"Baran yanlış anlamışsın her şeyi." Dedim sesimi sonunda bulup konuşurken.
Histerik bir şekilde güldü. Siniri bozulduğu baya belliydi.
"Ben dedim gitme Yare, yapma Yare. Kızım biz senle bunun için daha önce de tartışmadık mı?" Direksiyonu kavrayan parmakları sıkmaktan beyaz olmuşlardı.

"Ama gitmem gerekiyordu. Nida-"

"PEZEVENK GELMİŞ BANA KIZININ TADI GÜZELDİ DİYOR." Öfkeyle bağırdığın da sıçrayarak gözlerimi kırpıştırdım. Sanki başka şeylerinde üzerinde siniri varmış gibiydi.
Ve bu hali korkutucuydu.

"Baran bir sakin." Kemerimi çözüp arabadan indim. Evine gelmiştik. Beni beklemeden apartmandan içeri girdi. Hızlı adımlarla peşinden girdim. Kendisi çoktan eve girmiş kapıyı da aralık bırakmıştı.

Çantamı girişte ki askılığa astım.
"Sandığın gibi bir şey olmadı." Dedim en sonunda. Çünkü şu an nasıl bir açıklama yapacağımı bilmiyordum.
"Zaten sorun o değil Yare sen öyle bir şey yapmazsın. Açılar yanlış gösteriyor farkındayım. Ama o şerefsiz her şeyi yapabilir. Gitme görüşme dememdim mi ben sana?" Sesini kontrol etmeye çalışıyordu. Gözlerim dolu dolu yüzüne baktım. Utku gerçekten onu fazlası ile rahatsız edip geriyordu. 

Nefesini verdi ve sinirlendiğin de hep yaptığı gibi başını geriye attı.
Yanıma gelip yüzüme baktı.
"Özür dilerim ama bak Nida gerçekten yalan söylüyor anlatacaktım sana." Kollarımı boynuna dolayarak ona yaklaştım. Sinirini geçirmek istiyordum.

"Şuan sinirliyim biraz geçmesi lazım sinirimin." Geri çekilip tekli koltuğa oturunca kollarım iki yanıma düştü. Ayakta dikilip ona bakarken pes edip yanında ki koltuğa oturacakken bileğimden tutup kucağına oturmamı sağladı.

Yan bir şekilde oturup bacaklarımı koltuktan aşağı sarkıttım.

Elini kafama koyup göğsüne yasladı. Eteğim yan oturduğum için daha da kısalmıştı. Diğer elini de bacağıma koyup okşamaya başladı.
Bende işaret parmağım ile göğsüne daireler çizmekle meşguldum.

Alnımı öptü, ardından saçlarımı aralıklarla öptüm.
"Sana bağırmak istemedim güzelim özür dilerim." Dedi ılımlı sesi ile. Bu dediği ile daha çok suçluluk duygusu hissederken gözyaşlarım yavaşça yanağımdan aşağı aktı.

Çenemi kaldırarak ona bakmamı sağladı. Sulu gözlerle ona bakınca küfür mırıldandı.
"Hayır Yare ağlama güzelim." Diyerek yanağımı öptü. Dudağıma kısa bir öpücük kondurup geri çekildi ve gözyaşlarımı sildi.

"Çok kıskanıyorum seni ne yapayım." Dedim zaten bildiği bir şeyi itiraf ederken. Gülümsedi hafifçe.
"Bir de sen beni görsen. Kendini dışarıdan görsen nasıl kıskanırsın güzelliğini. Sana birinin dokunma ihtimali bile deli ediyor ve gerçekleşince çıldırıyorum." Tekrar o fotoğraf gözünün önüne gelmişçesine sitem etti.

"Baran..." Onu sevdiğimi söyleyecektim ama aynı anda o da ismimi söyledi. Kıkırdadım.

"Efendim?" Dedim bu sefer.

Elini saçlarıma koydu ve sevmeye başladı. "Seni çok seviyorum." Dediği şey ile kalbim yine hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Kalp ritmim onun yanında deliye dönüyordu.
"Sevgili kelimesini çok sevmiyorum ama işte benimle ol istiyorum. Yani seni kıskanırken bir nedenim olsun istiyorum. Gelip bana 'neyimsin?' deme fırsatı bırakmak istemiyorum." Kulaklarım uğuldarken inanamıyormuş gibi baktım.

"Baran seni çok seviyorum." Dedim kucağında biraz doğruldum ve kollarımı ona sardım. Dudaklarımızı birleştirdim ve nazik olmayan bir şekilde öpmeye başladım. Anında karşılık verirken sırtını geriye yasladı ve üzerine yığılmama neden oldu. Çıplak bacağımı okşayıp sıkarken inleyerek alt dudağını şeker gibi emdim.

İnleyerek eli boğazımı kavradı ve dudaklarımızı ayırarak başımı geri atmamı sağladı. Başımı koltuğun kol koyma kısmına koydum ve tutkuyla ona baktım. Her bana dokunduğunda içimde ki arsız kız ortaya çıkıp onu selamlıyordu.

Şimdi olduğu gibi.

"Deli ediyorsun beni deli." Diyerek köprücük kemiğimi emdi ve ısırdı.  İnleyerek elimi başına koydum. Saçlarını çekerken bunun onun hoşuna gittiğini biliyordum.

Dudakları braletimden taşan göğüslerimi buldu. Etimi dudaklarının içine alıp emerken yaşadığım yoğun his kasıklarımı hiç olmadığı kadar sızlatıyordu.
"Baran.." diyerek inledim ve kafamı bastırdım.

"Eğer durmamı istersen dur demen yeterli." Dedi dudaklarını çekip. Cevap olarak elimle kafasına baskı uyguladım. Düğmeli olan braletimin düğmelerini açtı. Göğüslerim ortaya çıkarken inleyerek dudaklarını göğüslerimin ortasına bastırdı.

Sağ göğsümü dudaklarının için alırken nefesim kesildi. Göğsümün ucunu emerken inlemelerim ardı ardına ağzımdan çıktı.
Göğsüme dil darbelerini sıralarken kalçamı ona bastırdım.

Sanki az önce yaşadığımız sinirli tartışmanın hırsını da sevişmemizden çıkartıyor gibiydi.
"Sen benim kızımsın." Göğsümden ayrılıp dudaklarımla ilgilenmeye başladı.
Parmaklarım karın kaslarının üzerinde gezindi ve geçen yaptığım gibi çizikler attım. Boğazından çıkan zevk aldığına dair mırıltılar hoşuma gitmişti.

"Seni rahatlatalım mı bebeğim?" Eli eteğimin içinden kadınlığıma ulaştı. Avcunu iç çamaşırımın üzerinden bastırdı. Kısık bir çığlık attım.
Çok sızlıyordu aklımı kaybedecektim.

"Baran dayanamıyorum." Dedim zorlukla. Eli göğsümü yoğurdu ve sıkarak bıraktı. Bir elini sırtıma diğer elini de dizlerimin altına koyup bedenimi havalandırdı. Hemen karşımızda ki ikili koltuğa bıraktı ve bacaklarımı eli ile ayırdı.

"Tamam bebeğim şimdi rahatlayacaksın." Diyerek eteğimi karnıma çekti. Alt dudağımı dişlerken yüzüm yanmaya başlamıştı. Az önceden beri benle olan arsızlığım iş başka yerlere kayınca hafifçe kenara çekilmiş utangaç tarafım ortaya çıkmıştı. Bacaklarımı ayırdı iç çamaşırımı kenara itekledi.

Ağırlığını üzerime vermeden uzandı, parmağını kadınlığımda gezdirirken daha fazla inlememek için dudaklarını öptüm.
Parmakları yaramazca her yerimde gezinirken okşamaya başladı.
Gözlerim geriye kayarken hızlanan parmağı yükseklere çıkmamı sağlıyordu.

"Rahatla güzel bebeğim...ismimi inle bebeğim." Dediğine itaat ederek ismini inledim.

"Baran ah!" Vücudum gevşerken halsizce parmaklarımı tişörtüne tutundu ve sıktı.

"İşte böyle güzel kızım." Diyerek şakağımı öptü Baran.

.
.
.
.
Bunlar soft olmalıydı böyle hot oldular qkxkwkxkf

Baran ve Yare?

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now