Risk Cilvesi

14 1 0
                                    

Sen aşkınla bakarken kendi
gözlerine ben,
dudaklarından dökülen
her kelimeyi nefsime saydım.

Jimin:

Emindim, yanımdaki bedenin o kapıyı açtığından itibaren tercihlerim ve katlandığım sonuçlar adıyla ciltlerce yazabileceğim romanlara bir serinin daha eklenebileceğine emindim.  Her ne kadar yanımda afili bir şüpheci dursa da tedirgin hallerimden kurtulmaya çalışmadım. Aksine hiçbir şekilde yapılan vaatlere inanmadan sadece o sorgu odasına girmeyi bekledim. Risk almak benim için genel olarak cezbediciydi ve daha önce hiç bu kadar çekici bir risk görmemiştim.

Jeon, o kapıyı açtığından beridir artık mantığım benim için kısa bir süreliğine halı altına süpürülmüş herhangi bir çöptü. Bileklerindeki kelepçelerle başı önde oturan adam ensemden omurgama doğru soğuk terlerin akmasına sebep olan tek unsurdu. Olduğum yerde kalmış bir şekilde masadaki bedeni izlerken iş ortağımın arkamda olması işime geldi. O da aklımı okumuş gibi harekete geçtiğinde tam karşımda dikilmesiyle salise geçmeden ifademi düzelttim. Jeon benimle oynamıştı. Min Yoongi'yi tanıdığımı tahmin etmiş ve bunu açığa çıkarmak için gizli bir savaş açmıştı. 

Durum 1-0, elbette Jeon Jeongguk'u yendim.

Simsiyah gözlerine hiçbir şeyden haberi olmayan yavru bir ceylan gibi bakarken avcı hala ısrarla tetikteydi. Oysa çoktan işimi halletmiştim.

Odaya girdiğim gibi Yoongiyle, eski yatak arkadaşımla göz göze gelmek iki taraf için de beklenmedik olsa da duruma hemen el koydum. Jeon, tam arkamdayken Yoongi'ye öyle bir bakış attım ki susması gerektiğini anladı. Bu bakış anlaşmasıyla artık odada baş başa kalmadığımız sürece iki yabancıydık.

"Elbet bir gün karşılaşacağımızı ikimiz de biliyorduk. Kim böyle bir yeri tahmin ederdi ki?" 

Taehyung Jeongguk'u alıp götürdüğü gibi masaya oturup Yoongi'ye doğru eğilmem kaçınılmaz oldu. O da bunu tahmin ediyormuş gibi sandalyesine yerleşti ve başını bana doğru kaldırdı. Şimdi, koca ormanda kafa tutmuş iki aslan gibiydik.

"Hadi ama.. Yakalayabileceğin bir seri katil olsam bile benden etkileneceğini söylemiştin."

"Bunu denemek için geldiğini söyleyecek gibisin?" 

Her ne kadar gerici ve rahatsız edici bir ortam olsa da iki şeyden emindim. Birincisi odada bir kamera olmadığı ikincisi ise Min Yoongi'nin de bir katil olamayacağıydı.

"Sana ulaşmak için böyle zırvalıklara uğraşmama gerek yok, istediğim an kapımda olabileceğini biliyorum ve ya da tam tersi. İstediğin an kapında olurum Jimin." 

Masadaki ellerini kaldırdığında zincirlerin sesi yankılandı odada. Kalçamı masaya yerleştirdiğim için ona gayet yakındım. Tahmin ettiğim gibi bundan yararlandı ve ellerini baldırlarımın üzerine yerleştirdi.

"Yoongi.. Geri dönebilirler." 

Başımı camla kaplı duvara çevirip koridora bakarken arada ikinci kapıya göz atıyordum. Eğer baldırlarımı okşayan beden tam şu an soyunmamı istese soyunurdum. Tanrı'ya teslim olmayan ben bu adama teslim olalı hatırı sayılacak kadar uzun bir süre olmuştu. 

Yine emin olduğum anlardan birindeydik. Min Yoongi'nin zekası Tanrı'ya da taş çıkarırdı, bu yüzden biliyordum ki o şu an beni isteyerek zor duruma sokmazdı. Üzerindeki zandan kurtuluncaya kadar da iş çevremde bana yanaşmazdı, işime saygısı daima sonsuz olmuştu.

"Nerede benim risk aşığım?" Parmaklarını kasıklarıma uzattığında zincirler bunu engelledi. Sırıtarak parmaklarımı çenesine yerleştirdiğimde yüzünü yüzüme sabitlemek adına hafif kaldırdım. Baştan aşağı onu süzerken düşüncelerimi anlamış gibi o da sırıttı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 04, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Winter Tale  |  TaekookWhere stories live. Discover now