Yare: En azından çıkması için uğraşacağım.

Bulem: Bunun için direkt Utku ile konuşman lazım biliyorsun dimi?

Yare: Biliyorum.

Yare: Ve.

Bulem: Ve konuşmayacaksın Yare.

Yare: Ya görüştüğüm ilk an bana saldıracak ya da bir şey yapacak hali yok.

Yare: Yapsaydı arkadaşken yapardı dimi.

Bulem: Orası da var tabi ama ben yine de görüşmenden yana değilim.

Yare: Bir şey olmayacak rahat ol.

Bulem: Bugün mü görüşeceksin?

Yare: İlk bir mesaj atacağım ondan sonra bakacağım.

Bulem: Dikkat et Yare.

Yare: Rahat ol bebek.

***

Utku: Sen seninkini fazla boş bırakıyorsun ha.

Yare: İti an çomağı hazırla işte.

Yare: Hayırdır sana yazacağımı anladın da kendin mi yazayım dedin?

Utku: Özledim eski arkadaşımı yazayım dedim.

Yare: Gözlerim yaşardı.

Yare: Boş muhabbetin umrumda değil asıl meseleye gelelim.

Utku: Gel bakalım sarışın.

Yare: Sarışın demeyi kes bana bir.

Utku: Sen böyle çok asi konuşursan anlaşamayız ama.

Yare: İstediğim gibi konuşurum.

Yare: Nida'yı rahatsız ettiğine inanmıyorum ne işler karıştırıyorsunuz?

Utku: Bu mesele için yazdığını tahmin etmiştim.

Yare: Zeki çocuk (!)

Utku: Aslına bakarsan o orospu ile bir iş çevirmiyorum.

Utku: Geçen ufak bir tartışma yaşadık o da bunu fırsata çevirdi.

Yare: Anlamıyorum biraz daha açık anlat.

Utku: Şans kafeye gel yarım saate.

Yare: Sana neden güveneyim?

Utku: Ben kendi hayatımda bir şeyleri düzeltmeye çalışıyorum tamam mı.

Utku: Adım çıkmış dokuza inmiyor sekize anasını satayım.

Utku: Ama sana bir şey yapmam öyle ya da böyle iyi vakit geçirdik.

Yare: Samimiyetine inanmıyorum ama geleceğim.

Yare: Umarım dediğin gibidir Utku.

***
Saçlarımı kıstırmalı toka ile ensemde toplayıp bir kaç tutamı dışarı çıkarttım. Hava her zaman ki gibi çok sıcaktı.
Lila renginde ki yazlık elbisemi giydim ve aynadan kendime baktım. Dizimin üzerinde biten uçuş uçuş bir elbiseydi. İnce askıları yokmuş gibi straplez duruyordu.

Utku ile görüştükten sonra biraz kendi başıma dolanacaktım.
Yalnız başıma da vakit geçirmeyi çok seviyordum.

Daha fazla oyalanmadan sandaletlerimi giyip evden çıktım. Dediği kafenin konumuna baktım. Şansıma yoldan geçen taksiyi durdurdum ve konumu gösterdim.

Yirmi dakika sonra sahil kenarında kurulu olan bir kafedeydim. Dışarıda ki masalarda gözüm gezindi fakat tanıdık simayı bulamayınca içeri girdim.
Cam kenarında oturan Utku beni fark edince ayağa kalktı. Arkadaşken samimi bulduğum sırıtışı şimdi her an bir şerefsizlik yapacakmış gibi geliyordu.

"Selam." Sarılmak için adım atınca kaşlarımı çattım ve masaya oturdum. Dilini damağında gezdirdi ve o da oturdu.
"Anlat hadi." Burda oyalanmak istemiyordum hemde tanıdık birileri ya da abimler çıkabilirdi. Onların nerde olduğunu bilmiyordum o yüzden tedirgindim de.

"Öyle olsun bakalım." Diyerek arkasına yaslandı.
Boğazını temizledi ve garsonu çağırıp ikimize de soğuk bir şeyler istedi. Gözlerimi devirdim. Ben bir an önce bitsin diye hareket ederken o oyalanıyordu.

"Nida ile beraber içtiğimiz akşamdı evde beraberdik. Biraz fazla kaçırdık bunla. Fazla yakınlaştık. Ve ne dedi biliyor musun biz öpüşürken; Baran'ın adını inledi." Boğazıma yumru oururken masada ki elimi sıktım. Ben şaşkınlıktan hiçbir şey diyemezken devam etti.

"Benle öpüşürken hemde." Histerik bir şekilde güldü. Öyle bir söyleyiş biçimi vardı ki Utku'nun Nida'dan hoşlandığını düşünmeye başlıyordum.
"Bende sinirlendim kavga etmeye başladık. Gerizekalı iki yıl önce olmuş bir ilişkiyi unutmamış hala. Takıntı yapmış bir de kabullenmiyor." Çok uzun zaman önce kısa sürmüş bir ilişkiyi bu kadar zaman aklından çıkartmıyorsa bende takıntı yaptığını düşünürdüm.

"O gece oldu işte bu evden ağlayarak çıktı. Baran'ı aramış Utku bana saldırdı falan diye. Yok öyle bir şey. Baran da koştu tabi yardım edecek ya. Nida baktı Baran yanaşıyor krizi fırsata çevirdi. Anlayacağın Yare'cim Nida'yı uzaklaştırmaya bak. Tehlikeli bir orospu o." Anlattığı her şeyi sindirmeye çalıştım bir kaç dakika.

"Sen, sen Nida'dan mı hoşlanıyorsunda bu kadar sinirlendin bu duruma?" Aklıma takılan da bu olmuştu. Ona göre bir yol ilerlemeye ya da düşünmeye çalışacaktım. Dirseklerini masaya koydu ve başını eğdi. Kaşlarını kaldırıp indirdi.

"Nida sikimde bile değil. Ben Baran'ı sevmem. Hemde tahmin edemeyeceğin kadar. Çünkü ikinci defa aynı şeyi yapıyor." Gözlerinde biriken sinir iyice kafamı karıştırıyordu.
"Ne yapıyor Baran açık konuş." Dedim sinirle. Aralarında bilmediğim bir mevzu geçmişti.

"Onu sana Baran anlatsın güzelim benden bu kadar." Diyerek tekrar geri yaslandı. Ayağa kalktım, konuşmamız bitmişti nasıl olsa. O da ayağa kalktı ve ikimiz de çıkışa yürüdük.
"Sağol." Dedim sadece. Kafasını salladı. Arkamı dönecekken kolumdan tutunca ona baktım. Elini beklemediğim bir anda yüzüme koydu ve parmaklarını hareket ettirdi.

Elini hızlıca yanağımdan çektim. "Mal mısın napiyorsun?" Dedim sinirle ve kolumu çektim. Gülümsedi ve omuz silkti. Ruh hastası.
Daha fazla bunlara katlanamayacağım için hızlıca yürüdüm ve ana caddeye çıktım. Bütün bu anlatılanlar beynimde tekrar edip duruyordu ve ne yapacağımı şaşırmıştım.

"Çünkü ikinci defa aynı şeyi yapıyor."

Baran ne yapmış olabilirdi de Utku onu bu kadar sevmeyebilirdi ki?

.
.
.
.
Dans dans kaos kaoss

Bölüm hakkında?

Utku?

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum