mockingbird ㄨ yoonmin ✓

[4] Evasion

''Evet bugün hepiniz çok iyiydiniz. Eğitimimiz bugünlük bu kadar. İsterseniz odalarınıza gidip dinlenebilirsiniz.'' Lider kanatlarını daha çok kasarak meleklere son kez bakındı ve şatoya doğru ilerlemeye başladı. Bir kaç melek dinlenmek için şatoya ilerlerken bazıları da bahçede dolanmaya başladı. Jimin odaya girmek istemiyordu ve hala enerjisi doluydu. Burada daha çok vakit geçirmek istiyordu. Ve buraları daha çok tanımak istiyordu. Daha bilmediği çok fazla yer vardı.

Heyecanla etrafına bakarak kimseyi umursamadan kanatlarını açtı ve uçmaya başlamıştı. 10 metreden de daha fazla yukarı çıkmıştı ve şuan her yeri daha net görebiliyordu. Aşağıda ola melekleri küçücük görüyor ve buna kıkırdıyordu. Hatta bir kaç melek şaşkınca onu izliyordu. Bu kadar yükseğe çıkması hiç güvenli değildi. Ama Jimin için güvenlik kelimesi tamamen gereksizdi. Hayatı boyunca risk almayı severdi ve hala da seviyordu. Kimsenin sözlerini umursamadan.

''Hey in aşağıya düşeceksin! Seni lidere şikayet edeceğim.''

Jimin aşağıdan gelen sesler ile iyice panik olmuş etrafında dönerken aniden karşısına o karanlık şato gelmişti. Yine etrafında bir kaç tane yarasa sandığı şeytanlar uçuyordu. Jimin biraz ürpermişti ama orayı deli gibi merak ediyordu. Şeytanın nasıl göründüğünü, nasıl bir ses tonu olduğunu ve davranışlarını görmek istiyordu. Kuralları da biliyordu. Sınırdan asla geçemezdi.

Jimin liderinin görmemesi için hızlıca aşağıya doğru yöneldi. O kadar panik yapmıştı ki kanatları artık güçsüz bir hale gelmiş ve artık taşıyamıyordu bu bedeni. Küçük melek artık dengesini kaybederken melekler endişeyle ona bakıyor ve onu kurtaracak bir şeyler arıyorlardı. Jimin en sonunda yere çakılmak üzereyken bir suyun içinde kayboldu bedeni. Havuzun içine düşen beden yavaşça doğrularak sırılsıklam etrafına bakındı. Eğer bedeni havuzun ortasındaki heykele takılsaydı zarar görebilirdi ve o yüzden şanslıydı şimdilik.

Diğer melekler hızlıca Jimin'in etrafında toplanmış ona bakıyorlar ve bir kaç kişide elini tutarak onu havuzdan çıkarmaya çalışıyordu. Jimin bir kez daha rezil olmuştu herkesin önünde. Kimsenin yüzüne bakamıyor ve ıslanan bedenini kapatmaya çalışıyordu. Havuzdan çıkarken üzerindeki beyaz kıyafet bedenini sarmış ve fiziği tamamen ortaya çıkmıştı. Dolgun kalçaları daha da belirginleşmiş ve bütün gözler meleğin vücudunda geziyordu. Jimin o kadar utanmıştı ki bedenini saklamak için hiç bir şey görünmüyordu. Fakat bir kaç melek Jimin'in arkasına geçerek kalçasını örtmeye çalışıyorlardı.

Jimin en çok saatlerdir bakımını yaptığı kanatlarına üzülyordu. Şimdi onlar sırılsıklam olmuş ve iğrenç bir görüntüye sahipti. Kanatlarına da saklamak isterdi ama bunu da yapamıyordu. Alelacele odasına getirildi ve odadan çıkmışlardı. Jimin günün şansız geçmesine söylenirken Hoseok ona şaşkınca bakıyordu. Islak bir şekilde yatağına oturmak üzereyken Hoseok onu durdurmuş ve kucağına havlu tutuşturmuştu.

''İyice kurulan hasta olacaksın.''

Jimin kucağındaki havluyla yutkunurak bakındı ve yavaşça dolabına ilerledi. Hoseok'un kendisine bakındığını düşünüyor ve o yüzden belirginleşen vücudunu daha da belirginleştirmeden ağır adımlarla ilerliyordu. Dolabın önüne gelerek kıyafetini aldı ve hızlıca yatağının oraya koştu. Hoseok Jimin'in rahat rahat üzerini giymesi için yatağa uzanmış ve arkasını dönmüştü. Küçük bedeni yatağın arkasına saklanırken ıslak kıyafetini çıkararak kendini havluyla kuruladı. Islanan kıyafetini sıksa neredeyse çok fazla su çıkacaktı. O derece ıslanmıştı. Kanatları ise ıslandığı için tüyleri birbirine yapmış, kötü bir şekilde görünüyordu.

Jimin kendini kuruladığında üzerini giyindi ve ıslak kıyafetlerini kutuya atarak yatağın üzerine oturmuştu. Yatağın gıcırtısı ile Hoseok Jimin'in üzerini giyindiğini varsayarak arkasını dönmüştü. Jimin'in yüzü düşmüş ve gözlerimi yere çevirmişti. Kafası eğikti ve bir şeyler düşünüyordu. Hoseok onun bu haline üzülmüştü ne de olsa bir hayalle geldiği okulda rezil olduğunu düşünüyordu.