Kıkırdayıp "Seni sevdi." dememle hafifçe tebessüm edip Bam'ın başını okşamaya başladı.

...

Kapı çalınca ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Bizimkilerden biri gelmişti muhtemelen. Sabah gelmedikleri için minnettardım, eğer gelip Hina'yı görselerdi durumu toparlayamazdım. Benden duymaları daha iyi olurdu.

Kapıya açmamla yanılmadığımı anladım. Taehyung hyung "Naber?" diyerek içeri girip kendini salondaki koltuğa attı.

Bende içeri girip karşısındaki koltuğa oturdum. "Bir şey mi oldu hyung?"

"Evine gelmem için bir şey mi olması lazım?" deyip kaşlarını çatmasıyla başımı iki yana salladım.

"Sadece dün beraberdik, gelmeni beklemiyordum. O yüzden sordum."

"Yeni bir mekan açılmış, akşam oraya gideceğiz. Bende Hoseok hyunglara geçiyordum, seni de alayım beraber gidelim diye geldim."

"Sen git, ben gelmeyeceğim."

Hina'yla bir şeyler almaya gidecektik. İşimiz geç biterdi. Hem onu evde bırak eğlenmeye gidemezdim, içim rahat etmezdi.

"O nedenmiş?"

"Çünkü-"

"Ben hazırım." Hina'nın içeri girmesiyle ikimizinde bakışları ona döndü.

Ona giymesi için gömleğimi vermiştim, daha rahat eder diye ama galiba hata etmişim.

"Jungkook, öncelikle bu kız kim? Ve yeni bir tasarımın mı bu?"

Hina sarıya çalan gözleriyle Taehyung hyunga bakmaya başlayınca ayağa kalktım ve önünde durdum.

"Ters giymişsin, düğmelerinin önde olması gerekiyor." dememle bana gözlerini kırpıştırarak baktı.

"Ben benim elbisem gibi olduğunu düşünmüştüm. Özür dilerim." demesiyle derin bir nefes aldım.

Kendi elbisesinin düğmeleri arkadan iliklendiği için gömleği de öyle sanmıştı. En başta açıklamam gerekiyordu ona. Ayrıca her şeyde özür dilemesi de kendimi kötü hissettiriyordu.

"Özür dilemene gerek yok Hina. Gidip değiştir ve gel, tamam mı?" Başını salladı ve gözlerini bize merakla bakan Taehyung hyunga çevirdi.

"O kim?"

"O benim arkadaşım."

"İyi biri mi?" demesiyle onu onayladım. "Çok iyi biri."

Başını sallayıp arkasını dönerek odasına gitmeye başladı. Bende derin bir nefes alıp Taehyung hyunga döndüm.

İmalı sırıtışıyla yüzüme bakınca gözlerimi devirdim ve gidip koltuğa yeniden oturdum.

"Ben anladım neden gelmediğini... Güzel kızmış."

"Hyung saçmalama, aramızda öyle bir şey yok." dememle 'tabi tabi' anlamında başını salladı.

"Ne zaman tanıştınız? Bizim niye haberimiz yok?"

"Dün gece tanıştık hyung."

Kaşlarını çatıp "Lan tek gecelik mi?" deyince ofladım.

"Öyle bir şey değil diyorum hyung. Aramızda bir şey geçmedi, geçmeyecek de. Sadece yardıma ihtiyacı vardı, bende yardım ediyorum. Bu kadar."

"Ne yardımı?"

"Yardım işte hyung! Neden sorguluyorsun bu kadar?"

Arkasına yaslandı ve "Eve birini getirmene şaşırdım çünkü." dedi.

E. T. - Jeon JungkookOù les histoires vivent. Découvrez maintenant