10.BÖLÜM.

3.3K 340 565
                                    

KYÜZÜNDEN SIZAN NOTALAR.

Mabel Matiz - Fırtınadayım

Konuya Fransız - Tuzak

Konuya Fransız - Tuzak

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

10.BÖLÜM.

Her başlangıcın bir sonu vardı.

Sen ne kadar hızlı bir şekilde kaçarsan kaç o son seni tutar çekerdi. Hiçbir şey sonsuz değildi. Tıpkı sınırsız sevginin olmadığı gibi. bir insana karşı duyduğun sevgi sana belli bir süre sınırsız gibi gelse de aslında sonu vardır, sadece sen o sevginin ne zaman azalacağını kestiremezsin. Hissedemezsin mesela, o sevginin bittiğini hissedemezsin.

Karşımda duran Yağız'a baktım. Çiftliğin kapısını kilitliyordu. Mesela ben, çok uzun zaman sevmiştim Yağız'ı. Dile kolay iki buçuk sene. Hatta belki de üç. Kolay değildi, bu kadar uzun sevmek üstelik uzaktan sevmek. Hiç kimse uzaktan sevginin ne demek olduğunu yaşamadan bilemezdi. Gizli gizli sevmek.

Kaça kaça sevmek.

Sen ona bakarken o seni fark etmesin diye kırk takla atarsın; bir yandan da keşke beni artık fark etse diye dua dilediğin an ne demek olduğunu anlarsın. Yağız kapıyı kilitledikten sonra arabaya binmek için arkasını döndüğü an bakışlarımı hemen onun üstünden alıp karşımda duran bahçeye baktım. Tıpkı şimdiki gibi...

Anahtarı cebine koyup arabaya binince arkama dönüp kemerin ucunu kendime doğru çektim ve takıp önüme döndüm. yeni bir sabaha uyanmıştık. Ne kadar sabah derslerine geç kalsakta şu an okula gidiyorduk. Benim üzerimde dünden kalan kıyafetim, onun üzerinde de dün benim peşimden gelirken giydiği okul kıyafeti vardı.

Saat on birdi. Öğlen arasından sonra derslerimiz biri çeyrek geçe başlıyordu.

Belki de şu an Sahra okula gelmişti ve her yerde beni arıyordu. Telefonumun şarjı bittiği için ve Yağız'dan da şarj aleti istemeyi unuttuğum için telefonumun şarjını dolduramamıştım. Dün geceden beri şarjı yoktu.

Yağız vitesi değiştirip elini oturduğum koltuğun arkasına attı ve arabayı geri geri sürmeye başladı.

Güm, güm, güm.

Hadi ama!

Bileğimdeki saatle oynamaya başladım ardından kopçasını çıkarıp saati bileğimden çıkardım. Yağız'ın yanındayken kalp seslerimin yankılanmasını istemiyordum. Beni fark etmesi isteyeceğim en son şeylerden biriydi. Ben onun için kardeşinin arkadaşıydım, belki ona karşı duygular beslediğimi öğrense bana tavır koyardı.

Ay saçmalamaya başladı yine bizimki. İç sesim isyan edince başımı geriye atıp gözlerimi yumdum. Sen salak mısın? Sence dün gece seni tanımak istiyorum diyen biri seni sadece kardeşinin arkadaşı olarak mı görüyordur? Üstelik Yağız hiçbir kıza son günlerde sizin yaşadığınız şeyler kadar yaklaşmadı.

GÖKYÜZÜNDEN SIZAN NOTALARTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon