BAŞSAVCI || Yarı Texting

20. Bölüm- 10 Bin Özel

"Akgün." Kahvaltımız bittikten sonra mutfaktan çıkmak yerine masayı toplayıp burada sohbet etmeye devam etmiştik fakat şu an ne konuşacağımızı bilmiyorduk pek. Ancak aklıma bir şey gelmişti, ne derdi bilmesem de sormanın zararı olmazdı.

"Efendim güzelim?"

"Hani sen şey demiştin ya..." Sandalyede biraz doğrulup dirseklerini masaya dayayıp bana odaklandığını belli etti.

"Ne demiştim?"

"Hani ben beraber Sünger Bob izler miyiz demiştim, sen de seve seve demiştin." Yüzünde muzip bir ifade oluştu, gülerek kaşlarını kaldırdı ve konuştu.

"Ee, ne olmuş dediysem?" Bu adam benimle oynamaktan kesinlikle zevk alıyordu.

"İzleyelim yani? Tabii eğer işin falan yoksa."

"Şu an tek işim sensin Alçin, ne istersen yapabiliriz. Çekinmeden söyleyebilirsin."

"Tamam o zaman, Sünger Bob izleyelim televizyondan olur mu?"

"Olur tabii ki. İstersen pizza sipariş edebiliriz ya da başka bir şey istiyorsan."

"Yok aslında bir şey daha söyleyeceğim."

"Dinliyorum."

"Filmi akşam izleyelim, o zamana kadar da beraber bir şeyler hazırlayalım."

"Ne gibi şeyler mesela?"

"Bilmem ki. Kurabiye, muffin belki birkaç atıştırmalık şey hazırlayabiliriz beraber. Ama uğraşmak istemezsen anlarım yani o kadar da önemli değil." Kaşlarını havaya kaldırıp bilmiş bir ifadeyle konultu bu sefer.

"Az önce ne dedim ben? Bugün tüm işim sensin ve sen ne istersen onu yapacağız."

Böyle konuştuğu zaman içimin nasıl sıcacık olduğunu bilseydi, ona günden güne nasıl bağlandığımı görebilseydi keşke.

"Peki o zaman, neyden başlıyoruz ilk önce? Şef sensin." Bilmiyordu ki bildiğim tek bir tarif bile yoktu. Sevimli olmaya çalışarak gülümsedim.

"Ben de bilmiyorum ki, YouTube'dan bakacağız." Bu dediğim üzerine Akgün gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı ve ayağa kalkıp tezgaha yöneldi.

"Kurabiyeden başlıyoruz o zaman." Kafa salladım ve telefonumu elime alarak güzel bir tarif buldum ancak o sever miydi pek bilmiyordum açıkçası, telefon ekranımı ona doğru çevirip onay almak adına sordum.

"Kakaolu bir şey, sever misin?" Yüzüme alaylı ve onaylamaz bir bakış attıktan sonra sorumu cevapladı.

"Duymamış olayım." Gülüp kafa salladım ve telefonu kendime tekrar çevirip tarifi açtım. Videoyu izlemeden malzemelere baksam iyi olacaktı, belki evde eksik malzeme falan olurdu. Başlamadan görürsek hiç değilse hızlıca alırdık.

Ya da Akgün korumalarından birini gönderirdi

Her neyse. Akgün'e üşenmeden sırayla tüm malzemeleri okudum teker teker, o da umursamamak bir yana dursun tüm dikkatini bana vererek dinledi beni. Ve nedense hiç şaşırmadığım şekilde evinde hiçbir eksik yoktu. Benim tarif videosunu izlerken o da ben yerini bilmediğimden dolayı kase, çırpıcı ve diğer malzemeleri alıyordu yerlerinden. Tüm malzemeleri önümüze dizdiğimizde videoyu açıp yapmaya başlamıştık. Tahmin edileceği üzere Akgün iki dakikada bir her şeyi doğru yaptığımdan emin olmak için soru soruyordu.