Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın.
Tiktok: degisikruyalar
Instagram: degisikruyalar
Twitter: degisikruyalarKESKİN
Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı varlığı hissedilmeyen üç adam sayesinde öğrenmiştim.
Vardılar ama bir o kadar da yoktular işte.
Düşsem kaldırırlardı da düşmeme engel olmazlardı.
Düşmemeyi öğrenmiştim.
Düştükten sonra edilen yardımın benim için bir önemi yoktu ve zaten bu üç adamın da asıl istediği buydu.
Düşmemeyi öğrenmemi istemişlerdi.
Varlıklarını saklamış ve bana bunu öğretmişlerdi.
Ne zaman aklıma gelseler bir teşekkür eder ve bir de inkar ederdim.
Ettikleri yardımları inkar ederdim ama içten içe onların her şeyi beni kendi yokluklarına hazırlamak için yaptıklarını bilerek teşekkür ederdim.
Yalnız kalmaya alışıktım, beni buna alıştırmışlardı ama kimsesiz kalmaya alışık değildim.
Yalnızsan kimsesizsin sanarlardı.
Yanılmışlardı.
Ben kimsesizlikle onların beni yalnız bıraktığı bir anda değil, cenazelerinde ettiğim dualardan birinde tanışmıştım.
Her şeye rağmen biz bir aileydik.
Murat Bağcı'nın ise bir ailesi yoktu.
Oğlu varmış
Murat Bağcı'nın bir ailesi yoktu ama oğlu varmış.
Evlat, aileydi.
Babam böyle söylemişti, günün birinde.
Murat Bağcı'nın evladı, onun ailesiydi.
Arabadan indiğimde adımlarım oldukça hızlıydı, bir an önce ne olup bittiğini öğretmek istiyordum.
Tesise girdiğim an karşıma çıkan Barın beni kendine çekerken kollarımı beline doladım ve başımı göğüsüne gömdüm.
"Görmedin mi mesajımı?" diye mırıldandım, başımı göğüsünden kaldırdıktan hemen sonra.
"Gördüm ama daha sonra ikinize de ulaşamadım," diyerek yanıtladı beni "korktum."
"Üzgünüm." dediğimde beni tekrar kendine çekmiş ve dudaklarını saçlarımın arasına bastırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZGI
ActionAsil, Fransa'da yaşayan ünlü bir piyanisttir. Bir gün aralarında derin bir bağ bulunan Aslan'ın ölüm haberini alır ve Türk askerleri Aslan'ın katilini alt etmek için Asil'e bir iş birliği teklifinde bulunur. Her şey Asil'in bu teklifi kabul etmesiyl...