-12- plan dışı

126 19 21
                                    

üzgünüm kısa oldu ama sonraki bölümler biraz daha uzun olacak :)

Sherlock'un bakış açısı)

Yolda hızla ilerlerken elim direksiyonu sıkıca kavramıştı. Parmak boğumlarımın kemik beyazı olduğunu görebiliyordum ama önemli değildi. uyuşmuştu; Hiçbir şey hissedemedim. Moriarty ile yaptığım konuşmadan sonra aklım her zamankinden daha hızlı atıyordu.

Scat :  "İyi misin?"  çekinerek sordu ve ben de gözlerimi devirdim.

Sherlock : "Evet, gayet iyiyim. Yani, John'un tamamen psikotik bir adam tarafından kaçırılmış olması ve ona zamanında ulaşamazsam onu ​​öldürme niyetinde olması dışında.

Scat : "Onu gerçekten önemsiyorsun değil mi?"

Sherlock :"Hayır, bunu sadece iyiliğim için yapıyorum." Scat sesimin soğukluğu karşısında irkildi.

Scat : "Onu seviyor musun?"

Sherlock : "Bu nedir? Bir çeşit sorgulama mı?"

Scat :"Sanırım böyle de düşünebilirsiniz." Scat omuz silkiyor, uzağa bakıyor. Cevap vermeden önce bir an tereddüt ederek dudağımı ısırdım.

Sherlock : "Elbette onu seviyorum." Sesim o kadar kısık ki neredeyse bir fısıltı. Bana dönüp dudağının kenarı kıvrılmadan önce Scat'ın'un beni duyduğundan bile emin değildim.

(Scat'ın'un bakış açısı)

Sonunda Moriarty'nin istediğini elde etmiştim, Sherlock'un duygularının bir teyidi. Moriarty bunu içime ne kadar sokmaya çalışsa da, onlar için biraz üzülmeden edemedim. Patronum eğlenceli olduğunu düşündüğü için hayatlarını cehenneme çeviriyordu. Başkalarının acısına dayanan katıksız eğlence buldu.

Sanırım beni bu yüzden yanında tuttu, diye düşündüm acı bir şekilde. Moriarty için ne olduğum konusunda artık kendimi kandırmaya çalışmıyordum bile. Ben bir eğlence nesnesiydim, Moran bunu onun için yapmadığında onun için oynayabileceği bir şeydim. Moriarty beni, Sherlock 'öldükten'  sonra, sokaklarda ayakta bile zor dururken buldu tabi o zamanlar herşeyi kaybetmiştim ailemi, evimi, kız arkadaşımı, mesleğimi, Aklımı.. . O gece Moriarty'nin tam olarak ne kadar istekli olduğunu acıyla hatırlayabildim. Bir şekilde benim zekamı öğrendi ve bana bir anlaşma yaptırdı. Onun için Scotland Yard'da dedektif olarak çalışırdım ve o beni öldürmezdi.

Şimdi benden Sherlock'u bitirmesine yardım etmemi istedi ve o burada oturup aşkını itiraf ederken, korkmuş ve savunmasız görünürken, bunu yapabileceğimi sanmıyorum.

Sherlock ; "Ne hakkında düşünüyorsun?" Aniden sordu ve ben bir an donup kaldım ve ardından Sherlock fark etmeden hemen rahatlamaya çalıştım. Son zamanlarda John meselesinden biraz uzaklaştı, ama yine de onun bir dahi olduğunu biliyordum.

Scat : "Moriarty neyin peşinde." Biraz dürüstçe cevap veriyordum

Sherlock : burada da aynı. Planının ne olduğunu anlayamıyorum. John'un hayatı bağışlansın diye Moriarty ile bir anlaşma yaptım ve şu ana kadar kabul edilmeyen hiçbir şey yapmadı. Yapardım" şimdiye kadar onun bana ihanet etmesini bekliyordum-inan bana zihinsel durumumda eminim birkaç şansım oldu- ama bu hiç mantıklı gelmiyor biliyorsun..." Bir elini koşturuyor dalgın dalgın saçlarını karıştırdı, yüzü biraz buruştu.

Scat ; "Evet... tuhaf..." diye mırıldandım, tekrar pencereye yaslanarak. Elbette Moriarty'nin ne yapmayı planladığını biliyordum ama Sherlock'a söylemek oynamak zorunda olduğum rolün bir parçası değildi. Moriarty her zaman tiyatro için biriydi ve şimdiye kadar senaryo sorunsuz ilerliyordu. Bir saat boyunca sessizce yol aldık, Sherlock arada bir kendi kendine mırıldanıyordu. Neredeyse ona acıyacak kadar ileri gidecektim ama sonra duygularımı çelikleştirdim. Bunca yıldan sonra, bunu mahvetmeyi göze alamazdım, özellikle de ödemem gereken bedel hayatımken. Artık Londra'da hızla ilerliyorduk ve çok geçmeden St. Bart'ın hastanesinin tepesi göründü. Elimi ceketimin derin cebine soktum ve elimi silahımın tanıdık kabzasına sardım. Derin bir nefes alıyorum.

johnlock || Soul Mate ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin