Loverman: Çok ciddiyim
Siz: Saçmalama
Siz: Gelme
Siz: Yani gel de şu an değil
Siz: Hastayım ve senin yanında duramam bile
Loverman: Misafirlik yapmaya gelmeyeceğim zaten sen bu durumdayken
Loverman: Ağrına iyi gelebilecek birkaç şey bırakıp gideceğim
Siz: Akgün uğraşmana değmez bile
Siz: Gerçekten boşa zahmet etme benim için
Loverman: Saçmalama Alçin
Loverman: On dakikalık yol ne zahmeti
Loverman: Ayrıca öyle olsa bile sen uğraşmama değecek birisin
Siz: Her şey tamam da
Siz: Kapıyı neden sen geldiğinde açmak yerine şimdi açıyorum
Loverman: Beni görmeni istemiyorum
Siz: Neden?
Loverman: Bilmiyorum
Loverman: Sadece madem beni daha önce görmedin
Loverman: Göreceğin zaman daha özel olsun istiyorum
Siz: Peki o zaman
Siz: Ama kapıyı aralık bırakmam ne kadar doğru
Loverman: Değil sanırım
Loverman: Bilmiyorum
Loverman: İstersen kapının önüne de bırakabilirim, ben gittikten sonra alırsın hem
Siz: Hayır gerek yok
Siz: En üst kattayım zaten
Siz: En fazla ne olabilir ki
Loverman: Peki o zaman
Loverman: Kapıyı açıp geri dinlenmeye bak
Loverman: En fazla on beş dakikaya gelirim
Görüldü 19.34Akgün'ün mesajını görüldü olarak borakmıştım, ilk günkü gibi. Bir an için ilk ona yazdığım gün geldiğinde önce biraz duygulandım ama sonrasında bunun içinde bulunduğum durum için yersiz olduğunu fark ettim.
Yatakta ağrıdan kıvranıyordum ve kesinlikle geçmiyordu, kendimi sıcak tutmak için kat kat giyinmiştim ama nafileydi. Artık hem üşüyor hem terliyordum. Öyle ki sırtımdan akan terleri hissedebiliyordum. Ama bir yandan da sırtıma rüzgar vuruyormuş gibiydi nedensizce, üşüyordum.
Başsavcı geleceğini hatta on beş dakikaya burada olduğunu söylemişti. Onu görmeyi istiyordum ve belki biraz da sesini duymayı. Hiç görmemiş olsam da içinden bir ses çok yakışıklı olduğunu söylüyordu. Ne kadar doğru tartışılırdı ama bir önemi yoktu. O şu an onu görmemi istemiyordu ve bence sebebi de çok tatlıydı.
Enerjimin kalan son demlerini ayağa kalkmak ve kapıyı açmak için harcamıştım. Tanışalı bir hafta olmuştu ve bunu yapmam ne kadar akıl işiydi bilmiyordum. Sadece içimden ona güvenmek geliyordu ve güvenecektim, kaybedecek bir şeyim yoktu zaten. Belki de bunun rahatlığı vardı üzerimde.
Kapıyı aralayım odama geri döndüm, yatağımın içinde hala acı çekiyordum. Üstüne üstlük midem çok bulanıyordu, belki de yemek yemem gerekiyordu ama halim yoktu.
Kendime bu işkenceyi daha fazla çektirmemek için göz kapaklarımı açık tutma çabamdan vazgeçtim ve kendini kasmaktan yorgun düşen bedenimi rahat bıraktım.
Anlarsınız ya, saldım çayıra mevlam kayıra hesabı.
Az sonra evime hiç görmediğim ve internetten tanıştığım yabancı bir adam gelmeyecekmiş gibi uykuya daldım. Artık ağrı yoktu.
Bu belki de aptallıktı ama umrumda bile değildi, iyi hissettiryordu.
BÖLÜM SONU
Bir dahaki bölüm için sınır 10 vote
Görüşmek üzere. 👁️
Düzenlendi 11.11.2023
ВЫ ЧИТАЕТЕ
BAŞSAVCI || Yarı Texting
ПриключенияYaş farkı vardır, dikkate alarak okuyun. Karakterlerime gelen en ufak hakarette engellenirsiniz. Siz: adınız lütfen bayım :) 0535*: Karşılığında bana ne vereceksin? Siz: ne istersiniz? 0535*: Fotoğrafını istesem ileri gitmiş olur muyum? Siz: bilmem...
9. Bölüm
Начните с самого начала