44

17.8K 1K 1.1K
                                    

Keyifli Okumalar🍃

Medya~ Ali
———

Sırtımı kapının yanındaki duvara yaslayıp, zile sabırsızlıkla peş peşe bastım. Yorgundum deli gibi. Ali'nin de benden pek bir farkı yoktu.

Kapı sonunda açılırken, sırtımı yasladığım yerden kaldırıp dikeldim. Annemin açmasını beklerken, abimin açtığını ve pek doğru görüp görmediğime emin olamadığım halini görünce ufak çaplı bir kalp krizi geçirdim.

Abim elinde oklava, üzerinde çiçekli mutfak önlüğüyle kapıyı bize açmıştı. Ali'de en az benim kadar şaşkındı. Abimi sorarsanız ise Ali'yi gördüğü gibi çıldırmıştı yine.

"Lan senin evin yok mu oğlum?! Niye hep buradasın?!" Diyerek çıkışırken, Ali haklı olarak abimin bu halinden dolayı ciddiye alamıyordu.

"Yok canım, artık benim evim burası." Diyerek gıcıklık olsun diye söylenerek güldü.

"Çok mu komik gerizekalı?!" Diye bağırırken, annem seslere gelmiş olacak ki abimin arkasından bize doğru geldi.

"Ayy Ali oğlum hoşgeldin." Diyerek annem Ali'ye sarılırken abim arkada kuduruyordu.

"Hadi geçin içeriye." Diyen annem geçmemiz için bize yol açtı. Ali, abimin eline ekmek poşetlerini verirken sırtına destek amaçlı peş peşe vurdu.

"Çok yakışmış prenses. Bir başında yazman eksik. Onuda mutfakta unuttun herhal. Alel acele kapıyı açınca demek ki." Diyerek kahkaha ile gülerken, abim Ali'nin kafasına gelişi güzel bir tane vurdu.

"Anıl niye vuruyorsun çocuğa?!" Diye bağıran annemle güldüm.

"Evet Anılcığım, niye vuruyorsun bana?" Diyerek kendini numaradan acındıran Aliye bakıp güldüm.

"Ya anne elin oğlunu bana mı savunuyorsun şimdi?" İsyan ederek konuştu abim.

"Elin oğlu değil o bir kere. Damadım benim." Diye bir açıklama yaparken, abime arkadan 'oh olsun' çekiyordum.

"Sıçtığımın damadı." Diyerek söylene söylene mutfağa geçti.

"Sen bakma ona oğlum." Deyip Ali'nin sırtını sıvazladı.

"Yok annecim alıştım ben artık." Deyip numaradan hüzünlü bir sesle konuşan Ali'yi tanımasam şuracıkta acıyacaktım. Polis olmasa bundan bir oscarlık oyuncu olurdu.

Ali, annem'le sohbet ede ede salona geçerken bende mutfağa geçtim. Doymuyordum Allah kahretmesin, doymuyordum bir türlü! Mezuniyet için aldığım elbise üzerime son gün olmayacak diye götüm tutuşuyordu ama tutuşan götüme inat daha fazla yiyordum.

Abim üzerindekileri söylene söylene çıkartırken, mutfak masasına bıraktı. Bana işaret parmağını kaldırarak salladı.

"Şu çocuğu bir daha bu eve getirme Asmin!" Diyerek sinirle konuşup, mutfaktan hızla çıktı. Omuz silktim. İte bulaşacağına çalıyı dolaş değil mi? Bununla uğraşırsam daha hiç susmazdı, o yüzden tepsideki patatesli böreği alıp tek ısırıkta miğdeme gönderdim.

"Kızım gelirler birazdan, hadi sofrayı hazırlamaya başlayalım." Diyerek mutfaktan içeri girdi annem. Kafamı sallayıp ellerimi mutfak lavabosunda yıkayıp tabakları salondaki masaya dizdim. O sırada koltukta birbirini yiyen abim ve Ali'ye gözüm takıldı.

"Deme öyle şeyler kayınço, biz birbirimize lazımız bak." Diyerek söyleniyordu Ali.

"Sıçarım lan senin kayınçona! Bekle sen koçum, ayırayım da sizi gör!" Diyerek bağırınca gözlerimi devirdim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 29, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

GÜLÜMSE; POLİS | Yarı TextingWhere stories live. Discover now