5. Bölüm

13.4K 874 302
                                    

Bölüm şarkımız ( imkansız bir aşk denir- Yunusemre, Şekersiz)

Keyifli okumalarrrr🤍

Bu uzun yolculuk boyunca bana sunduğu teklifi düşündüm. Evet, evlilikten kaçan ben bunu düşünüyor olmam oldukça kötü hissetmemi sağlasa da bir yanım da aptal gibi bu teklifi kabul etmek istiyordu. Ne yapmalıydım bilmiyorum. Kader önüme iki yol sunmuştu ve hangisinin doğru olacağını seçmek bana kalıyordu ve emin olamıyordum. Bir yolda bu cehennem evliliğinden kaçıp kendi hayatımı yeniden kurma fırsatı vardı. Her şeyi sıfırdan bambaşka bir şekilde düzene sokabilirdim ama bir diğer yolda da hiç istemediğim ve korktuğum evliliğe tekrar yakalanabilirdim. Evet, bu sefer hayatımı birleştireceğim insan başka biriydi ama yine de aynı şeydi sonuçta. Ne Halil'i seviyordum ne de bu sorumsuz adamı lakin bu sorumsuz adamı Halil'den daha çok istiyordum... Onun ve benim farklı görüşlerimiz olsa bile bir yerde buluşuyorduk. Ne onun duyguları önemseniyordu ne de benim, ne onun kararları ciddiye alınıyordu ne de benim. Peki, hiç bilmediğim bu yerlerde karşılaştığım bu yabancı insanı tekrar görebilme ihtimalim ne kadardı? İşte onu bir tek Allah bilebilirdi. Eğer o isterse tekrar karşılaşırdık. Eğer o isterse bir araya gelebilirdik.

Ali ''Ayşegül...'' demesiyle bütün düşüncelerimi toz duman edip bütün dikkatimi ona verdim. ''efendim.'' Dedim merakla. Ali ''sanırım burası...'' dediğinde gözlerimi ondan çekerek dışarıya baktım. 2-3 kattan oluşan birkaç ev ve dar sokakları olan bir mahalleye gelmiştik ve bir sarı binanın önünde durmuştuk. Gözlerimi bu dar sokakları olan mahalleden çekip Ali'ye tekrar cevirdim ve dudaklarımda oluşan hafif bir tebessüm ile ''sanırım buraya kadar ha?'' dedim. Ali kuruyan dudaklarını yalayıp derin bir nefes aldı ve aldığı nefesi geri dışarıya verirken '' buraya kadarmış baş belası.'' Dedi ama gülümsemiyordu. O anda Allaha yalvardım 'Allah'ım ne olursun birkaç saat önce ettiği teklifi tekrar yapsın.'

Ali ''Ayşegül...'' dedi birden ama bana bakmıyordu bile. O anda kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Bu kalp atışının hiç normal olmadığını düşünmeye başlamıştım. Neydi bu heyecan? Sebebi neydi?

Alin'in gözlerinin içine bakarak ''hı?'' dedim merakla dudaklarından dökülecek kelimeleri beklerken.

Ali ''Ayşegül sana tekrar hatırlatmak istemem ama sana ettiğim teklif var ya. Hani şu evlilik teklifini diyorum...'' dedi o anda gözlerini benimkilerle buluşturmuştu. Yutkundum ''evet?'' dedim heyecanla. Ali ''beni yanlış tanımanı istemem. Ben öyle art niyetli, sapık kötü bir adam değilim. Ben sadece ikimizin için de kaçış yolunun böyle bir yol olacağını duşundum ve hata yaptığımın farkına vardım. Ben sana böyle bir saygısızlık yaptığım için özür dilemek isterim.'' Dediğinde içimdeki bütün poyrazlar dinivermişti. Bu konuşmanın sonunu böyle beklemiyordum...

Ali derin bir nefes arası verip konuşmasına devam etti ben ise onu büyük bir hayal kırıklığı ile dinliyordum. ''tamam, belki beni bir daha görmeyeceksin, belki görmek istemeyeceksin ama yine de birbirimizin hayatı bu şekilde kesişti ve artık birbirimizin geleceğinde olamasak da geçmişinde kalacağız ve olur da bir gün hayatını düzene soktuktan sonra aklına gelir isem 'böyle bir sapık varı bir ara ya.' demeni değil de 'iyi kalpli bir yol arkadaşım vardı' demeni istediğim için bunları söylüyorum. Umarım beni kötü hatırlamazsın.'' Dedi yüzüne gülümsemesini yerleştirerek.

Afallayarak birkaç kez gözlerimi kırpıştırdım ve ''h-hee so-sorun yok ya. Merak etme yani. S-seni kötü hatırlamayacağım.'' Dedim ve derin, uzun bir nefes verdim dışarıya doğru rahatsızlıkla. Ali sevecen bir tavır ile ''Allaha emanet o zaman.'' Dedi.

Gözlerimi bulunduğumuz mahallede gezdirdim ağır ağır ve Aliye tekrar dönüp ''Allaha emanet...'' dedim ardından cipin kapısını yavaşça açıp arabadan indim ve koyu yeşil kapıyı yavaşça kapattım. Cipin içinden güzel gülümsemesiyle bana bakan adama baktım. ''Keşke böyle son bulmasaydı '' dedim sadece kendim duyabileceğim bir ses tonuyla. Ali anlamayarak kaşlarını çattı ve arabanın içinden seslenerek '' ney?'' dedi beni anlamak istercesine. Derin bir nefes alıp titrek sesim ile ''buradan bu cip ile dönemezsin. '' dedim olayı dağıtmak için. Ali gözlerini benden çekip dar yola cevirdi ve ''ilerde dönecek bir yer bulurum ben sen merak etme .'' dedi gülümseyerek bana dönerken. Onu başımla onayladım ve ''özür dilerim bu arada, işine geç kaldığın için. Patronun kızacak benim yüzümden.'' Dedim.

Askerim (Kitap Olmayı Hedefliyor)Where stories live. Discover now