"Utandın mı sen?" Diyerek sordu alayla. Dudaklarımı öne topladım ve kafamı sağa sola salladım. Ama o çoktan gülüyordu.
"Gülmesene uyuz." Diyerek omzunu vurdum. Elimi geri çekecekken tuttu ve bileğimin iç tarafını baş parmağı ile okşadı. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve benimkinden daha koyu olan mavi gözlerine baktım.

"Sigara yetmiyormuş gibi sende bağımlılık yapmaya başladın haberin olsun sarışın." Ne diyeceğimi bilemezken abimin geldiğini görmem ile bileğimi çektim.
Kafede ki akşamdan sonra bir daha görüşmemiştik. Çünkü İstanbul'a gitmesi gerekmişti. Yaklaşık beş gündür ordaydı ve daha bu sabah gelmişti. Onu özlediğimi fark ettim.
Babası ile beraber orta derece de bir şirketleri vardı. Babası artık emekli olmaya yakındı ve işleri Baran'a bırakacağı için fazlaca yükleniyordu Baran'a.

Ama hiçbir zaman onları normal bir şekilde sohbet ederken görmemiştim. Zaten ailesi hakkında da bu kadar şey biliyordum.

"Burası güzelmiş o yüzden ben dansa gider." Diyerek yiyişmesi bitmiş Bulem'i de kolundan tutup kaldırdım.
"Yare dikkat edin." Abim yine baba edasına bürünürken gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.
"Tamam babacım." Diyerek gözlerimi kırpıştırdım.

Hareketli müzik ile dans ederken tepside ki içeceklerden aldım ve kafama diktim. Sarhoş olunca ki eğlencemi seviyordum o yüzden bir an önce kafayı bulmam lazımdı. Hem sonuçların açıklanmasına iki gün kalmıştı ve üzerimde ki gerginlik artıyordu.
"Hani şu sarışın barmen varya." Yüksek sesten dolayı bağırmak zorunda kalıyordum ama ne kadar bağırsam da sesimi sadece Bulem duyuyordu.

"Evet." Diyerek oraya kısaca baktı ve bana döndü.
"Abim ona fena tutulmuş." Dediğim şey ile gözleri açılırken kahkaha attı. "O yüzden burdayız bu gece dimi?" Diyerek gülmeye devam etti.
"Kısmen." Üçüncü bardağı da kafama diktim.

Bulem bana nazaran yavaş içiyordu çünkü sarhoş olunca kusmaktan başka yaptığı bir şey olmuyordu. Benim bünyem ise sık içmememe rağmen fazla kusturmuyordu.
"Sen Baran ile ne iş?" Dedi gözünü kırparken. Gülümsedim. Demek görmüştü.
"Hayret nasıl gördün bizi?" Dedim imayla. Koluma vurdu. Gülerek kendi etrafımda dönüp saçlarımı geriye attım.

"Ben görürüm kızım." Sadece güldüm ve sonuncu bardağımı da dikleyip gelen Ferhat abi ile masaya adımladım. Adımlarım biraz savsaklasa da aldırış etmedim. Hızlı içersem tabi olacağı bu. Masada sadece beni izleyen Baran vardı. Kaşlarımı çattım.
"Abim nerde?" Dedim yorgunlukla kendimi yanına atarken.

"Gaye'si bugün erken çıkıyormuş onu bırakmaya gitti." Kafamı salladım ve koltuğa yaslandım fazlası ile yorulmuştum. İçimde ki gülme isteği ile gülerek Baran'a baktım. Bakışları gülen dudaklarıma kaydı ve ardından gözlerime çıktı.

"Sarhoş oluyorsun." Dedi biliyormuşçasına.
"Mmm istediğim gibi işte." Diyerek tekrar güldüm. O da bana gülerken bu sefer ben baktım dudaklarına. Az önce içkisini içtiği için parlak duran dudakları şuan cazip duruyordu. Yerimde hareketlenip bacak bacak üzerine attım ve ona döndüm.

"Sen beni mi özledin?" Dedim kollarımı boynuna dolarken. Bilincim hala açıktı fakat alkolden dolayı bir gevşeklik vardı.
Elini direkt belime koydu ve diğer elini ise önüme gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştırmak ile meşgul etti.
"Evet sarışın." Kafamı yüzüne eğdim. Sanırım onu öpmek istiyordum.

Ya da onun beni öpmesini.

Dudaklarımı yanağına bastırdım. Ordan dudağının kenarına ordan da boynuna kadar her yeri öpücüklerimi bıraktım. Belimde ki sıkılaşırken bedenimi havalandırdı ve kucağına aldı. Burası daha rahattı.
Onun bana yaptığı gibi ince deriyi dudaklarımın arasına alıp emdim.

SARIŞIN / YARI TEXTİNG / TAMAMLANDITahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon