❄️

177 23 89
                                    

Odaya hakim olan ölüm sessizliği Kei'nin sinirlerini gittikçe daha çok bozarken gözlerini başını duvara yaslamış hâlde boş bakışlarla yeri izleyen sevgilisinden ayırdı ve abisine döndü belki bir şey söyler diye ama göz göze gelmemişlerdi bile. Birinin konuşması ve bundan sonra ne olacağını söylemesi gerekiyordu ama belli ki hiçbiri buna cesaret edemeyecekti.

"Şimdi ne olacak?" diyerek sessizliği bozduğunda bütün gözler ona çevrilmiş, konuşmasından dolayı rahatlamış olsalar da sorduğu soru yüzünden ortamın ağırlığı değişmemişti.

"Bir şey söylesenize. Düşünmüşsünüzdür herhalde. Ne yapacağız? Burada kalmaya devam mı edeceğiz yoksa eve mi döneceğiz?"

"Mantıklı olan eve dönmek. Tadashi'nin kararına bağlı tabii." diyen annesine dönüp "Eve gidelim." diye mırıldandı Tadashi. Artık tedavi görmesinin bir anlamı kalmadıysa burada kalmasının da bir anlamı yoktu.

"Sabah çıkarız o zaman."

Yine sessiz kaldıklarnda Kei ayağa kalktı bir anda. "Dışarı çıkacağım, gelmek isteyen var mı?"

Tadashi hemen "Ben geleceğim." derken diğer ikisi sessiz kalmıştı. Kei ilerleyip tekerlekli sandalyeyi getirdi ve Tadashi'ye yardımcı oldu oturabilmesi için. Ondan sonra da ikisi de üstüne bir şeyler alıp çıkmıştı.

Boş ve yarı karanlık koridorlardan geçerken Tadashi montuna iyice sarınmıştı üşüdüğünden dolayı. Belki de bu kadar üşürken çıkması mantıklı değildi ama odada sessizce oturmak da istemiyordu.

Aşağı indiklerinde çoğu zaman oturdukları banka geçmişlerdi yine. Tadashi Kei'den destek alarak banka oturmuş, sonra çocuğun kolları arasına girmişti. Son anlarını da böyle geçirmek istiyordu. 

"Kei."

"Efendim bebeğim?"

"İyi misin?"

"İyiyim, neden sordun?"

"Kalbin bir garip atıyor da."

"Sana sarılıyorum diye mutluyum, o yüzdendir."

"Ya da streslisin diye."

"Hayır, şu an öyle değil. Sevgilimi kollarım arasında tutuyorum, strestli değil huzurluyum."

Cevabının üstüne daha bir şey demezken onlara yaklaşan kediyi fark etti Tadashi. Kei'den hafifçe ayrılıp "Gel pisi pisi." diyerek çağırdığında kedi zaten onlara doğru attığı adımlarını hızlandırmış, seke seke gelmişti yanlarına.

"Heyy!" Bacaklarının arasından geçen kedinin başını eliyle hafifçe sevmiş, canayakın bir karşılık aldığında korkutmamaya dikkat ederek kucağına almıştı onu.

"Çok tatlı değil mi?"

"Hm hm."

"Bir ara çok istemiştim kedi sahiplenebilmeyi, hatırlıyor musun?"

"Annenin alerjisi var diye alamadığından dolayı bu hayalini birlikte eve çıkmamıza ertelemiştin."

Tadashi gözlerinin dolduğunu hissederken gülümsedi. "Sanırım evren bir kedim olmasını istemiyor." Birkaç saniye durup devam devam etti. "Ama sen yine de al, olur mu? Hatta benim adımı verirsin belki." derken acı bir şekilde kıkırdamıştı. Çok saçmaydı söylediği belki de, zaten ciddi değildi. Dramatik bir olay üstüne şaka yapmak istemişti.

Kei bir şey demeyip aralarına giren kedinin çenesini okşamaya başlamıştı. Tadashi'nin dediği şeyi bir anlığına hayal edip üzülmüştü. 

saudade || TsukiYamaWhere stories live. Discover now