25.Bölüm Özel Bölüm

68 51 0
                                    

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Kerim bana umutsuzluk çiçeği demişti nedenini bilmiyordum.

Ay bana kirpi demişti, güzellik demişti, güzelim demişti ama en önemlisi de benim karanlığım demişti aklıma o gün kafasından şiir yazdığı an geldi o kadar çok mutluydum ki. Şiir dün gibi aklımda hatırlatıyım isterseniz sizlere de:

"Benim Gecem
Karanlığı içinde barındıran
Mutluluk için çabalayan
Çıkmazım benim.

Benim kirpim
Kendini korumaya çalışan
Benim karanlığım
Benim hiç olacağım bir karanlık."

Ya bu kadar masum biri nasıl bir suç işlemiş olabilir ki. Bu kadar acıları yaşayan bir insan birini niye kırar ki. Birde Kerim'in en son dediği cümle "Belki eninde sonunda gider belli mi olur?"

Ay beni bırakıp gidemezdi. Ay beni kanatamazdı. En önemlisi de kimsesiz bir kızın kimsesi olmuşken o umutlu, hayalleri olan kızı bir daha kimsesizliğe sürükleyemez ki. O kızın ailesi onu kimsesizliğe sürüklerken.

Ay beni bırakamazdı o benim en yakın dostumdu o benim en çok sevdiğim ve en çok güvendiğim kişiydi.

Sınıfa gittiğimde sınıfta hararetli konuşmalar vardı. Ve birde Ay'ın sırasına baktığımda çantası yoktu. Bu çocuk nereye kaybolmuştu ki. Hemen Ayaz'ın yanına gittim ve de sormaya başladım.

"Ayaz, Ay nerde?"

"Bilmiyorum Gece. Ani bir telefon aldı sınıftan aniden çıkıp gitti."

"Nereye gidebileceği hakkında bir bilgin var mı?

"Maalesef yok Gece. O içi dışı kapalı bir kutu gibidir. O kutunun içindekileri hiç bir zaman bilemezsin. O içi dışı kapalı kutunun anahtarı kimse sadece o bilebilir."

"Tamam teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Bende düşünmeye başladım Ay niye böyleydi, acaba geçmişinde ne yaptı.

Acaba niye ben gerçekleri bilemiyorum. Gerçekler niye bizden çok uzakta bir köşede anlamıyorum ki.

Teneffüste Kerim bizim sınıfın kapısına gelmişti. Lina bile daha bir şey diyemeden hemen Kerim'in yanına gittim.

"Noldu umutsuzluk çiçeği seninki seni terk mi etti?"

"Ne alaka. Bilmediğin konular hakkında farklı teoriler türetme tamam mı?"

"Valla güzel bir kızsın. Ay bir an seni terk etti sandım."

"Ay'ın beni terk etmek için sebebi yok ama senin bana umutsuzluk çiçeği demenin bir sebebi var bence."

"Umutsuz vakasın çünkü bu işin sonunda üzülen sen olacaksın. Ay'ın gerçeklerini öğrendiğinde sen onu bir daha görmek isteyecek misin."

"Ne biliyorsan söyle umurumda değil. Ben sadece Ay'ın dediklerine inanırım."

"Ama umutsuzluk çiçeği seni kaybetmemek için yalan söylerse."

"Ama onun da bana yalan söylemek için sebebi yok."

Bir el arkadan Kerim'i çevirirken ve yüzüne yumruk geçirirken etrafıma şaşkınlıkla bakınıyordum.

"Noldu gerçekleri söyleyecekmişin."

"Ay öyle bir söylerim ki varya."

"Sen ilk önce sakat kalmadan bu kavgadan kurtulmaya bak."

"Ben kurtulurum ama sen yanarsın. Benim için sorun yok hodri meydan."

"Neymiş oğlum benim gerçeklerim söyle."

"Kendi annesini öldüren bir insandan ne bekliyordunuz ki. Bana bulaşmamasını mı."

Beynimde düşünceler birbirlerine düğüm olmuşken şoktaydım. İnanamıyordum buna benim masum dediğim bir insan katil çıkmıştı. Hemde annesinin katili bir insan bunu nasıl kabullenir ki.

Hemen okuldan arkamı bakmadan gittiğimde yurda gidip hemen uyumak istedim o düşüncelerden kurtulmak istedim ama olmuyor beynimde bu kadar düşünce varken uyuyamıyorum.

Telefonuma mesaj bildirimi gelmişti. Ve de bu mesaj annesinin katili olan bir kişiden gelmişti.

"Hani ben sana vazgeçilmezimsin demiştim ya. Beni ilk terkeden sen oldun. Ben bu hayatta yalnızmışım ama hep yalanlara kandım. Beni bırakmayacağını sanarken ben sen beni ilk terkeden oldun. Elveda zaten bundan sonra buralarda olamayacağım. Sen benim karanlığımdın. Sen kendi karanlığına beni istemedin. Elveda bir daha görüşürsek eğer ya bu sefer yanan ikimizden biri olacak. Annemi bilerek öldürmedim hemde. Sen bana inanmazsın şimdi de son sözüm şu kime çok güveniyorsan onunla birlikte ol."

Bana Ay'ın attığı son mesajdı ve ben anlamıyordum. Bende suçluydum ama bir insanın annesini öldürmesi suçtur bence. Zamanla ortaya çıkacak her şey.

Bana dediği her şey gitti sadece umutsuzluk çiçeği olarak kaldım. Kerim'in dediği gibi ben umutsuz vakaydım.

Karanlıkta yolunu bulmaya çalışan bir hiçtim ben. Karanlık bensem hiçlikte bendim. Karanlık tek başına korkunçtu. Karanlık tek başına ıssızdı ve karanlık tek başına bir yokluk demekti.

Benim içimde bir umut kırıntısı kalmıştı Ay'ı terkeden ilk ben oldum onun en zor anında sahip çıkmadım ama onun yanında olacağım bundan sonra yaptıklarımın affı olmaz ama yine de uğraşacağım çabalayacağım ama onu kaybetmeyeceğim. Onun elini tutacağım onu yalnız bırakmayacağım. O benim her şeyim ben ise onun şu anda hiçbir şeyiyim ama Gece Yolcularının "Meyhaneler Sen" şarkısında dediği gibi:

"Meyhaneler sen
İçtikçe biten sen, senden vazgeçersem haram olsun.
Tüm kadehler sen, kırılıp düşen ben
Beni mahveden sen helal olsun."

Bu öykü burda son değil daha çok yasayacaklarımız var. Daha çok yolumuz var vazgeçiş döneminde değiliz her şeyi elimizden yitirmiş olabiliriz ama onları geri kazanma vakti. Bu savaşı yenme vakti. Yenilmenin vakti değil.

Devam Edecek

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤



______KAYAN UMUTLAR_______Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin