"Ay çıldırıcam he az kaldı ne bağırtıyorsunuz beni." Emre kulağıma yaklaşıp "bu bağırtılarını yarın geceye mi saklasan acaba güzelim." Tükürüğümün boğazıma kaçması ile öksürüp Emreye vurdum. "Ya sen ne sapık şey çıktın.!" Emre gülüp bizimkilere döndü.
"Oğlum her şeye tamamda Erdinç mal mısın oğlum sen? Mardinden Dorukun kırık travestisini getirtmek de ne anasını satayım?"
Doruk gözlerini açarak Emreye döndü. "Nerden benim kırık travestim oluyo acaba? Erdinç malı getirdi onu." Gözlerimi devirip Erdinçe döndüm. Bindallımı düzeltip "Erdinç 5 dakika sonra o arkadaşını burdan göndermiş ol yoksa sıçıcam ağzına senin!"
Erdinç odadan çıkarken Eylemden bi su istedim. Şu an tam olarak noluyordu biliyor musunuz?
Mardinde görev yaparken Erdinçin Doruka gönderdiği travesti Erdinçin storysini görüp ilk uçakla İzmire uçmuş.Birde yerimizi bulup kınama gelmişti. Herkes kaçık herkeees.
Eylem bana su getirirken bi dikişte içip masaya bıraktım "Teşekkür ederim." Koltuğa kendini atmış eli göbeğinde Cemreye dönmüştüm ki bi anda bağırdı. "Yeter ulan yeter nereye kadar cici kız. Doğurucam he şuraya siz onu istiyorsunuz herhalde. Hep bi aksiyon hep bi kargaşa. Kızım sen onlar gibi olma tamam mı." Durdu. "Bababab aynı dayısı aynı yerinde duramamazlık. Hemen nasılda tekme atıyo. Uyusana kız sen bu saatte cevap veriyor birde annesine."
Alkana döndüp "Sen şımartıyorsun bu kızı. Sonra anneye hep karşı geliyo." Abbooo Cemrenin hamilelik hormonu bizide yormuştu.
Alkan "Güzelim çocuk daha doğmadı bile nerden öğretçem karşı gelmeyi?" Cemre ayağa kalkmaya çalıştı kalkamayınca Doruk yardım etti. "Allah aşkına ben doğurmadan siz şu kınayla düğünü bitirin yeminle kurban kestirtçem."
Elini karnına koyup "Sakın geleyim deme kızım valla Güneş gibi doğarsın dünyamıza ama sıçarsın dayınla yengenin güzel günlerine."
Emreye dönüp "Erdinçle takılmaması lazımdı. Tertemiz asla ağzını bozmayan kızı ne hale getirdi baksana. Hiçbir şey diyemiyorum bu çocuğa. Falakaya yatırıcam sözde Onbaşı ya!"
Emre güldü. Hep birlikte odadan çıkarken tekrar gürültülü ortama geçiş yapmıştık. Kına yakılcaktı. Beni sandalyeye oturtup etrafıma dönmeye başladılar. Hayır ağlamam be ne ağlıcam?
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler Annesinin bir tanesini hor görmesinler Uçan da kuşlara malum olsun Ben annemi özledim Hem annemi hem babamı Ben köyümü özledim Babamın bir atı olsa binse de gelse Annemin yelkeni olsa açsa da gelse Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse Uçan da kuşlara malum olsun Ben annemi özledim Hem annemi hem babamı Ben köyümü özledim Hem annemi hem babamı Ben köyümü özledim
Resmen hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Eylem örtüyü açıp beni o halde görünce "Abla sana iki göz yaşı dök dedik sen ohooo. Görende evlenmek istemiyo zannetçek." Gözlerimi ve tahmin ettiğim gibi akan makyajımı sildi. Gülümsedim . Müzik durdu. "GELİN AĞLIYOOOO." Eylem bağırdı. Tekrar bana dönüp güldü. Elimi yumruk yaptım. Eylem elimi açmaya çalıştı. Kalabalığa dönüp "KAYNANAAA GELİN ELİNİ AÇMIYOO." Güldüm. Saliha teyze gelip altını bana gösterdi. Yavaşça elimi açtım altını koyup kına sürdü avuç içlerime. Ellerime kına eldivenini geçirip "hep mutlu olun kızım." Diyip anlımdan öptü. Gülümsedim.
Sonra beni sandalyeden kaldırıp Emreyi oturttular yavrum yazık masumca baktı noluyo diye. "Testi kırıcaz." Dedim. Kafasını salladı. Testiyi verip müziği başlattılar. 10 dk boyunca dönüp artık yeter diyip kırmıştım testiyi çocuklar doluşurken gülümsedim. "Bir yerlerine batmasın. Kırıkları toplayabilir miyiz?" Diyip işaret ettim çalışana. Onlar gelip kırıkları alırken oynamaya devam ettik.
Emreyla karşılıklı İzmir havası oynamıştık ve bunu görmenizi o kadar çok isterdim ki. O kadar iyi oynuyordu ki.
Kına bittiğinde yorgunca kendimi arabaya fırlattım. "Ben yoruldum hayat gelme üstüme." Diye söylendim. Arka koltukta kafasında kravat bağlı olan Erdinç devam etti. "Diz çöktüm dünyanın namert yüzüne." Dedi. Kıkırdayıp onu dürttüm. "Len sana da bi kına yaksa mıydık?" Gözlerini açıp bana döndü. "Nereye yakçaktık kız?" Dedi.
Emre ve Doruk aynı anda "Götüne." Diyince kahkaha atmaya başladık. "Geçin dalganızı geçin. Zaten arkadaşı gönderirken imanım gevredi. Gönderdikten sonra instadan her yerden engelledim birde üzerine hesabımı gizliye aldım. Bırakmıyo peşimizi ya!"
Doruk kafasına vurdu. "Kendin ettin kendin buldun mal herif ben mi dedim sana kız bul diye." Erdinç kendini düzeltip "Kardeşim yanında bi kız olsun istedim nerden bileyim travesti çıkacağını." Doruk ofladı. Eylem bana su uzattı. Hemen kapağını açıp içtim. "Allah razı olsun Eylem peşimde sürekli elinde suyla gezdin." Eylem güldü. "Asıl Allah senden razı olsun İrem abla. Beni o hayattan kurtardın. Böyle insanlarla tanıştırdın. Ne etsem az." Gülüp elini sıktım. Dorukun bakışları Eylemde kalmış ve ayrılmıyordu.
Boğazımı temizledim. Bana bakıp gözlerini kaçırdı. "Ben ne diye arabamı millete veriyorum kardeşim şu hale bak şu beyinsiz askerle yapıştık resmen." Eyleme doğru yaklaştı. İçimde kahkaha atıyordum.
Erdinç dönüp "Kay öteye kardeşim o zaman ben mi dedim yaklaş bana diye. Kay Eylemciğime doğru. Balım sende yaklaş şuna." Doruk kaşlarını çatıp "Eylemciğim, Balım?"
Erdinç yutkunup "Yani Eylem kardeşim bacım az yaklaşsan mı?" Arkada onlar tepişirken Emreye döndüm. "Sen ne güzel İzmir havası oynuyorsun öyle." Emre elimi tutup öptü. "Yapıyoruz bir şeyler senin kadar olmasada."
"İzmirliyiz oğlum biz bi kapı gıcırtısına oynarız." Güldü. Oy kurban olurum Yeşilim.
"Sen hep böyle gül sarı komutan." Emre bana dönüp "Senle hep böyle gülelim Komutanım."
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Wuhuuuuuu 1 saat içinde 2 bölüm hadi iyisiniz diğer bölümde de düğün olcak sonra özel bölüm yazwrım 2-3 tane finale az kaldı aşklarıııım
