3. BÖLÜM: Prangalar

90 21 50
                                    

Eski zamanlardan bu yana kölelik sistemi dünyada yaygın bir hale gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eski zamanlardan bu yana kölelik sistemi dünyada yaygın bir hale gelmişti. Ekonomik, siyasi , psikolojik, sistematik ve toplumsal olmak üzere çeşitli kollara uzanan, insanın hür iradesini ve özgürlüğünü kısıtlayan bu eylem aslında eylemsizliği hedeflemekteydi.

Kişi, önce küçük küçük sahibinin isteklerini yerine getirmekle başlıyordu batağa. Ardından bu istekler ricaya, rica şarta, şart da bir emir niteliğine ulaşıyordu.

Lily de bu kölelerden biri olmuştu bir bakıma. İlla onu zindana atmaya, boynuna zincir dolamaya veya ayağına demir bir top bağlanmasına gerek yoktu. Onun zindanı anıları olmuştu ; zinciri geçmişiyle yaptığı anlaşması, ayağına köstek olan demir topu ise yaratık diye adlandırdığı şeytandı.

O bir kukla haline gelmişti.

Dudaklarından çıkardığı iki kelime yüzünden seçimleri ve iradesi sözlü bir anlaşmaya maruz kalmış, taraf çizgisi çoktan belirlenmişti.

"Lily..."

"Uyan güzel kızım !"

"Bilincini zorlamaya çalış ve gözlerini arala ."

Duyduğu bir takım seslerin içinden en ayırt edebildiği ancak bunlarla sınırlıydı. Marcelina, bu Marcelina'dan başkası olmazdı.

"Niye tepki vermiyor Thomas, çoktan ayağa kalkması gerekiyordu. "

'Thomas ? " diye geçirdi içinden Lily. Hayatındaki karakterle bir isim daha katmıştı.

Ah, olmayan hayatına...

Sahi, neden uyanamıyordu?

Evet yaşıyordu , bilincindeydi ve her şeyi duyuyordu.

O zaman gözlerini açamamasına etki eden şey neydi?

"Bilemiyorum Julia, defalarca kez bedenini, damar yolunu, DNA kodlamasını ve nabzını kontrol ettik. Her şey normal olmasına rağmen hasta belirti göstermiyor. Şimdilik gözle görebileceğimiz nesnel bir olgu bulana dek bekleyeceğiz gibi duruyor, gelişmelerden sizi haberdar ederim."

Ve kapının hafif çarpıntı sesi genç kızın algılayabildiği kadarıyla boş olduğunu düşündüğü odada yankılandı.

Korkmaya başlamış , ancak bu belirtiyi gösterecek hiç bir unsur sergileyemiyordu. Sıcaktan terlemiş gibi hissediyordu lakin vücudu kuruydu ve göz kapakları açılmayı katiyen reddediyorlardı.

Sanki gözlerini açtığı o garip ormanda hissetmiş olduğu tarifi zor güç şuan kaybolmuş gibiydi.

Birisi gelip ağzını açmış, soluk borusundaki boşluktan cımbızla tek tek sinirlerini almış gibi hissediyordu.

Fazla rahat ve kendini kaybetmişe benziyordu. Yanındakilerin tam olarak ne olduğunu bilememesine rağmen huzurluydu ve bu, bu hissiyat bile korkunçtu...

ARAF| Ejderhanın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin