Bölüm 4

28 6 2
                                    

Gecenin karanlığında duyabildiğim tek şey hızlı kalp atışlarımdı. En azından adım sesleri gelmeden önce öyleydi.

Bir adım.

Bir adım daha.

Ve bir tane daha.

Adım sesleri yaklaştıkça nefesim hızlanmış, elim tüfeği sıkıca kavramıştı. 

Adımlar kesildi ve karşıma küçük bir kızın kanlar içindeki ölü bedeni serildi. Kızın boynunda taze ve derin bir kesik vardı. Zavallı kız diye düşündüm.  Görünüşe bakılırsa kesik soluk borusunun yarısını parçalamıştı. Muhtemelen önce ciğerleri sonra midesi kendi kanı ile dolmuş, organları iflas etmeye başlamıştı. Bu da küçük  kızı yavaş ve acılı bir ölüme sürüklemişti. İyide  silah sesleri neydi o zaman? Kızın üstünde silah yarasına dair tek bir iz yoktu. Belkide kendini silah kullanarak savunmaya çalışmıştır? Bütün bu düşünceleri bir kenara itip kızı öldürenin hala buralarda olabileceğini kendime hatırlattım, tüfeğimi kavrayıp ölü bedenin ucunda yattığı kan kırmızı yolu takip etmeye başladım.

Pişman olmam uzun sürmedi.

'SENİ APTAL'

Yolun sonuna kanla yazılmış o iki kelimeyi okumamla arkamı dönmem bir oldu. Az önce ölen kız önümdeydi.

"Ahaha! Ne oldu oğlan, Tir tir titriyorsun?"

"Lütfen yaklaşma. Küçük bir kızı vurmak istemiyorum."

"Ne? Sen mi beni vuracaksın? Gerçekten aptal bir oğlansın! Ben zaten öldüm, ruhum bu zombi vücudu terk etmeden önce yanımda götürecek bir arkadaş arıyordum sadece!"

Demek ki öldürülünce önce zombiye, sonra sonsuza kadar burada sıkışıp kalan bir ruha dönüşüyoruz. Zombi olayı diğerlerinin işini zorlaştırmak için falan mıydı? Ben düşüncelerimde kaybolmuşken küçük kız bir silah çıkarıp bana doğrultmuştu bile.

"Hadi bu cehennemi birlikte keşfedelim!"

*Bang*

10 Günlük CehennemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin