Pakt

290 213 98
                                    


Kapının açılmasıyla dışarıda olan tüm gürültü evimin içine doğru yayıldı. Kendi aralarında konuşuyorlardı. Kalbimin sesi kulaklarımda attığı için onları duyamıyordum. Bunu bastırmaya çalıştım.

"Kim görmüş?" Bu babamın sesiydi. Sesinde hiçbir duygu yoktu. Bir an için olmasını istediğimi fark ettim. Bir endişe, üzüntü, pişmanlık. Herhangi bir şey. Ama yoktu, yine yanılmamıştım.

"Karşı binadan birinin eline para sıkıştırmıştım." Bu Berk'ti. Yüzünün halini tahmin edebiliyordum. Dudakları dümdüz bir çizgi halini almış, kaşları çatık ve düşünceli.

Etrafta gezdiklerine dair ayak sesleri geliyordu ama bizden uzaktı. O yüzden şimdilik rahattım.

"Emin misin doğru söylediğine? Buraya gelmiş gibi durmuyor."

"Bilmiyorum." Sesi gerçekten düşünceli geliyordu. Acaba benim için endişelenmişler miydi?

"Adama kaçtığı geceki elbisesini tarif etmiştim. Söylediğimin aynısı elbiseyle içeriye giren bir kadın olduğunu söyledi."

"Belki de benzetti." Dedi babam.

Berk sesli bir nefes alıp verdi. Buraya doğru geliyorlardı. Kalbim yine korkuyla tekledi. Kalp atışlarımı dizginlemeye çalışırken sessiz olmaya çalışıyordum. Benim gerginliğimi anlamış olacak ki karşımdaki adam kolumu tuttu. Yatağın altı karanlıktı, onu tam göremiyordum.

"Sakin ol." Dedi güven vererek.

Adımları odayı bulunca ileri geri birkaç adım sesi duydum. Bu Berk olmalıydı.

"Daha ne kadar böyle sürecek? Bu durum çok uzadı." Sesi endişeli olmaktan çok uzaktı. Sinirli gibiydi.

"Onu ikna edeceğim." Babam Berk'in aksine gayet sakin konuşuyordu.

"Böyle bir şey yapacağını hiç düşünmezdim. Beni de şaşırttı. Evlenmeye hazır görünüyordu."

"Bana hiç öyle gelmiyordu. Tam bir soğuk nevale. Onun için yapmadığım şey kalmadı." Berk'in sinirli sesi kulaklarımı doldururken sakin kalıp onları dinliyordum. Gerçekten benim için endişelenmiyorlar mıydı? Nerede olduğumu merak etmiyorlar mıydı? Dahası babam neden bu kadar sakindi?

"Hayatını yaşamasına izin verdim. Seni de sonuna kadar destekledim. Daha ne yapmamı bekliyordun?" Babamın sesi sakindi ama desteklemeyi bastırarak söylüyordu. Haklıydı. Berk'i benden daha çok desteklemişti. Onunla birlikte olabilmem için her şeyi yapmıştı.

Babamın aksine Berk fazla gergin gibiydi. Etrafta olta attığını duyabiliyordum. Yatağımın hemen yanında ileri geri gidip duruyordu. Bir çift ayak sesi vardı. Belli ki babam karşısında duruyordu.

"Hani kumral ve sarışınlardan hoşlanıyordu. Ben de öyleyim işte. Uzun boyluyum, başarılıyım. Ona hiç olmadığım kadar romantik davrandım."

Bu ne anlatıyordu ya? Romantiklik? Hiç onun damarı değildi.

"Ne bileyim ben? Seni sever filan zannettim. İkimizi de şaşırtıp kaçtı işte. Kim bilir nerede?" Dedi babam. Onun da sesli bir nefes alıp verdiğini duydum.

Ama benim anlayamadığım bir şeyler geçiyordu aralarında. Bir şeyler tersti. Biri, neden benim sevmem için bu kadar uğraşırdı ki? Hem de sevmenin ne demek olduğunu bilmemesine rağmen. Sinir uçlarımın uyuştuğunu hissetmeye başladım. Burası fazla sıcak olmaya başlamıştı.

"Buradan sonra geri dönemezsin." Babamın sesi de sinirli çıkmaya başlamıştı.

"Seni desteklediğimi unutma." Dedi uyarı dolu sesiyle. Neden bu kadar baskılı kullandığını anlamıyordum.

DERİNLİK KORKUSUWhere stories live. Discover now