LXII-ÖZEL BÖLÜM

4.4K 215 23
                                    

VOTE ATARSANIZ SEVİNİRİM ;)

🧿🧿🧿

"Hasar büyük kalbim gidiyor elden aşığım yani uzun boyundan mı? serin suyundan mı? Zamansız olmak mı? seni sen yapıyor." Bi yandan kıvırtırken bi yandanda omlet yapıyordum şöyle bi sıkıntı vardı ki midemi öyle bi bulandırmıştı ki anlatamam. Çiğ yumurta kokusu ve pişmiş yumurta kokusu midemi pert etmişken birde domatesin kokusu son noktayı koymuştu.

Kusucaktım ama kusamıyordum.  "Günaydın Sevgilim." Arkamı dönüp Emreye bakmamla hızla yanıma geldi. "Noldu bebeğim yüzün sapsarı?"
Elimle onu kenarı çekip tuvalete koştum. "Midem" diyebilmiştim. Tuvalete gidip daha yemek yemediğim için midem boş olduğundan sadece safra çıkartmıştım. Emre arkamda saçlarımı tutmuştu. Dişlerimi fırçalayıp Emreye döndüğümde anlımı öpüp saçımı topuz yaptı.

"İyi misin güzelim bir şey mi dokundu?" Emreyi öpüp salona geçtim. "Yumurta kokusu midemi bulandırdı. Mutfağa koku sıkar mısın yavrum ya yemek yiyemicem yoksa. Omlet ve domates görmek istemiyorum." Emre telaşla bana bakıyordu. "Emin misin iyi olduğundan güzelim? Bak kötüysen gidelim hastaneye?" Kafamı iki yana sallayıp avuç içini öptüm.

"İyiyim bitanem. Hadi sen koku sık. Birazdan gelir Cemreler." Emre salondan çıkarken kafamı koltuğa yasladım. Çok yorgundum. Evleneli 4 ay olmuştu. Balayına gitmek istememiştik onun yerine evde kalmayı tercih etmiştik ki seçimimizden gayet memnunduk :)

Emre dün Cemreyi aramış ve Papatya'yı çok özlediğini söylemişti hatta bide üzerine görüntülü arayıp daha 4 aylık bile olmayan Papatya ile konuşmuştu. Onun bu halleri o kadar güzeldi ki. Cemre doğurucam doğurucam demişti ve biz düğün salonundan gittikten sonra doğurmuştu. Eee çok oynamıştı. Tabii bize çok sevgili ailemiz haber vermediğinden bunu sabah uyandığımızda öğrenmiştik.

Hastaneye gittiğimizde Cemre mahçup bir şekilde bize bakıp "ay mahvettim deme güzel gününüzü." Diyip ağlamıştı. Onu bi güzel fırçalayıp susturmuştum. Günümüzü mahvetmemişti daha da güzelleştirmişti.

Papatya adını Emre koymuştu. Cemre ve Alkan Emrenin koymasını istemişlerdi küçük prensesin adını. Emre de papatya gibi koktuğunu söyleyerek Papatya demişti. Ulan çocuk bok koksa bok mu dicektin çocuğa.

Sonuç olarak Emre Papatyayı gördüğünden beri ki nerdeyse her gün görüyorduk çünkü Emre Papatyasız durmuyordu. Ne kadar Cemre ve Alkana hâlâ soğuk olsa da kızlarına bayılıyordu.

4 aydır kafamın etini bebek diye yiyordu ama erken olduğunu söyleyerek kapatıyordum. Ne kadar işi dalgasına vurup 15 çocuk istesemde Emreyle daha fazla vakit geçirmek istiyordum.

Emre mutfaktan çıkıp yanıma oturdu. Saçıma öpücük kondurup saçımla oynamaya başladı. "Gerçekten iyi olduğuna emin misin? Korkutuyorsun beni."  2 günlük olan sakallarında ellerimi gezdirdim. Oy ulan bu adam benim kocamdı.

"Gayet iyiyim komutanım endişelenmeyin. Zaten kokusunu sevmezdim. Bugün ayrı bi şey oldum." Emre kafasını salladı. Kapı çalarken ayaklandık. "Geldi Papatyam" Emre sevinçle kapıyı gidip açarken arkasından bende gittim.

"Hoşgeldiniiiz." Emre Alkanın kucağından Papatyayı alıp salona geçerken Alkan ve Cemre şokla baktı. "Ulan insan selam verir aldı çocuğumu." Gülüp onlara sarıldım.

"Bu kadar çocuk seviyorsa yapsanıza kızım bi tane." Cemre gülüp konuştu.
Alkan içeriye giderken Cemreyi durdurdum. "Aslında senle o konuyu konuşmak istiyorum." Cemre şokla gözlerini açtı. "Ay hamile misin?"
Elimle susturup mutfağa soktum. "Kız sessiz olsana azcık." Cemre heyecanla "Ay duymaz o şimdi. Hamile misin değil misin anlat."

Komutanım | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin