***

Elindeki anahtarla evin kapısını açarken heyecanlıydı. Hızla odasına gittiğinde ne giyeceğini düşündü. Ciddi mi giyinmeliydi yoksa daha rahat bir şeyler mi? Bu çok ani olmuştu işte. Ne giyeceğini bilemez bir şekilde bir süre dolaba baktıktan sonra gri straplez şort şeklinde olan tulumu eline aldı. Sonra gri bir ceket uydurdu ona. Siyah uzun çizmelerini de giydiğinde olurdu herhalde. Kıyafetlerini giydikten sonra dolaba bir kere daha baktı, beğenmedi ama bekletmek istemediği için değiştirmeye sıcak bakmadı.

Aşağı indiğinde Kevin ve Pamir arabadan inmiş geziyorlardı. Kevin'ı gördüğünde Derin neden bu kadar heyecanlandığını düşündü. Kıyafetlerinin içinde fazlasıyla yakışıklı olması haksızlıktı. Kendine bakarken 'Elbise giymeliydim.' diye düşündü. Yanlarına geldiğinde Kevin ona bakınca "Çok mu kötü?" diye sordu.

Kevin başını iki yana sallayıp "Hayır." diye cevap verdi.

Bakmamıştı bile. Umursamıyordu. Kendini öyle ezik hissetti ki ağlamak istedi ama yapamadı. Bir kadın evlendiği adamın aşkını sonradan kazanabilir miydi? Ya Kevin ona sadece çocuğunun annesi Mila'nın da bakıcısı gözüyle bakıyorsa?

"Gidelim o zaman." Kevin bir şey söylemeden oğlunu kucağına aldı ve arabanın arkasındaki çocuk koltuğuna oturttu. Derin de o sırada arabaya binmişti. 

Derin yolda düşüncelere dalmıştı. Yaptığı bu evlilikten şimdiden pişmanlık duymaya başlamıştı.  Çok çabuk karar verdiklerini düşündü. Kevin'ın ailesinin evine geldiklerinde Derin Kevin'a bakarak "Eğer onlara söylersek geri dönemeyiz Kevin. Emin misin?" diye sordu.

Kevin kaşlarını kaldırarak Derin'e baktı. "Sen değil misin?"

Derin dudaklarını ısırıp "Bilmiyorum." diye cevap verdi. Dürüst olmak en iyisiydi. Belki Kevin da şüphe duyuyordu bu durumdan ve söyleyemiyordu. Dürüstlüğü ona cesaret verebilirdi. Kevin bir süre Derin'e baktıktan sonra bakışlarını dışarı çevirdi. "Bunu sonra konuşalım Derin. Madem evlendik bunu şimdi söylemeliyiz. Zaten çok durmayız." 

Derin Kevin'ın kızdığını anlayabiliyordu. Kızdığı zamanlarda yüzüne bile bakmıyordu ne güzel. Konuşmaktansa kızıp küsen bir adamla evlenmişti. Evliliğe duyduğu pişmanlık:2 Derin:0. Yeniliyordu. Kevin arabadan inip oğlunu kucağına aldığında Derin iç geçirerek arabadan indi ve Kevin'ı takip etti. O kadar hızlı yürüyordu ki ona yetişmekte zorlanmıştı. Kevin zile bastıktan sonra kapı Kevin'ın annesi tarafından açıldı. Önce bir şaşkınlıkla baktı onlara. Sonra gözleri torunuyla buluşunca kocaman gülümsedi. "Hoş geldiniz. İçeri girsenize."

Kevin oğluyla önden giderken Derin yine arkada kalacağını biliyordu. Bu nedenle Kevin'ın annesine "Nasılsınız?" diye sordu.

"İyiyim, sen nasılsın?"

"İyiyim."

"Açıkçası sizi beklemiyorduk." derken salona giriyorlardı. Kevin'ın bakışlarından duyduğu belli oluyordu. "Çok kalmayacağız anne. Bir haber vermemiz gerekiyor."

Kadının gözleri kocaman açıldı. "Ne? Ne haberi?" diye sordu telaşla.

"Sakin ol, güzel bir haber." dediğinde yaşlı kadın kalbini tuttu. Kötü haber duymaya katlanamayacaktı gerçekten.

"Ne?" diye sordu kadın rahatlayarak.

"Derin ve ben evlendik."

Kevin bunu söylerken öyle ifadesizdi ki Derin kendini koca odada fazlalık gibi hissetti. Kevin'ın annesi ona sarılıp tebrik edince kendine gelerek gülümsedi. Kevin'ın ailesi haberi aldıklarında fazlasıyla mutlu olmuşlardı. Derin'i kızları gibi sevdiklerini söylemişlerdi. Derin bunu duyduğunda biraz tedirgin olmuştu aslında. Güç almak için Kevin'a baktığında onun başka şeyler düşündüğünü görebiliyordu. Onun tereddüdü yüzünden belki de böyleydi. Kevin bir süre sonra "Biz gidelim artık. Çocuklara bugün bakarsınız değil mi?" diyerek ayağa kalktı. 

Annesi "Tabi ki." dedi.

Derin gülümseyerek "Teşekkürler." dedi.

Kevin Derin'in elinde tutarak "Gidelim." dedi. Dışarı çıktıkları an Derin'in elini bırakmıştı. Derin bir şeylerin ters gittiğini daha iyi anlıyordu şimdi. Arabaya bindiklerinde "Nereye gidiyoruz?" diye sordu ama Kevin cevap vermedi.

Derin sessizce bekledi. Kevin onu kendi evine getirmişti. Arabadan indiklerinde Derin tekrar konuşmaya çalışmak için "Bir şey mi oldu?" diye sormuştu ama yine cevap alamamıştı.

Eve girdiklerinde Derin "Bir şey söyleyecek misin artık?" dedi sinirle.

"Ne söyleyeyim ha ne söyleyeyim? Sana evlenme teklifi ettim sen de kabul ettin. Sonra da buna emin olmadığını söyledin. Hem de bunu evlendikten sonra söylüyorsun. Beni ne duruma düşürdün farkında mısın sen? Sanki seninle zorla evlenmişim gibi davranıyorsun."

"Sakin olursan, konuşabiliriz."

"Doğruyu söylesene Derin. Kendini baya layık görmüyorsun, değil mi? Sırf çocuğunun babasıyım diye benimle evlenmek istedin! Ryan'ın yapmadığını yapayım diye?"

"Sen ne söylediğinin farkında değilsin." dedi Derin sinirle. Bu adam onu bu şekilde nasıl yargılayabiliyordu? Ya o ne için evlenmek istemişti? Kızına bakıcı olması için değil miydi? Bu konuda ikisi de bencilce kendilerini düşünmüşlerdi. Şimdi bu neden sorun oluyordu anlamıyordu gerçekten. 

"Sen farkında mısın? Ünlü manken daha önce evlenmiş hatta çocuğu olan adamla evlendi. Bu başlığı görecek olmak mı pişmanlık duymana neden oluyor?"

Derin başını iki yana salladı. O da kızıp bağırmak istiyordu ama bir tarafın sakin olması gerekiyordu. Evlenmelerinin üstünden geçen birkaç saatin ardından kanlı bıçaklı oluyorlardı. Pişman olmakta haksız mıydı yani? "Konuyu nereden nereye getirdin. Biraz sakin ol." 

"Her şeyi sen biliyorsun değil mi? Bir de ailemin yanında mutlu numaraları yapmalar... İstediğin sadece çocuğunun babasıyla evlenmekti değil mi? Ben ya da bir başkası umrunda değil. Tabi Ryan olmadıkça."

"Yanlış anlıyorsun." 

Kevin başını iki yana salladı. Sonunda pes etmiş bir şekilde baktı. "İstediğin gibi olsun Derin. Bu evde ayrı odalarda ayrı yataklarda ayrı hayatlar yaşayacağız. Sen çocuğunun babasıyla ben de annesiyle evlenmiş oldum işte. Ayrıldığımızda Pamir'e babanla önceden evliydim diyebilirsin."

Derin kendini ifade edememenin siniriyle Kevin'a baktı. "Bunu istediğine emin misin?" diye sordu.

"Ne o senden uzak kalamayacağımı mı düşünüyorsun? Bu kadar kibirli olduğunu bilmiyordum." sesindeki alay net şekilde fark ediliyordu. Bu kadar acımasız olması Derin'i incitmişti.

Derin bir şey söylememe kararı aldı. Ne söylerse söylesin karşısındaki adam dinlemeyecekti nasılsa. Başını sallayıp "Odam nerde?" diye sordu. Kevin yatak odasına bakınca Derin başını salladı.

Derin odaya girdiğinde şok olmuştu. Her yerde mumlar vardı. Yatak odası gül yapraklarıyla donatılmıştı. Odayı gördüğünde Kevin'ın bu kadar uğraştığına inanamadı. Onun için bu evliliğin hiçbir şey ifade etmediğini düşünüyordu. Ama tüm bunlar... Gelinlik... Belki de... Birden arkasına dönüp Kevin'ın yanına gitti.

"Odayı gördüm." 

Kevin omuz silkti. "Bir önemi yok. Git ve uyu." 

Derin başını iki yana salladı. Onsuz gitmek istemiyordu. O kadar emeğin boşa gitmesini istemiyordu. Zorlukla "Sen de gelebilirsin." dedi. 

Kevin alayla "Uzun zaman sonra seks yapacak olduğun için mi bu heves?" diye sordu.

Derin sinirle "Biliyor musun, boş ver. Unut gitsin." dedikten sonra hızla odaya geri dönüp kapıyı çarptı. Üstüne kapının kilitlenme sesi gelince Kevin sinirle elini saçlarının arasından geçirdi. Hiçbir şey umduğu gibi gitmemişti.

13.01.2019 düzenlendi.

Edit 2 : 09.07.2023


Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-Where stories live. Discover now