BÖLÜM DÖRT: "İHANETİN PENÇESİNDE."

37 5 101
                                    

Bölüm geç geldi, unuttum  kurur bakmayınnn :)

Lütfen emeklerimi göz ardı etmeyelim, oy ve yorum yapmayı unutmayın :)

Keyifli okumalar! 💖

YAZARDAN

"Hadi be kanka, bu kız salağın teki. Bunu çok kolay av ederiz. Bu akşam halledelim işte," dedi genç kız koltuğun kenarına otururken.

Masanın başında oturan iri, saçları uzamış ve oldukça esmer olan genç, " İyi be," diye söylendi. "Yalnız bu var ya hepsinden tehlikeli. Kızın kuzeni savcı. Yakalarsa anamı ağlatır. Bu iş çok riskli. Diğerleri aptal ve korkaktı, aileleri de öyleydi ama bu kızın ailesi aptal değil. Gerçi babası duyunca kalpten gider. "

Ardından ikisi de bir kahkaha patlattı. Rutubet kokan odada, önlerindeki yığınla dosyayı görmezden gelerek saçmalıyorlardı. İlk toparlanan genç kızdı.

" Tamam, abartma. Bugünkü işte başka ayağımıza dolanacak adam var mı? Yani gözü açık gibi görünenler sadece kuzeni, abisi ve amcası mı? " Dedi. Oturduğu yerden kalktı ve sandalyeye geçti. "Bir de bu işi Samet'e mi bıraksak acaba? Yakalanırsak s*kerler bizi. Beni değil de, en azından seni. "

"Yok, " dedi. "Aylardır bunun için bekliyorum ben. Sadece Seyran için bir oda oluşturdum lan ben! Fırsatı elimden kaçırır mıyım sence? " Derin bir nefes verdi ve karşısındaki duvarda asılı fotoğrafa baktı. Sırıttı.

"Bu akşam, heyecanlı geçecek. "

SEYRAN'DAN

Ben Seyran Yıldırım, hayatıma giren bir cani tarafından gençliğim, hayallerim, umutlarım ve en önemlisi ruhum öldürüldü.

Ben Seyran Yıldırım, en yakın arkadaşım, kardeşim dediğim kız tarafından ihanete uğradım.

Her zaman rahatça yayıldığım koltukta gerim gerim gerilirken başımı kaldıramıyordum. Ortamda sadece Kerem Abi'min sesi vardı.

"Kaldır o başını yerden. "

Dakikalardır Kerem Abi'mden başka ses çıkmayan ortamda babamın sesini duyduğumda başımı kaldırdım. Babamla göz göze geldiğimizde istemsizce bakışlarımı kaçırdım.

Beni suçlamalarından değil, olay yüzünden ona bir şey olmasından korkuyordum.

"Neden sanki sen suçluymuşsun gibi eğiyorsun kızım başını? "

"Yok, öyle değil baba. " Dedim sessizce. "Moralim bozuldu olanlara, o yüzden. "

"O itin senin moralini bozmasına izin vermeyeceksin tamam mı? Biz senin tek göz yaşına kıyamazken haysiyetsizin teki benim kızımı ağlatamaz. Onun için ağladığını görmeyeceğim. "

Ağlamaktan kıpkırmızı olan gözlerimi sessiz sessiz ağlayan anneme çevirdim. İçten içe ona kızdım. Neden bana destek olmak yerine ağlıyordu? Neden kulağıma eskisi gibi cesur olmamı fısıldamıyordu? Onu hep örnek aldığımı bile bile neden gözümün önünde ağlıyordu?

Dakikalardır gözünü halıdan ayırmayan abim olayı yeni kavramış gibi hiddetle ayağa kalktığında "Belasını belleyeceğim o herifin! " dedi sinirle. Oflayarak ellerimle yüzümü kapattım. Böyle olacağı çok belliydi.

Neden 17 yaşındaki her bir genç kızın yaşadığı normal bir hayat bana çok görülmüştü ki?

"Ege, otur! " dedi Kerem Abi'm. "Bu kadar olayın arasında senin fevriliklerinle uğraşamayız. Kıza destek olacağınıza köstek oluyorsunuz. " Ardından anneme döndü. "Yenge sende ağlama lütfen. Ağlanacak bir şey yok, söylediğimize pişman ettiriyorsunuz. "

PERESTİŞ (ASKIDA)Where stories live. Discover now