1. Bölüm

938 225 352
                                    

Evet herkese selam. Bunun nasıl olduğunu ve nasıl yapacağimi bilmiyorum, uzun zamandır aklımda farklı farklı kurgular dolaşiyor ve asla kaleme dökemiyordum. Ya iyi olmazsa ya bir yalniş yaparsam ve ya beğenilmezse? Bu korkular gerçekten beni esir almişti ve en sonunda cesaretimi topladım ve başlamam gerek dedim.

Umarım beğenirsiniz.

Başladiğiniz tarihi yazarsaniz çok sevinirim :)

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Gecenin soğugu iliklerime kadar işlerken durmadan koşuyordum. Ayaklarımın çıplak olması ve yerdeki taş parçalarinin etimi ezmesi umrumda değildi, canımı kurtarmam daha önemliydi şu an için. Gökyüzünden düşen damlalar saçlarımı ve yüzümü ıslatirken bir saniye bile duraksamamaya gayret ediyordum.

Korku tüm vücudumu sarmalamişti. Koşmakla bir yere varamazdım saklanmam gerekiyordu. Düşüncelerimi bölen gülme sesiyle bir an için arkamı dönme gafletinde bulundum. Lanet olsun...

Peşimden geliyordu ve beni yakalaması an meselesiydi. Bir zamanlar beni kendine mest eden gülüşü şimdi midemi bulandırıyordu. Hayat çok garipti.

"Gerçekten benden kaça bileceğini mi düşünüyorsun?" Sesini duymamla hızımı artırdım. Evet kaça bileceğimi düşünüyorum. Eh ne demişler 'Umut çaresizin ekmeği'
Gerçi bu cümle böyle değildi ama Tanrı aşkına kimin umrunda şuan?

"Birazdan o bacakların tükenecek ve bana boyun eğmek zorunda kalacaksın. Söz eğer şimdi durursan canını yakmadan öldürmeyi düşünüceğim"

Histerik bir gülme sesiyke irkilerek daha çok koşmaya başladim. Hala öldüreceğim diyor ya sabır. Kimi öldürüyorsun ya sen? Sana mı kalmış beni öldürmek? Sen hele beni bir yakala da bak bakalım kim kimi öldürüyor?

"Gerçekten kendini bu kadar yorduğuna inanamıyorum. Hadi ben neyse geliyorum arkandan ama ölmeden önce sana işkence çektirmek benim görevimdi senin değil. Dur artık"

Bu sefer sanırım gülmüyordu. Sinirlenmiş ola bilir. Çokta tın.

Hay yarabbim bir de işkence demiyor mu? Kanım çekildi resmen bu nasıl psikopatlık?

Sürekli farklı farklı sokaklardan dönüp duruyordum. Dönmeyle hızım yavaşlasa da yine de yakalayamazdı. Bir kez daha döndüğümde ileride geçen arabalar ve insanları görerek gülümsedim ve daha hızlı hoşmaya çaliştim.

"Yeter artık Allah'ın belası bıraksana peşimi. Yoruldum yaa"

Benim isyanım ve bedduam pek umrumda değil sanırım ki daha çok gülmeye başladi.

Sona az kalmişti artık insanların olduğu bölgeye ulaşmak üzereydim. Tam bir kaç adım kalmiştı ki vücudumun sol tarafinda şiddetli bir ağrı ve sağa doğru nerdeyse havada savrulmam 'uçmakta diiye biliriz buna' işleri bozdu.

Kafamın yere tam 2 kere çarptiğini hissettim, aynı zamanda sol tarafımda beni delirtecek cinsten bir ağrı. Gözlerimin kayışını durduramazken son gördüğüm yüz onun yüzüydü.

"Ben sana benden kaçamazsın demiştim ama güzelim"
Hayal meyal duyduğum son cümlelerden sonra bilincim kapandı.

Ve zihnim sanki sonsuz bir uykuya daldı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Nasıl buldunuz?

Sizce Gece neden ve kimden kaçıyordu tahminleriniz var mı?

Yorumlarınızı görmek isterim :)

Diğer bölümde görüşmek üzere....




Zihnimdeki Mahzen (Ara Verildi)Where stories live. Discover now