Memory Game | Choi Yeonjun

' , •11• , '

Telefonumun uçak modunu kaldırdığım anda 20+ cevapsız arama vardı. 6 tanesi çocuklardan gerisi Yeonjun'dandı. Seonyoo ve hatta Ningning dahi aramıştı.

Belki başka bir sorun için aramıştır diye düşünerek Ningning'i aradım. Açtığı anda bağırmaya başladı.

"HEY NERDESİN SEN!!" telefonu hafif kulağımdan çektim. Sanırım yine o olay yüzünden aramıştı.

"Kahretsin! sakin ol lütfen. Bağırma"

"ya nerdesin sen? Herkes seni arıyo"

"aramasın kimse beni! ben iyiyim." dedim sinirle.

"neler olduğunu anlatırmısın lütfen? Sen nerdesin ve neden Yeonjun'lar seni arıyo? Ayrıca sen neden onlardan kaçıyosun"

"atıcağım konuma gel. Anlatıcam" dedim kapatarak. Konumu attım ve telefonu kapatıp kenara koydum.

Saat akşam 20:10 olmuştu. Tabiikide anlatıcaktım çünkü o benim tek yakın ve güvendiğim arkadaşımdı. Hem hala onlarla konuşmaya devam ederse onada zarar gelebilirdi.

Birkaç dakika sonra kapı çaldı ve kalkıp açtığımda karşımda elinde bir poşet olan sarı saçlı Ningning ve Seonyoo işe karşılaştım.

Seonyoo'nun burda ne işi vardı bilmiyodum.

Direk içeri daldılar ve Ningning boyunuma atladı.

"evet bu gün kaçış yok" dedi Seonyoo paketi mutfağa koyarak.

Selamlaşmamızdan sonra getirdikleri taze çıtır tavuk yemiştik ve ardından birkaç soju içerek dertleşmeye başlamıştık. Daha doğrusu ben derdimi anlatmaya başlamıştım.

2 şişeden fazla içmeyecektim. Evet 2 şişe. 'Sarhoş olmamak için fazla değil mi?' diyeceksiniz ama bizim aile hafta sonu film izlerken içmeye alışık olduğu için haliyle bende 2 şişeden sonra sarhoş oluyodum.

"nasıl ya? Siz sevgili misiniz şuan?"
Dedi Ningning şaşkınca parmağını bana doğrulurturken.

Seonyoo göz devirdi ve
"Yeonjun çıkma teklifi etmiş kızda kabul etmiş o zaman ne oluyolar düşman mı Ning" dedi.

Başımı iki yana salladığımda dudakları aralanmıştı.

"sevgili değiliz"

"nasıl kızım? Karı kocamı oldunuz o zaman!?" dedi elini sallayarak.

"hayır.. Dün çok fena bi olay oldu bu yüzden yarın okuldan kaydımı sildircem."

Konuları anlatırken tekrardan salya sümük olmuştum. Neyse ki 1 şişeden sonra midem kaldıramamıştı.

Seonyoo ardı ardına hepsine küfür yağdırırken bi andanda 'onlar yapmaz' havasındaydı.

Ningning ise sadece 'ben olsam bitane koyardım malum yerlerine' diyodu.

Bende isterdim koymak ama o an korkudan sadece bir an önce evden çıkmak istiyodum.

'artık bu evde tek başıma yaşıyacağım bu yüzden yarı zamanlı iş bulup okulu bırakmam lazım" dedim.

"ne diyon kızım sen?" dedi Seonyoo elini kaldırarak.

"kendimi yetindirmem için okulu bırakmam lazım. Bunu yapmak zorundayım" dedim dudağımı büzerek.

"olmaz. Ben babamdan isterim para. Okulu bırakmamalısın" dedi Ningning kaşlarını çatarak.

"çok teşekkürler ama nereye kadar. Lütfen işime engel olmayın bu benim kararım"

Israr etmek isteselerde üstüme gelmemek için susmuştular. O gün bende kaldılar ve yarın Seonyoo okula gitmek için bizden önce gitmişti. Okullarımız onunla aynı değildi.

Birlikte Ningningle okula gittik. Ben birdaha gitmemek için o ise birşeyler öğrenmek için.

Yollarımız ayrıldığında Zil çalmış ve bütün sınıfların dersi başlamıştı. Ben ise müdürün odasına gidiyodum.

Bir anda kolumdan biri tutmuş ve beni hemen yanımızdaki kız WC si ile Erkek WC si arasındaki Temizlik odasına çekmişti.

"şimdi sakince sus ve beni dinle"

Naber.
Finale son 4 bölüm.

Herşey yavaşça açığa çıkıcak Keyif Time.

Soru sormaya gerek yok diye düşünüyorum yinede teorisi olan buraya bırakabilir 👉

ben kaçıyorum o zaman keyfinize bakın
🫡🫡

~K.J