10-Duygularla Yüzleşme

1.2K 128 161
                                    

Eveeet yeni bölümle buradayım. Yıldıza basmayı unutmayın canım okurlar. Öpüyorum sizi, iyi okumalar❤


Kahveleri Atilla'nın dudaklarına kayarken, Gencer son noktayı çoktan aşmıştı. Nabzı kulaklarında atıyordu.Elleri kendinden bağımsız Atilla'nın çenesine çıktı.Bal rengi gözlere arzuyla bakarak sonunu düşünmeden yıllardır tadını merak ettiği dudaklara yapıştı.

Dudakları üzerindeki baskıyla sırtı duvara sertçe çarpan Atilla, içinde bulunduğu durumu algılanmaktan çok uzaktı. Çocukluk arkadaşı, dostu olan Gencer miydi onu iştahla öpen? O kadar ki Gencer'in dolgun dudaklarının tadı, nefesi ağızının içini tamamen doldurmuş, soluğunu kesmişti. Kaskatı kesilmiş gibi ne itebiliyor ne de kendini geri çekebiliyordu. Kocaman açtığı gözleriyle Gencer'in kapalı göz kapaklarının altından titreşen göz bebeklerini hissedebiliyordu.

Çenesini ufak ufak okşayan parmaklar birden bire durdu, tadını hissettiği dolgun ve ıslak iki et parçası yavaş yavaş koptu dudaklarından . Gecenin bu vaktinde esen soğuk rüzgar Atilla'nın az önce ıslanan dudaklarını üşütüyordu şimdi. Gencer'in sıcak elleriyle okşadığı yüzü bir saniyede buz gibi olmuştu. Karşısındaki adam hala gözlerini açmamış derin derin soluklar alıp veriyordu. Bu görüntü Atilla'yı allak bullak ederken kalbinde hissettiği kızgınlık mı, kırgınlık mıydı yoksa iki duygunun da dışında şok hali miydi emin değildi. Gencer böyle bir şeyi neden yapmıştı?

"Sen! Gencer sen ne yaptığını sanıyorsun ulan?! Kafayı mı yedin, aklından ne geçiyordu bunu yaparken? " Sonunda şok halinden çıkıp konuşacak kadar toparlamıştı kafasını. Elleriyle Gencer'i göğsünden iterek uzaklaştırdı. Gencer'in dudakları alayla kıvrılmış, imâlı kahveleriyle bal rengi gözlere doğrudan bakıyordu. " Hoşuna gitmedi mi Atilla? Taylan'la değilde seninle yapmam hoşuna gider diye düşünmüştüm hâlbuki! Yoksa iğrendin mi?" İçindeki yangının, kendini kaybedip attığı adımın tam tersini dillendirirken acımasızdı Gencer. En çok da kendine acımasızlık yaptığını biliyordu. Bu öpücükle, karşısında ona şaşkınlıkla ve hayal kırıklığıyla bakan adamla bambaşka bir yola gireceğini biliyordu. Ama bu yolu kabul edeli ve sonuçlarını göze alalı seneler oluyordu.

Atilla duyduğu sözlerle ikinci bir şok yaşarken, aynı zamanda Gencer'in kendinden bu kadar uzaklaşmış olmasının canlı şahidi oluyordu bu gece. Ona alayla bakan adam mıydı bir zamanlar dostum dediği kişi? Hiç utanmadan ve yüzü kızarmadan bu lafları edebilmesi tam bir hayal kırıklığıydı Atilla için. Duyduğu şeylerin üzüntüsünden, Gencer'in bir erkeği öpmesini bile   yadırgayamıyordu. Bu sefer gerçekten bir şeyler kırılmıştı ruhunda. İçinde nasıl bir nefret biriktirmişti ki,onu uzaklaştırmak için bu kadar ileri gitmeyi göze alıyordu? "Gencer bu kadar mı uzaklaşmamı istiyorsun senden? Bu kadar mı gözünü nefret bürümüş oğlum senin?"  Sesinin titremesine, gözlerinin dolmasına engel olamıyordu Atilla. Seneler boyu dönmesini dört gözle beklediği adam nefretle boyanmıştı adeta. Öyle ki gözü ona ümitle ve ne olursa olsun şartsız gelen adamı bile göremiyordu. "Tamam Gencer anladım ben bu sefer! Bundan sonra sen yoluna ben yoluma! "

Kahve gözlerin içine bambaşka hislerle bakarak  terastan ayrıldı Atilla. Çocukluğuna, anılarına veda ediyor gibiydi. Bomboş hissediyordu kendini. İnsanın hayatından koca bir çocukluk çıkınca geriye bir şey kalmıyormuş dedi içinden. Gencer öylesine biri olsaydı belki bu kadar yaralanmayacağını biliyordu ama bu gece onu öpen ve sonrasında başka biriymiş gibi konuşan kişi çocukluğunun sahibiydi.

"Demek ki her şeyin bir sonu oluyormuş. Bu da buraya kadarmış! " Mırıldanarak bardan çıkıp arabasının olduğu sokağa girdiğinde bu gece her geceden daha karanlık geldi ona. İçinin karanlığı sanki bu gece gökyüzüne yansımıştı. Zaten dünya denilen şey herkesin kendi gözünden gördüğü değil miydi? Atilla ,kalbinde sonsuza dek kalacağını sandığı Gencer'i bu lanet barda özgürlüğüne kavuşturmuştu. Kendisini ise ne kadar süreceğini bilmediği bir esarete hapsetmişti...

Hırsız Polis (BxB) Where stories live. Discover now