Yeonjun bileğimden tutarak beni bir yere sürüklediğinde gördüğüm mezarlığın önündeki isimlere baktım
'Lee Kuina, Lee Jisun' ve 'Lee Mina...'
"Şimdi inanıyomusun bize?"
Sertçe yutkunarak annemin mezarının önüne çöktüm. Bu olamazdı. En değer verdiğim 3 insanı kaybetmiş olamazdım.
"Hayır... hayır hayır hayır" gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı.
Yeonjun: "İşte bu yüzden bizde kalmalısın... bize inanmalısın. Çünkü Eun-shi... artık güvenebileceğin kimsen kalmadı"
Haklıydı... artık kimsem kalmamıştı. Boğazımda kalan yumru ile gözlerimi kapattım ve yutkunmaya çalıştım.
"Ben arabada bekliyorum... vedalaş sonra gel. Arabanın nerde olduğunu biliyorsun" dedi ve gitmişti.
Kendimi tutamayarak ağlamaya başlamıştım. Sanırım gerçekten hafızamı kaybetmiştim. Çocukların benim arkadaşım olduğuna hâlâ pek inanamasamda kimsem kalmamıştı. Dedikleri doğru olabilirdi. Onlara güvenmek zorunda olabilirdim.
Ailemle hep birlikte kaldığımız evde tek başıma ne zamana kadar kalabilirdim bilmiyorum ama evin her köşesine baktığımda ayrı ayrı anılarımızın gözümün önünde canlanacağına dayanamayabilirdim.
Günün birinde böyle bir manzarayı göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Ben Yeonjun'u nasıl sevmiştim? Yakışıklı çocuktu ama böyle bir çocuk beni nasıl sevebilmişti. Belkide öyle birşey olmamıştı.
Avucumun içine toprağı almış ağlarken soğuk rüzgar saçlarımı savuruyordu. Şu anda annemin dizine yatıp başımı okşamasına ihtiyacım vardı... o günlere dönmeyi çok istiyodum...
________________
()
"Hadi Eunhwa ye şu yemeğini artık" diyerek derin bir nefes verdi Soobin.
"Üstüne gelmeyin kızın. Ailesinin öldüğünü yeni öğrendi sonuçta. İştahı kapanmıştır."
Dedi Beomgyu meyve suyundan içerken.
"İyi de yemezse çökecek. Haline bak"
Diyerek çıkıştı Taehyun.
Kai: "Ağzına tıkın o zaman"
Hiçbirini takmıyodum. Yemeğim ile saatlerce bakışmıştım ama iştahım yoktu. Bir odaya geçip günlerce haftalarca ağlayasım vardı.
Sırf susmaları için yanımdaki suyu içip kalktım.
"Hey nereye?! Daha hiç bir şey yemedin bile" diye bağırdı Soobin arkamdan.
Yeonjun: "Rahat bırakın"
Odama çıktım ve yatağıma geçip gözlerimin dolmaması için uğraştım. Camdan içeri ay ışığı vuruyordu. Her akşamın bu saatinde camın önündeki masamda oturup ayı izlerdim. Bazen annemle birlikte terasta hava alırken...
Babam... onunla yemek yapardık. Babam her babalar gibi değildi. Yemek yapmayı çok severdi. Her yemek yapmak istediğinde beni çağırırdı.
Birlikte yapardık yemeğimizi. Sonrasında yaptığımız yemeği yerken çok eğlenirdik. Bazen ikiside işe gidiyordu. Babam Salı günü evde değildi. O salı günü bir kursa ders anlatırdı.
YOU ARE READING
Memory Game | Choi Yeonjun
Fanfiction"Bazen herşeyi unutmak ve tekrar başlamak gerekir..." ~Choi Yeonjun gözlerini hiç bilmediği bir evde açan ve karşısında hiç tanımadığı 5 çocuğu gören Eunhwa kendisine sevgilisi olduğunu ve ailesinin öldüğünü söyleyen bir çocuk ve en yakın arkadaşı...
