23. Bölüm - Karar

78 21 15
                                    


Hatırlatma: Birinci kitabın finaline iki bölüm kaldı. Yorumlarınızı, tahminlerinizi bekliyorum. <3


SALVOR



"Jayveh iyi mi?" diye sordu Nora.

Salvor'un karısına soracağı binlerce soru vardı ama doğrusu nereden başlayacağından pek emin değildi. O yüzden onunkileri cevapladı. "Fiziksel olarak iyi. Onu iyileştirmişsin. Doktor bebek için endişeleniyor. Bebeğin o zehirden kurtulmasının mümkün olmadığını söyledi."

"Bebeği hissettim."

Ne kadar basit bir ifadeydi ama Salvor'un aklını karıştırmıştı. "Hissettin mi?"

Nora başını salladı. "Bebek ölüyordu, zehirden mi yoksa Jayveh'in Marry'le savaşırken aldığı bir darbeden mi bilinmez ama şifa ona dokundu."

"Ona mı?"

"Emin değilim ama sanırım öyle. Bebeğin özü, onun bir erkek olduğunu hissettiriyor."

Bu gerçek dışı bir şeydi. İnanılmazdı.

"Gidip onu görmeliyim," diye fısıldadı Nora.

"Sakinleştirici almış, dinleniyor. O..." Teselli edilemezdi.

Salvor'un kendi duyguları da hamdı. Jayveh ona kütüphanede olanları anlatmıştı. Marry'nin Argent'ı bıçakladığını. Marry onu kaçırmıştı ama prensi sadece Mirange'dan çıkabilmek için kullanmıştı. Bunun ötesinde, Argent'la işi bitecekti. O zaman adamı öldürecekti - eğer çoktan kan kaybından ölmemişse.

Hissizleşmek, inkârdan kaçmak... Salvor'un aklı başında kalmasının tek yolu buydu. Cesedi bulana kadar, Salvor imparatorluğun varisi Argent'ın -en iyi arkadaşının- öldüğüne inanamazdı.

"Argent'ı hissetmedim," diye fısıldadı Nora. "Uzandığımda, sadece Marry'i hissettim. Ama Argent'ı hissetmedim." Kadının gözlerinde acı alevlendi ve adamın tutunmaya çalıştığı ince umut parçacığı da o anda kırıldı.

Midesindeki düğüm gerildi. "Onun öldüğüne inanamıyorum."

Nora'nın eli dizine yerleşti. Gözlerinden yaşlar süzüldü. "Çok üzgünüm, Salvor."

"Ford hâlâ dışarıda onu arıyor," diye fısıldadı. "Marry ve diğer asiler ortadan kayboldu ama biz hâlâ arıyoruz. Ford henüz Argent'tan bir iz bulamadı, ceset bile yok." Elbette, onu önce bir hayvan yakalamamışsa.

Kendini hasta hissetti.

"Orada olmak istiyorsun. Onu bulmaya yardım etmek istiyorsun. Ve Marry'i."

Kıza baktı. Azizler aşkına, adamın nasıl hissettiğini gerçekten biliyordu, değil mi? "Evet," diye yanıtladı onu. "Ama seni bırakamazdım. Uyanacağını görene kadar olmazdı."

"Artık gitmelisin," dedi Nora.

"Ford'un öğlen rapor vermesi gerekiyor. O zaman ona katılacağım." Kısa bir sessizlik oldu, sonra şöyle dedi: "Jayveh Argent'ın hâlâ hayatta olduğuna inanıyor. Onun da bizim gibi zehirden kurtulduğunu ve Marry'nin onun yarasını tedavi etmiş olabileceğini düşünüyor." Buna Salvor da buna inanmak istiyordu.

Nora'nın gözleri kederin gölgesiyle kararmıştı. "Argent'ın öldüğüne ben de inanamıyorum. Ama onu hissetmedim, Salvor. Marry ile birlikte değildi, hiçbir yerde değildi."

Salvor'un ciğerleri bir mengeneye sıkışmış gibiydi. "Jayveh'e ne hissettiğini söyleyemeyiz."

Nora başını iki yana salladı. "Keşke söyleyebilseydik, ama ..."

Aşk ve İsyanTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon