BÖLÜM BİR: "HAYATIN DUVARINA MIHLANAN İSİMLER."

148 9 82
                                    

Bugün, yeni bir hikayenin başlangıcı!

Başlama tarihlerini buraya alabilirim :)

Bu bölüm gizemde1407 ve Rojdasahiin 'e gelsin. 💜 Bölümü yukarıdaki müziği açarak okuyabilirsiniz.

Keyifli okumalar! 💖

SEYRAN'DAN

Ruhum sanki ona ebediyen kelepçelenmişti, unutamıyordum, unutmak istiyor muydum, istemiyor muydum asla bilmiyordum ancak bildiğim tek bir şey vardı; bizim ruhlarımız birbirine kelepçelenmişti, ellerimiz hiç ayrılmayalım diye mühürlenmişti, hayatın duvarında yanyana olan isimlerimiz hiç ayrılmasınlar diye oracığa mıhlanmıştı.

Tezgahtaki kıyafetleri yoğun bir ilgiyle inceleyen kadınlara bir kez daha baktım. Babam tezgahtakilerin fiyatlarını söyleyerek bağırıyor, alışveriş yapanların para üstlerini veriyordu. Yan tezgahlardan mallarını satmaya çalışanlar müşteri çekmek için bağırıyor, seslerini zihnimde çınlatıyorlardı.

"Gel ablam gel! "

Çaresiz harelerim bir kez daha onun tezgahında dolandı. Babası oradaydı ama kendisi yoktu.

"Seyran, kızım az su ver oradan bana. "

Ayağa kalkıp "Tamam baba. " dedim ve arkadaki büyük arabanın kasasından su şişesini aldım.

Acaba neden gelmemişti? Hasta mıydı? Acaba uyuyor muydu? "Sence o, bugünü kaçırır mı? " dedi iç sesim. Kaçırmazdı. Kesin hastaydı.

"Kızım suyu kuyudan mı çekiyorsun? " diyerek gülen babamla kendime gelip bardağı ona uzattım. "Yok, gözüm dalmış da. "

Suyu içtiği bardağı bana uzattı, alıp arabaya koydum. Tezgaha son bir bakış attım ve çantamı kaptım. "Baba ben eve gidiyorum, çok yoğun olursan bizim çocuklardan birini alırsın yanına. "

"Tamam! " diye bağırdı arkamdan. Adımlarımı sıklaştırdım, bir an önce ona ne olduğunu öğrenmeliydim.

Gerçi, nereden öğrenecektim ki?

"Kesin terli terli su içti. " diye söylendim kendi kendime. "Canının kıymetini ne zaman bildi ki zaten? Hayır, hiç mi düşünmüyor acaba benim iç-" derken biriyle çarpışmama saniyeler kala durdum.

"Seyran, deli misin kızım niye kendi kendine konuşuyorsun? "

Başımı utançla kaldırıp sesinden Ertuğrul olduğunu anladığım bedene baktım.
"Ya, bir şeye sinir olmuştum da. O yüzden yani, sinirle konuşuyordum. "

Başını imayla sallarken "Birine değil, bir şeye sinir oldun yani. O kesinlikle bir insan değil. " dedi. Kime kızdığımı anlamıştı ve muhtemelen beni yerin dibine sokmaya devam edecekti. Domates gibi olduğumu tahmin ediyordum.

"Kesinlikle benim kankam olan-"

"Kes sesini Ertuğrul! " dedim sinirle. "Ne alakası var senin kankan olan o herifle? Her şeyi niye onunla bağdaştırıyorsun ki? "

Karşımda pis pis gülerken "Tamam ya," dedi. "Her şeyi kankam olan o herifle bağdaştırmam. Gideyim de kankam olan o herifin yanına, geçmiş olsun diyeyim. Hasta olmuş kankam olan o herif. "

"Def ol git, " dedim dişlerimin arasından. "Sinirlerimi daha çok yıpratma yoksa küfrü basacağım. "

Sırıtarak yanımdan geçti. Bende yüzümü avuçlarımın arasına alarak yürümeye başladım. "Şu deli fark edeceğine baban fark etseydi daha rahat olurdun Seyran. Her şeyi ona bağlıyor manyak herif. "

PERESTİŞ (ASKIDA)Where stories live. Discover now