"Düzgün yürüsüne yolda kızım, rezil oluyoruz." Gözlerimi devirerek, ayağımla bir tane kıçına vurdum.
"Rezil oluyorsam ben oluyorum, sanane oğlum." Omuzlarını silkip sabır dilercesine kafasını yukarı kaldırdı.
"Yemin ederim, sizinle bir daha bir yere yürüyerek gidersem ne olayım!" Dediklerine bende dahil hepimiz gülerken her zamanki geldiğimiz kafeye giriş yaptık.
Boş bir yer bulurken, kimse kapmasın diye koşturarak çantamı masaya bıraktım. Peşimden bizimkiler gelirken onlarda teker teker sandalyelere oturdu.
Arda garsonu çağırdı. Hepimiz istediklerimizi söylerken çocuk kafasını sallayıp gitmişti.
"Hafta sonu bir yerlere gidelim mi lan?" Diye ortaya fikir atan Arda'ya çevirdik bakışlarımızı.
"Bana uyar kardeşim. Hafta sonu evde boş boş oturmaktansa iyidir." Tugay ellerini masaya koyarak ritim tuttu.
"Bana da uyar." Herkesin bakışları bana dönerken, mecburiyetten kafamı salladım. 3'e tek olmazdı dimi?
"Lunaparka gidelim o zaman. Saat 9 gibi. Ben alırım abimden arabayı." Herkes Tugay'ı başıyla onaylarken, o sırada sipariş verdiklerimiz masaya gelmişti.
Herkes kendi siparişlerini alırken Arda telefonunu çıkartarak bana uzattı.
"Kanka senin o eşekli posttan sonra hiç foto atamadım ya. Beni bir şöyle çekte atayım." Gözlerimi devirerek telefonunu alırken şifresini girdim.
Tam çekecekken durdurdu.
"Dur kanka bak, Tam pipetten meyve suyu içecekken çekeceksin tamam mı? Ben sana çekeceğin zaman göz kırpıcam, Tam o sırada çek beni." Dediklerine gülerken kafamı salladım.
"Üff çok yaratıcı amınakoyim." Tugay'ın kelimesiyle kahkaha atarken, Arda'nın kafama vurmasıyla derin bir nefes aldım. Gülmemi zar zorda olsa durdurmuştum.
"Bakma sen o puşta. Hadi poz veriyorum çek." Sırıtarak kafamı salladığım sırada pipeti dudaklarına aldı, göz kırpasıyla fotoğraftan bir kaç tane çekerek ona uzattım telefonu.
Aralarından birini beğenirken, memnuniyetle konuştu.
"Abi çok iyi bu, bunu atıyorum." Telefonun ekranını bize çevirirken hepimizden onaylar bakışlar alınca tekrar telefonuna döndü.
"Paylaştım. Gidin beğenin şimdi." Herkes telefonlarını çıkarırken, Arda'ya döndüm.
"Kanka benim internet paketim bugün bitti ya. Az bağlada beğeneyim." Kafasını sallarken konuştu. Bir yandanda etkileşimi açıyordu.
"Allahın fakiri. Beğeneceğin fotoğraf benim olmasaydı açmazdım da neyse." Kafamı sallarken bir yandanda sırıtıyordum.
"Şifre 'malasminn' iki n'yle. Harflerin hepsi küçük." Duyduğum şeyle ona dönerken koluna vurdum.
"Vay ibne seni. Sen ne şerefsiz bir insansın lan." Sayıklaya sayıklaya şifreyi girerken 'bağlantı kuruldu' yazısıyla bir küfür mırıldandım.
İnstagrama girerken sayfamı yeniledim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
