delia got me pregnant

6 1 0
                                    

"Tamam, Calum'u aradım alışverişe yardıma gelecek.Beyinlerini pelte kıvamına getirecek kadar alkol almalıyız ki abim sinirlenmesin." beremi takarken Harry kapıyı açtı
"E o zaman sadece abini içirelim?" kapıdan çıkarken göz devirdim
"Evet öyle yapalım da diğerlerine seni öldürme planı yapmaları için şans vermiş olalım!"
"Neden seni bu kadar koruduklarını anlamıyorum. 25 yaşındasın." kapıyı arkamızdan kapattığında güldüm
"Abime göre 15." duraksadı
"Evet. Aslında ablam da bana göre hala 15 yaşında."
"Yani sen 11 yaşında parmağın burnunda gezerken abilik yapıyordun?" apartmandan çıktığımız gibi beni duvarla arasına aldı ve parmağını yüzüme doğru sallayarak konuşmaya başladı
"Sakın. Sakın! Sümük sorunlarım hakkında konuşma."
"Oh, bizden çok onların söyleyecekleri vardır." burnuna dokunmaya çalıştığımda geri çekildi ve beremi gözlerime kadar indirip yürümeye devam etti
***
Marketin girişinde Calum elinde sigarasıyla sırıtarak uzaktan yürüyen bize bakıyordu.
"Mmh. Taze çift kokusu. Çiçeği burnunda." bize doğru eğilip sırıttı ve sigarasını söndürüp fırlattı. Ellerini havada çırparak markete heyecanlı bir giriş yaparken konuştu
"Had bu akşamın içinden geçelim!" Harry kulağıma eğildi
"Torbacısını sorsam söyler mi?" gülüp kafasını ittim. Gerekli malzemeleri aldıktan sonra market arabasına sığmayanları ne yapacağımızı tartışıyorduk
"Sen taşı!" diye Harry'e uzattım
"Aaaa benim gibi narin bir beyefendi?! Asla!" biz elimizdekileri birbirimize itelerken Calum bir anda telefonunu çıkardı ve bize doğrulttu. Kamerayı gördüğümüz an yanaşıp poz verdik ve kamera gidince kavgamıza geri döndük. Calum telefonu sallayarak ilerledi
" İki kişi ayık kafayla ikinci bir araba almayı akıl edemeyip benim taşşaktan hallice kafamla akıl etmiş olmamın anısına." Yaklaşık üç saniye kafasızlığımıza utanıp farklı yönlere dağıldık
***
"MUTFAĞIMDAN ÇIKIN!" kükrediğimde mutfakta boş boş takılan Harry ve Calum ayaklarını vurarak kaçtı. Sonunda rahat bir nefes alıp hızlıca yemekleri pişirdim ve masayı hazırlamaları için onları görevlendirip üstümü değiştirmeye gittim. Hızlıca giyinip aşağı indiğimde masayı kurmakla kalmamış, bütün ekibi toplamışlardı bile.
"Yemek?" diyebildim sadece. Ashton'a bakınca nefesim düğümlenmişti. Herkes masaya doluşurken Harry yavaşça arkamdan yaklaşıp elimi tuttu.
"Sakin ol." dedi kulağıma doğru ve boynuma ufak bir öpücük kondurdu kimse bakmazken. Tam o sırada Blair kafasını kaldırdı. Öyle sert yutkundum ki çıkan sesle Luke ve Pepper bile kafalarını bize doğru çevirdi. Abim telefona odaklanmaktan Mike ise aynı anda hem yemeklere odaklanıp hem dış dünyayla bağlantı kuramayacağından bizimle ilgilenmiyordu. Yemekleri getirip servisi yaparken havadaki gerginliği fark eden(!) Calum konuştu
"Delia, Harry... Çok sessizsiniz." püresinden bir çatal alıp yerken suratındaki piç sırıtmayı dağıtmak istiyordum.
"Sana öyle gelmiş." gülümsedim ve Mike'ın tabağını uzattım
"Hayır dostum, Calum haklı. Arkada birbirine bir şeyler fırlatıp küfür eden insanlar yok."
"Ya da birbirlerini fırlatan." diye ekledi Luke
"Yemeğinizi yesenize." zorlukla sırıtıp yerime geçtim. Masanın altından Harry'nin elini dizimde hissettim.
"Yemek çok lezzetli gözüküyor." gülümsedim.
"İşte bu sınırdı!" Calum abartıyla çatalını fırlattı
"Yemeğine iltifat he? Kusmuğa benziyor demek yerine?! Kapıyı açar mısınız kıyamet orada mı?" Ashton anlamaz bir ifadeyle döndü
"Gerçekten neler oluyor?" Harry boğazını temizlediğinde gözlerimi kapattım.
"Delia beni hamile bıraktı."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 31, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HOMEWhere stories live. Discover now