37.

12.5K 649 415
                                    

Herkes birbirine şok içerisinde bakıyordu. Alp'in, abisi mi vardı?

Adam gözlerini kıstı ve, "beni doğum gününe çağırmadın" dedi.

Alp sinirliydi, ellerini yumruk yapmış, dişlerini sıkıyordu. "Defol buradan!" diye bağırdı.

Alp sinirle, "Çağıl, beni terk ettiğin gün bittin benim için!" diye bağırdı.

Çağıl denen adam, Alpi ifadesiz bir şekilde izliyordu.

Alp hızla yerinden kalktı ve Çağılın kolundan tuttuğu gibi eve doğru yürümeye başladı.

Çağıl bir şeyler söylüyordu. Ancak onu anlayamıyorduk çünkü uzaktalardı.

İrem bana döndü ve, "siz eve girin, ben burda ki topluluğu gönderip geleceğim" dedi.

Ege, İremin belinden tuttu ve, "burda ki topluluğu gönderip geleceğiz" diye düzeltti İremi.

Hızla yerimden kalkıp eve doğru yürümeye başladım. Sami benden daha hızlı hareket ediyordu.

Ulaş sinirle, "ne diye döndü yıllar sonra?" diye mırıldandı kendi kendine.

Asansör geldiğinde, Samiyle birlikte içeri girdik. Ancak diğerleri merdivenlerden hızla çıktılar.

Bakışlarımı Samiye çevirdim, sormaya çalışıyordum. Ancak ağzımı açamıyordum.

Asansörün kapısı açıldığı an Samiden önce haraket edip, hızla asansörden indim ve eve doğru yürüdüm. Kapı açıktı, içeriden kavga sesi geliyordu.

Topuklu ayakkabılarımı çıkardığım gibi içeri girdim.

"Alp" diye mırıldandım. Alp ve Çağıl bakışlarını bana çevirdiler. Ama Alp beni görmezden geldi.

Ulaş sinirle, "ya yıllar sonra neden geliyorsun?" diye bağırdı.

Hızla yağmur yağmaya başladı, karanlık sisli bir hava ve karanlık bulutlar gökyüzünde dolaşıyordu.

Alp üstünde ki gömleği yavaşça çıkardı. Teninde ki yara bere izleri canımı yakmıştı.

Alp kolunda ki ağır çiziği gösterdi. "Beni ve annemi de alsaydın yanına, bunların hiç biri olmayacaktı." Diye bağırdı, vücudunda bulunan diğer yara izlerini gösterdi.

Ardından, "terk etmek yerine, hepimizi o adamın yanından kurtarabilirdin abi" dedi. Canımın acıması hızla artıyordu.

Çağıl denen adam dudaklarını araladı ve "Alp, biliyorum yaptıklarım için çok üzgünüm" diyebildi. Tüm bunlara rağmen, nasıl olur da gelebilirdi? nasıl olur da Alp'in yüzüne bakabilirdi?

"Defol buradan" dedi sakin sesiyle Alp. Gerçekten normal gibiydi. Üstünde ki gömleği hala giymemişti. Yara bere izleri ortada duruyordu. Bu durum beni gerçekten mahvediyordu.

Yağmurun yağması şiddetlendi, ardından hızla şimşek çaktı. Ben şimşekten korkarken, Alp ve abisi Çağıl, gözlerini bile kırpmadılar.

Nerdeyse bir dakika geçti, Çağıl kendini açıklayamadı. Alp ise, Çağılın gitmesini bekledi.

"Benden sonra ne olduğunu merak ettiğim için geldim.." diyebildi Çağıl.

Alp sinir bozucu bir şekilde kahkaha attı. "Tamam, senden sonra ne oldu biliyor musun? Fikret aslan, her Allah'ın günü kumar oynamaya gitti. Sonra da gelip, yenilmenin acısını bizden çıkardı!" diye bağırdı.

Komşu Düşmanlığı.Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ