36

618 72 72
                                    

Hayal gücü:
Duyuların herhangi bir anında girişi olmadan zihinde yeni nesneler, duyumlar ve fikirler üretme ve simüle etme yeteneğidir. Zihinsel imgelemenin aynı kökenli terimi, psikolojide, daha önce duyu algısında verilen nesnelerin zihindeki hatıralarını canlandırma sürecini belirtmek için kullanılabilir.

Görüş:
Bir şahsiyetin, şeyin ya da olayın gerçekte mevcut olmasa da zihne canlı ya da inandırıcı bir şekilde göründüğü bir deneyimdir.

&

Jimin ve Jaemin şimdi 13 yaşındaydı ve her şey sadece Jimin'in olduğu zamandan oldukça farklıydı.

Ev halkı, Jimin'in bir zamanlar nasıl görünmez bir çocuk olduğunu unutmuş, hepsinin hatırladığı ve bildiği tek şey, Jimin'in her zaman kaba, kibirli, zalim, kötü, yaramaz, şımarık bir velet olduğudu.

Jimin artık tüm hizmetçilerin ve işçilerin nefret ettiği isim haline gelmiş, jaemin ise acıyıp sentezledikleri isim.

Ama bir şeyler değişmişti.

Jaemin'in kötü oyunları gibi bir şey... özellikle o günden sonra.

Sopayla Jimin'in kafasına sert bir şekilde vurduğu ve fena halde kanamasına neden olduğu gün, bütün olay çok ani olmuştu. Jimin her zamanki gibi sessizce oturmuş kendi işine bakıyordu ama Jaemin'in çılgın aklında bir şey vardı, bu yüzden sebepsiz yere ona sopayla sert bir şekilde vurdu.

Haejin ona çok kızmıştı ama aslında Jimin'e kızdığını biliyordu. Bu yüzden rolüne devam etti. Hatta kanju gelip onu uyardığında bile rolüne devam etti.

Tüm bu drama bittiğinde ve Jimin ve Jaemin odada yalnız kaldıklarında, Jaemin başka bir rolüne başladı.

"Ben... Çok üzgünüm Jimin ah..." dedi parıldayan gözlerle, artık kafasına bir bandaj sarılmış olan can dostuna sarılmak için aceleyle.

Jimin eli tutuluca irkildi. Gözleri hâlâ ıslaktı ve başı acıyla zonkluyordu. "N-Neden.. h-hyung.. neden bana vurdun...?"

"Seni daha çok sevsinler diye!!" Jaemin iri gözlerle, "Eomma'nın yanına nasıl koştuğunu görmedin mi? Sana sarilmadi mı? Gördün mü! İstediğim sadece buydu. Hyungun burada kötü olan oluyor, böylece onların sevgisini ve  ilgisini çekiyorsun. Hyung'un seni ne kadar sevdiğini görüyor musun? Hmm?" Jaemin sordu.

Jimin ona baktı ve ne diyeceğini bilemeden yutkundu. Ama abisinin onu sevdiğini biliyordu, asla yanılamazdı. Eğer ona vurduysa arkasında bir sebep olmalıydı ve şimdi bunu görüyordu. Bu yüzden masum bir çocuk gibi başını salladı.

[...]

Gece yarısı olmuştu ama Haejin hala uyuyamıyordu. Oğullarını düşünüyor, ne yapacağını bilmiyor, sadece gelecekte böyle bir olayın tekrar olmamasını umuyordu.

Yatak odalarının kapısı yavaşça aralandı ve biri içeri baktı. Oda loştu, bu yüzden Haejin sargılı kafayı görünce üzüntüyle gülümsedi ve oğlunu içeri çağırdı.

İçeri girer girmez yatakta doğrularak yanındaki yeri oturması için patpatladı. Kanju uyuyordu ama o kadar da huzurlu değildi, onun uyurkenki kaşlarını çatmasından bunu anlayabilirdiniz.

Jaemin annesinin yanına oturarak ona sarıldı.

"Hala acıyor mu?" Haejin fısıldadı ve Jaemin sadece yavaşça başını salladı. Haejin hafifçe eğilerek saçlarını acısını almak istercesine öptü.

"E-Eomma..."

"Hmm??"

"Jimin n-neden benden bu kadar nefret ediyor??"

Şımarık GüzelWhere stories live. Discover now