7. Bölüm

12.5K 804 276
                                    

Bölüm şarkımız (Sonucuna razıyım-Ask yeniden)

Keyifli okumalar dilerimm💜


''ASKERRRR!''

Kulaklarımda bu sesin yükselmesiyle alt dudağımı ısırıp tedirginlik ile askerlerin yüzlerine baktım. Hepsi oldukça şaşkın ve afallamışa benziyordu. Gözlerim o anda Ali'nin kahverengi gözleriyle buluşmuştu. Bana pişmanlık ve sinirli gözlerle bakıyordu. Yanındaki diğer asker arkadaşları ise diğer askerler gibi şaşkınlardı.

''Asker ayağa kalk!'' diye bağırdı sert bakışlı adam. Sanırım bu onların komutaları olmalıydı. Sinirli gözleri oldukça aşağılayıcıydı ve korkutucuydu.

''Kime diyorum! Asker! '' dediğinde Ali'nin arkadaşlarından kıvırcık saçlı olan Yusuf eliyle kalkmamı işaret ettiğinde bu öfkeli komutanın bana seslendiğini anlamıştım. Hızla yerdeki ellerim ile destek alarak ayağa kalktım ve karşımda ban öfkeyle bakan komutana baktım. Komutanın öfkeli bakışları daha da alevlendiğinde sert ve gür çıkan sesiyle ''sen kaytarıyor musun asker!'' dedi bağırarak. Asker derken? Ben mi oluyordum o asker? O anda kaşlarımı çatarak gözlerimi Ali'ye cevirdim ve soru sorar gibi ona baktım fakat o bana tepkisiz bir şekilde bakıyordu. 'Sanki ne halin varsa gör' der gibi...

Gözlerimi tekrar öfkeli komutana çevirdiğimde ne yapacağımı düşündüm. Ne diyebilirdim ki? 'Ben asker değilim' dersem Ali'nin başını yakacaktım bir de kendi başımı elbette. Eğer asker rolü yaparsam da kendi bacağıma sıkacaktım. Üstelik ben asker olmaktan ne anlardım ki?

''ASKERRR! Duymuyor musun ulan sen?'' dediğinde korkuyla titredim ve birden ''emredin komutanım.'' Deyiverdim. Ali benim dudaklarımdan dökülen bu kelimeler karşısında bıkkınlık ile gözlerini kapatmıştı bir anda. Yanlış bir şey mi yapıyordum anlamamıştım. Onu ele vermedim oysaki ama Ali benim bu davranışımdan dolayı bıkkın ve pişmanmış gibi davranıyordu.

Komutan '' aylaklık mı yapıyorsun asker?'' diye sordu.

Hızlıca başımı olumsuz anlamda salladım ve ''hayır komutanım.'' Dedim. Ay ne oluyordu böyle? Sanki 20 senedir bu işi yapıyormuş gibiydim.

Komutan '' o zaman neden burada değil de oradasın asker?'' dediğinde gözlerimi şöyle bir etrafımda gezdirdim. Ah be komutan bey ben de bir bilsem burada ne yaptığımı?

''eee... bennn... Nasıl desem...'' dediğimde birden Ali konuyu ele alarak ''komutanım artık başlasak mı? Bir çömez için fazlasıyla vakit kaybettik.'' Dediğinde şaşkınca gözlerimi açarak ona baktım. Beni şaşalamaya mı çalışıyordu?

Komutan ''geç sıraya!'' dedi bana bakarak. Komutanı başımla onaylayıp askerlerin yanına doğru yürüdüğümde komutan birden bağırdı ''hızlı hızlı hadi!''

Komutanın bu sözleri üzerine koşarak Ali'nin yanına geçtim. Komutan askerlerine bakarak bir şey söylemeye başladığında Ali bana bakmadan konuşmaya başladı. ''sana kulübeden çıkmayacaksın demedim mi?'' dedi sinirle.

Gözlerimi komutandan çekip '' özür dilerim birden sizin sesinizi duyunca merak ettim. Unutmuşum. '' dediğimde Ali yine bana hiç bakmadan ''aferin! Şimdi çek cezanı.'' Dedi.

Somurtkan bir tavır ile gözlerimi Ali'den çekerek ''ne var canım altüstü koşacağız.'' Dedim o anda Ali'nin diğer tarafında bulunan Yusuf ''sadece koşu ile bitmiyor yenge. '' dediğinde bakışlarımı Yusuf'a odaklayıp ''yenge ne?'' dedim sinirle ve önüme döndüm.

Komutan ''İKİŞERLİ SIRYA GEÇ! ''dediğinde birden herkes ikişerli ikişerli sıraya geçivermişti. Ali ile de biz ikişerli olurken birden komutanın bir düdük öttürmesiyle askerler koşmaya başlamıştı, aynı şekilde biz de koşuyorduk. Sıranın en önündeki asker birden şarkı söylemeye başlamasıyla diğer askerler de ona eşlik ediyorlardı.

Askerim (Kitap Olmayı Hedefliyor)Where stories live. Discover now