0.5

15K 845 180
                                    

Selaam bebişler,
Günleriniz nasıl geçiyor, nasılsınızzz?
Yeni bölümle karşınızdayıım.

Ay vizelerime 9 gün var ve hiçbir dersten hiçbir şey bilmiyorum. Ben birkaç ders işledik sanarken sezonluk dizi çekmişler :")

Neyseeh

İyi okumalarr^^

Sakin kalarak yeni abi Buğra'ya anlamaz bir şekilde bakmaya çalıştım. "Anlamadım neyse Ahu ben kız kardeşin oluyorum" bence iyi toparladım ya
İyisin iyi

Buğra kendisi de şaşırmış duruyordu bana çiçek dediği için, garip. "Şey ya kokun çiçek gibi de o yüzden dedim ya. Neyse, Buğra ben de en yakışıklı ve zeki abin oluyorum" benim kadar olmasa da sen de iyi toparladın abisi.

El sıkışırken "Maşallah pek de alçakgönüllüymüşsünüz." demiştim.  Buğra'nın yüzünde haylaz bi gülümseme vardı. Burnuma hafif bi dokunup "Sevdim seni ben, iyi anlaşıcaz gibi" dedi.
İki dakkada nasıl anladın bunu, anlatsana biraz

Buğra'nın sesini duymuş olmalılar ki herkes kapıya gelmişti. Tam sarılıp hasret gidereceklerken Burçak Hanım müdahale edip salona yollamıştı hepsini "Hadi hadi kapıda durduk yeterince, salona geçelim orda sarılırsınız birbirinize"

Ben mutfakta oyalanmıştım o sırada açıkçası bu aile ortamına ait hissedemiyordum. Biraz baş başa bırakmak istemiştim onları, hasret giderirken yanlarında yabancı birini istemezler sonuçta. Mutfağa göz gezdirince ne kadar şık ve ferahlatıcı olduğunu fark ettim. Dolaplar ve duvarların boyası oldukça uyumluydu.

Ben oturmuş mutfağın tavanını incelerken görüş açıma bir adet Furkan girdi. Onunla bakışıyorduk şu an sonrasında kafasını yüzümden çekip o da tavana bakmaya başladı ne vardı diye bir şey anlamayınca bana döndü "Ne var şu tavanda bana baktığından daha güzel bakıyorsun. Kız yoksa oraya bakınca hoşlandığın kişiyi mi düşünüyorsun"

Ciddi mi diye şöyle bi baktım da gerçekten sorunun cevabını merak ediyor gibi bir hali vardı
"Sadece dalmışım başka bir şey yok. O bana söylediğin sözleri unutmadım, fareye bakarken bile sana baktığımdan daha güzel bakarım ona" diyerek mutfaktan çıkmaya yeltendim. 

"Ayrıca hoşlandığım biri yok, daha o şerefe kimse nail olamadı" çıkmadan önce dediğimle bozulan suratı biraz da olsa düzelmiş gibiydi.

Salona geçtiğimde bugün hiç görmediğim Tuğrul Bey ve ikinci büyük abi olan kişiyi gördüm. İsimlerini ezberlemek zaman alacak gibi. İsim hafızam gerçekten kötüymüş. Daha önce bu kadar insanı aynı anda tanımak zorunda kalmadığım için fark etmemiştim. Ayrıca bu ikili gün boyunca nerdeydi?

Tuğrul Bey yanını göstererek "Gel kızım yanıma otur. Özledim seni."  yanına geçerken Tuğrul Bey'in son dediğiyle Deniz'in göz devirdiğini görmüştüm.

O da mı burdaymış, ıyy çekilmez şimdi.
Kesinlikle katılıyorum sana Nurefşancım

Mete konuşmaya başlayınca ona odaklandım. Bu çocukla yakınlaşmak istiyorum ben ya. Bunun için bir şeyler yapayım. Neyse bebek sıfatlım ne diyor bakalım. Adını bilmediğim abiye bakarak "Berk abi nasıldı günün? Bugün mafya çökertebildiniz mi?" Ne diyo bu çocuk be.

"Abicim kaç defa dedim sana ben, birincisi mafya çökertmek o kadar kolay değil ikincisi çocuk polisiyim ben 18 yaş altı suçlu ya da mağdur çocuklarla ilgileniyorum abim. Şu dizi filmleri de izlemeyi bırak artık ya" adının Berk olduğunu öğrendiğim abi isyan edercesine konuşmuştu. Ben de merak etmiştim şimdi, daha önce hiç polis tanıdığım olmamıştı. Acaba gerçekten mafya var mıydı.

KORALTANLARWhere stories live. Discover now