1🍃Bir Kalkan Gibi

50.7K 1.3K 3.5K
                                    

*29.03.2022= Taptaze bir başlangıçla geldik.* 💙

Ellerim kabanımın cebinde, gözlerim her gün geçmek zorunda kaldığım için ilerlediğim bomboş; tenha sokaktaydı. Bir an önce içimi ürperten bu sokaktan çıkabilmek için âdeta koşarcasına, hızlı denebilecek adımlarla yürüyordum.

Hava o kadar soğuktu ki burnumun buz tuttuğunu hissedebiliyordum. Burnumdan nefes alıp verirken verdiğim nefes buhar olup gözlerimin önünde bir duman gibi uçuşuyordu.

Hiçbir ses yoktu.

En ürpertici olan da buydu ya zaten. Hiçbir sesin olmayışı.

Birkaç dakika sonra derin sessizliğe bürünen sokakta yüksek bir ses duymamla beraber olduğum yerde sıçrayarak yürümeyi bıraktım.

Bu da neyin nesiydi böyle? Bu alışılmış sessizliğin içinde bir anda yükselen alışılmadık sesler nereden geliyordu?

Bana ne canım! Kimden, nereden geliyorsa gelsin. Belalı bir iş olduğu kesin. Bu olaya burnumu sokmamalıyım.

"Aaahh!"

Duyduğum acı çığlıklarla yüreğimin burkulmasına, yüzümün ekşimesine engel olamadım. Ya masum birine zarar veriliyorsa? Ya masum bir insan burada ölürse? O zaman... O zaman kendimi daha suçlu hissetmem mi?

Bence bu olaya burnumu sokmalıyım.

Zaten başım yeterince belada. Birine daha bulaşmış olmak pek bir şeyi değiştirmeyecek.

Sesin geldiği tarafa doğru cesur kalmaya devam ederek ilerledim. İleride tek bir dönemeç vardı. Sola doğru. Büyük ihtimalle sesler oradan geliyordu.

İlerlemeye devam ettikçe daha da artan seslere karşılık bastığım yerlere dikkat etmeye çalıştım. Resmen ayak uçlarıma basarak, ayak parmaklarımın üzerinde ilerliyordum.

Harabeye dönen hemen yanımdaki evin yıkılmış duvarına sol elimi koyarak bedenimin sol tarafını yasladım. Ardından sağ elimi de atıp başımı hafif eğerek köşeden sesin geldiği tarafa doğru baktım.

Gördüğüm kişiler yanılmıyorsam benimle yaşıt gibi görünüyordu. Liseli oldukları üzerlerindeki üniformalardan belliydi. Bir kişinin üniforması farklıydı.

O da ayakta duran ve zorbalık eden 3 kırmızı ceketli üniforması olan çocuklara karşılık; diz çöktürülmüş dayak yiyen, üzerinde siyah ceketli üniforması olan tek çocuktu.

Gözlerimi devirdim. Sabır dileyerek derin bir nefes alıp verdim. Aynı esnada bulunduğum yerden çıktım.

Nefret ederim böyle zorbalık yapan tiplerden.

Onlara doğru çok yaklaşmışken beni fark etmemeleri üzerine;

"Yah!"diye sesimi yükselterek dikkatlerini bir anda üzerime çektim.

Biri dövdüğü çocuğun gömleğinin yakasını sol eliyle tutarak havaya kaldırmış sağ eliyle yumruk atacakken, benim sesim üzerine yumruğu havada kalarak bana döndü.

"Kimsin sen?"

Aralarından birinin sorduğu soruya karşılık soğuk bir ses tonuyla;

"Seni ilgilendirmez."dedim.

Bulundukları yere, tam karşılarına geçtim. Yüzü ve kıyafetleri kanlar içinde kalan çocuğa baktım. O da bana baygın bakışlarla, yorgun ve acı çeken bir ifadeyle bakıyordu.

"Yürek mi yedin sen kızım? Defol git buradan!"

"Def olup gitmesi gereken biri varsa o ben değil, sizsiniz."

Stray Kids // Hwang Hyunjin(✔)Where stories live. Discover now