"Sorun ne Yare?" Dedi en sonunda. Omuz silktim. "Nida neden burada?" Artık bunu öğrenip bana mantıklı açıklama sunmasını istiyordum. O konuşmadan devam ettim. "Çünkü iki kişiye de aynı anda güzelim demen hoş ol-" sözümü sert sesi ile kesti.

"Sakın Yare. Güzel aklın çok farklı senaryolar yaratmış belli. Ama hepsini çöpe at. Nida ile geçmişimiz bile yok çünkü ben yok sayıyorum umrumda bile değil." Gözlerim gözlerine çıktığım de sinirlendiğini daha iyi anladım. Alt dudağımı sarkıttım. Dudaklarıma baktı.
"O zaman neden burda?" Diyerek yineledim sorumu.

"Çünkü Utku rahatsız ediyormuş ve benden yardım istedi. Başka bir şey olsa umrumda olmaz ama Utku'nun neler yaptığını biliyorsun." Kaşlarım havalandı. Bunu beklemiyordum cidden. Yani Utku'nun Nida'ya böyle bir şey yapabileceğini çünkü daha geçen onları çok yakın görmüştüm. Birlikte gülüp eğleniyorlardı.

"Anladım peki." Diyecek bir şey bulamamıştım. Kafasını yana eğdi ve yüzümde gezindi gözleri. Dudaklarını alnıma, saç başlangıcıma şakağımda gezindirerek öptü.
"Bir daha bana tavır yapma sarışınım. Benim sarışınım, benim güzelim olur mu?" Konuşurken dudaklarını da yüzümde gezindirdiği için sesi boğuk çıkmıştı. Kollarımı boynuma dolarken içim rahatlamıştı. Sandığım gibi gerçekten bir şey yoktu.

"Olur bakalım." Diyerek bende yanağını öptüm. Onun yaptığı gibi yüzünde neredeyse her yeri öptüm. O ise beni izliyordu.
"Özletiyorsun kendini." Diyerek dudağıma öpücük kondurdu.
"Sende çok sık bir yerlere gidiyorsun." Dedim mırıldanarak.

Tekrar dudağıma öpücük konudurunce kıkırdadım. Bu sefer gülüşümden öptü.
"Babam sıkı yönetimde." Dedi yorgunlukla. Sesi gerçekten yorgun çıkıyordu. Uçakla da gitse sürekli git gel yorucu bir şeydi. Ayriyetten orda çalışmakta.

"Yorgunsun." Dedim ellerimle boynunu okşarken. Kafasını salladı. "İki gündür sadece toplasan dört saat uyumuşumdur." Şaşkınlıkla baktım. Bünyesi gerçekten sağlam olmalıydı ki dayanabiliyordu.

"Yorgunluğumu geçirecek bir şey biliyorum ama." Dedi muzip bir tavırla sırıtarak. Bende sırıttım ve başımı yana eğdim. "Neymiş?" Dedim bilmemezliğe vurarak. Cevabı dudaklarını dudaklarıma bastırarak verdi.
Karşılık vererek ensesinde ki elimle baskı yaptım. Adımlarını hareket ettirince bende geri geri adımladım.

Sırtımı duvarla buluşturdu ve aramızda ki boy farkı yüzünde biraz daha eğildi. Rahat edemeyince başını yana eğerek öpüşünü derinleştirdi. Dilini ağzımın içine sokarken alt dudağımı emerek kendine çekti ve ısırdı. İnleyerek saçlarını çekiştirdim. Bunu yapmamla o da inledi ve sırtımı duvardan ayırdı ve sertçe tekrat duvara yapıştırdı.

Dili ağzımın içini talan ederken midem hiç kasılmadığı kadar kasılıyordu.
Elini şort giydiğim bacağımda gezdirdi ve parmaklarını şortumun içine soktu. Şort bol olduğu için eli rahatça girmişti. Kalçamı avuçlayarak sıkınca inleyerek karın kaslarında gezdirdiğim elimin tırnaklarını geçirdim. Tırnaklarım uzun olduğu için derisini çizdiğimi biliyordum

Kalçamı yoğurarak kendine bastırması ile hissettiğim sertlik kalbim duracakmış gibi oldu. Dudaklarımızı ayırdığında ikimiz de nefes nefeseydik. Eli hala şortumun içinde kalçamdaydı ve kendini hala bana bastırıyordu.
"Söylesene Yare...aşağıda ki ile birlikte olsam senin için bu halde olur muydum?" Alt dudağımı ısırdım ve kafamı sağa sola salladım. Baş parmağı alt dudağımı buldu ve dişlerimden kurtardı.

"Dudaklarını sadece ben ısırabilirim." Dedi ve alt dudağımı dişlerinin arasına aldı. Dilini gezdirdi ve tekrar bıraktı. Kasıklarıma yaslı olan sertliği dizlerimi titretiyordu.
"Sadece sen ve ben." Diyerek alayla söylendim ve hep yapmak istediğim şeyi yapıp adem elmasına dudaklarımı bastırdım. Refleksle başını geriye attı.

Sulu öpücüğümü bırakıp geri çekildim.

"Deli ediyorsun beni." Diyerek kafasını boynuma gömdü ve iki elini de belime koyup sarıldı. Kollarımı ona dolayıp sımsıkı sarıldım. Onu çok seviyordum. Ve Baran'ın da hislerinin olduğunun farkındaydım çünkü o hiç bir kız arkadaşına böyle davranmamıştı. Zaten sayılı kız hatırlıyordum.

Bu diğer kız arkadaşları düşüncesi sinirlerimi germişti yine de.

"Boğmak mı istiyorsun beni?" Diyerek güldü ve köprücük kemiğimi öptü.
"Boğarım sanane sarılmasaydın git Nida'ya sarıl o zaman." Bu sefer gerçekten sitem etmiştim ve gerçekten regl günüm yaklaşıyordu.

"Yare bende seni öpe öpe boğarım, güzel ağzını beni öpmek için kullan Nida'nın ismini ağzına almak için değil." Ona baktım ve sırıttım. Hemen kendine bir pay çıkartıyordu uyuz.
"Pislik hemen de kendine pay çıkart." Diyerek kıkırdadım.

"Öpmeyecek misin?" Dedi gözlerini kırpıştırarak. Küçük çocuk gibi bakıyordu. Evet şuan tam öpülesi duruyordun Baran.
Ağzımı açmış konuşacakken kapımın tıklanması ile gözlerim açıldı. Baran'a telaşla baktım.

"Yare abicim iyi misin?"

Kapının kolu aşağı inerken neden kilitlemediğim için kendime sövme serenatıma başladım...

.
.
.
.
The end beybi wkxkwk bu ikisi çok ateşliler bu arada wkxkskd

Bölüm hakkında?

Nida?

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now