerde devriye yapıyordum. O yüzden biraz hızlı olsam iyi olacaktı.
-
Havada uçarak etrafı kontrol ediyor, bir sorun varsa aşağı inerek yardım ediyordum. Şu ana kadar pek de kötü bir olay olmamıştı. Bu iyi bir durumdu.
Etrafa göz atarken bir çocuk gördüm. Yeşil dalgalı saçları vardı. Ve de bir çatının üstünde aşağı bakıyordu?!
İyi bir durum olmadığını düşündüm, ve de çocuğu izlemeye karar verdim. Çocuk büyük ihtimalle kendi kendine konuşuyordu. Buradan duyulmuyordu, fakat belliydi.
Kendi kendine söylediği son şeyden sonra gözünden bir damla yaş geldi. Çocuk hafifce gülümsedi, ve de kendini aşağı bırakmaya çalıştı! Bu çocuk deli miydi?!
Aşağı, çocuğun olduğu çatıya doğru hızlı bir şekilde indim. Çocuk fazla aşağı düşemeden yetişmiş, çocuğu tutmuştum. Aşağıda ona bakan sarı saçlı çalı gibi saçları olan bir çocuk vardı. Arkadaşı olabileceğini düşündüm, fakat ondan önce onunla konuşmam gerekiyordu.
