5. Bölüm

534 190 122
                                    

Hellooo

Ben geldiimmm...

Evet biliyorum bölüm çok geç geldi çünkü her ne kadar Azerbaycan'lı olsam da bu deprem olayı beni de çok sarstı, Türkiyeden tanıdığım bir sürü arkadaşlarım var ve çok şükür ki hepsi iyi durumda, umarım sizlerde iyisinizdir.

Fazla uzatmadan bölüme geçelim diyorum.

Başladiğınız tarihi ve saati yaza bilir misiniz lütfen :)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Öfke? Hayır şu anda hissettiğim şey bu değildi. Merak? Belki biraz, ama hâlâ içimdeki şeyi çözememiştim. Ne hissediyordum?

Hiç. Hissizlik vücudumu sarmalamıştı, ben sadece hatırlamak istiyordum. Sadece bana ne olduğunu kim olduğumu ayrıntılı bir şekilde hatırlamak istiyordum.

"Sırtımdaki bu izler ne?"

Sorduğum soruya şaşırmış gibi gözükmüyordu, yüzünde herhangi bir korku ve ya endişe de yoktu. Algılaya bildiğim tek duygu sinirdi. Neye sinirlenmişti? Ve bir dakika o da ne? Gözleri mi dolmuştu?
Pekala itiraf etmeliyim ki çok iyi rol yapıyordu. İçimdeki bu şüpheler ve duyduklarım olmasa bu ıslak bakan gözlere inanırdım.

"O izleri elbet göreceğini biliyordum, sadece anlatmayı geciktirmek istemiştim"

Kaşlarımı çatarak ara vermeden sorularımı sormaya başladım. Elbet bir açık verecektir. "Neden geciktirmek istedin? Bilmemem gereken bir şey mi var? Öğrenmemem gereken bir şey? Benden bir şey mi saklıyorsun Ege Kılıç"

Şüpheci tavırlarım karşısında bir anlığına gözlerinden farklı bir duygu geçmiş fakat ardından yine o sinirli ve ıslak bakışlarına geri dönmüştü.

"Senden bir şey saklamıyorum Gece, anlatmayı geciktirmek istedim çünkü"

"Çünkü?"

"Anlatıcaklarım canımı çok yakıyor ve seninde canını yakacak"

"Öğrenmek istiyorum. Bana ne oldu, bu izleri kim yaptı? Ve neden yaptı? Hepsini bilmek istiyorum"

Sakin bir şekilde nefesini vererek yavaş adımlarla yatağa doğru ilerleyip oturdu. Elini yan tarafına koyup oturmamı ister gibi yüzüme baktı. "Anlatacaklarım ağır gelecek bunu söyledim, lütfen otur"

Derin bir nefes alıp omuzlarıma dikleştirdim ve yerden az önce çıkardığım kazağımı alarak geri giydim. Lanet olsun ben az önce bu adamın karşısında yarı çıplak bir vaziyette mi durmuştum?

Heyy. Kendine gel gerizekalı, sen bu adamla evlisin.

Ama yine de çok utanç verici, ben bu adamı hatırlamıyorum ki...

Yatakta yüzünü göre bileceğim bir şekilde bağdaş kurarak oturdum ve bir cevap beklercesine yüzüne bakmaya başladim.

"Sana yetimhanede büyüdüğünü söylemiştim hatırlıyor musun?" Evet dercesine kafamı salladığımda konuşmaya devam etti.

"Ben seni o zamanlardan tanımıyordum çünkü biz tanıştığımızda sen çoktan kendi evine çıkmıştın yurtta kalmıyordun ve ben de tesadüfen senin sirtindaki izleri gördüm. Sen ne zaman sırtı açık şeyler giyinsen hep saçlarını açık bırakırsın, kimse o izleri görmesin diye. Bir keresinde kütüphanede kendini derse öyle bir kaptırmıştın ki bir an sırtını unutup yüzüne gelen saçlarını kalemle topladın. Bende öyle gördüm onları işte. Daha sonra da sen bana sebebini anlattın"

Zihnimdeki Mahzen (Ara Verildi)Where stories live. Discover now