❄️

191 27 91
                                    

2 gün sonra

Tadashi'nin orada hareketsizce yattığı üçüncü gündü. Doktorlar en az üç gün dediğinde Kei bunu aklına istemsizce 'üçüncü gün uyanacak' diye kaydettiği için hep bugün uyanacağını düşünmüş, bunun hayaliyle yatıp kalkmıştı.

Geçen zamanlarda ise birçok kez ağlama krizine girmiş, neredeyse hepsinden sonra kısa süreliğine uyuyakalmış ama hiç düzgünce, uzun süre uyuyamamıştı. Yemeklerini de zorla yiyor, gerekmedikçe odanın camın önünde ayrılmıyordu. Tadashi uyandığı an orada olmak istiyordu.

Yaklaşık iki saat sürmüş uykusundan uyandıktan sonra gerinip hızla yataktan kalktı yine. Odada tekti; Tadashi'nin annesi de kendisi gibi sürekli orada bekliyordu, o yüzden şaşırmamıştı burada olmamasına. Önce lavaboya ilerleyip elini yüzünü yıkadı, sonra üstünü değiştirip hemen odadan çıktı. Tadashi'nin bugün uyanacağına o kadar inandırmıştı ki kendini, çok sakin hissediyordu. Ama sakinliğinin biraz altında Tadashi uyanmazsa onu mahvedecek bir korku vardı.

Hızlı adımlarla ilerlerken duvara yaslanıp gözlerini kapatmış olan kadına yaklaştığında uyumadığından emin olarak "Günaydın." diye mırıldanmıştı. Kadın gözlerini açmadan 'Günaydın canım." dediğinde yanına oturdu ve "Üç gün oldu." dedi hafif bir heyecanla. "Bugün uyanacak değil mi?"

Bacağında hissettiği elle yine kadına döndüğünde beklemediği şekilde üzgün bir ifadeyle karşılaşmıştı. "Neden üzgünsünüz? Tadashi uyanınca sizi böyle görmek istemeyecektir."

"Kei..en az üç gündü canım. Üçüncü gün uyanacak demediler.."

"Ama Tadashi uyanır, uyanacak kadar güçlü o."

Kei'nin çocuksu davranışı kadının yutkunmasını zorlaştırırken gülümsemeye çalışmıştı. "Evet haklısın ama yine de bugün uyanmama ihtimali aklında bulunsun."

İçinden 'gerek yok' diye geçirirken başını sallayıp arkasına yaslanmıştı. Tadashi'nin bugün uyanacağına emindi.

Sadece müzik dinleyerek bir saatten fazla bir zaman  geçirdikten sonra bu bir saatte birçok kez yaptığı gibi yine kalkıp Tadashi'ye bakmıştı. Dün yanına girebilmişti, ondan önceki gün de izin verilmişti ama sadece annesineydi, aileden yakını olmadığı için Kei girememişti ama dünkü hemşire bu kuralı biraz bozarak Kei'yi de içeri almıştı onun hâlini gördükten sonra.

Kadın onun yine kalktığını görünce kendisi de kalktı ve kulaklığını çıkarması için kolunu dürttü. "Kei, hadi gel yemek yiyelim canım." 

"Ama Tadashi'yi tek bırakmasak?"

"En fazla bir saat gideceğiz."

"Ya uyanırsa?" diye masumca mırıldandığında bugün bir garip olduğunu tekrar fark etmişti kadın. Kei normalde asla bu kadar masum bir ses tonuyla konuşmaz ya da bu şekilde diretmezdi kesin olmayan şeyler için.

"Bir saat içinde uyanmayacağına eminim." Cümlesinin ardından sertçe yutkunup dudağını dişledi kadın. "Gel hadi karnımızı doyuralım."

Biraz daha bekleseler hastanenin öğle yemeği gelecekti zaten odaya ama o yemeği yemek dayanılmaz olmuştu, o yüzden dışarıdan yiyorlardı. Hastaneye çok yakın, küçük bir yer bulmuşlardı. Hem sakince oturmak için de çok güzeldi.

Yine gelip siparişlerini vermelerinden sonra Kei kadına dönüp "Bugün çalışmıyor musunuz?" diye sordu. 

"Öğleden sonra başlayacağım. Akşam da eve uğramam gerek, kıyafetler için."

saudade || TsukiYamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin