27. Fransız Dantel

Start from the beginning
                                    

Kevin güldü. "Ben de Mila konusunda aynı şeyi düşünüyorum. Onun babası benim ama seni arıyor." 

Derin Mila'nın kendi kızı olmadığını anladı birden. Oysa o minik bebek onun kızından farksızdı. Bir kızı olsaydı ancak bu kadar sevebilirdi. "Mila'yı kendi kızım gibi seviyorum." 

Kevin başını sallayarak kabul etti istemeden de olsa. "Bebekler kimin onları sevdiğini hissediyor sanırım."

Derin gülümsedi. Bir süre sessizce Mila ve Pamir'i izledikten sonra Derin "Ne zaman?" diye sordu.

"Ne?" 

"Ne zaman evleneceğiz? Yani... teklifin hala geçerliyse?" Olanlar o kadar ani olmuştu ki Kevin vazgeçmek isteyebilirdi.

"Sanırım geçerli. Ve neden bizde John ve Jane gibi hemen evlenmiyoruz?" 

"Gelinlik giymeyeyim yani?" 

Kevin "Şu mesele." diye mırıldandı.

"Yani, sen daha önce evlenmiş olduğun için sana bunlar saçma gelebilir ama ben çocuklarıma en azından gelinliğimi anlatmalıyım." 

"Pamir zaten görecek." 

Derin gözlerini devirdi. "Senin kadın ruhundan anladığını sanıyordum ama odun çıktın." 

Kevin omuz silkti. "Teklifi kabul ettiğine pişman oldun sanki?" 

Derin iç geçirdi. Olmuştu ama bunu söylemek çok zordu. "Bir kere daha sorarsan olabilirim sanırım." 

Kevin ellerini iki yana açıp "Tamam sormuyorum." dedi.

Derin gülümseyerek "Gelinlik konusunda anlaştık mı?" diye sordu. Kevin omuz silkince Derin sinir oldu ama bir şey diyemedi. Ne yani gelinlik giyemeyecek miydi? Bu adamlar neden gelinliğin kadınlar için önemini anlamıyordu?

"Fransız dantel?" 

Kevin Derin'e baktı. İç geçirdi. "Vazgeçmeyeceksin değil mi?" 

Derin yüzü düşmüş bir şekilde "Tamam gerek yok. İkimizin de çocuğu var zaten." dedi kızgın bir şekilde. Gerek vardı. Vardı işte. Ryan olsa böyle yapmazdı. Hatta onu mağaza mağaza gezdirmesine hiçbir şey demezdi. Yani kim çocukları var diye bir adamla evlenirdi ki? Bu evlenme işinden pişman oluyordu. 

"Yarın evlenelim o zaman." 

Derin başını salladı yavaşça. Hevesi yeterince kaçmıştı zaten. Böyle olmasını istemiyordu. Güzel bir gelinlik giymek istiyordu. Güzel fotoğraflar istiyordu. Ama yanındaki adam bunu bile çok görüyordu demek. Ve bu adamla bir ömür için mi yemin edecekti?

Parktan ayrılırken Kevin "Benim işlerim var." dedi.

Derin ona baktı. "Ne işi? Bugün pazar." dedi hayretle. 

"Ofisten bir dosyayı alıp bakmam gerek. Bu gece sende kalmasam senin için sorun olmaz değil mi?" 

Derin başını iki yana salladı. "Ne sorun olacak?" diyebildi hayal kırıklığıyla. 

Kevin Mila'yı alıp giderken Derin "Ben bakabilirim. Çalışırken nasıl bakacaksın?" diye sordu.

Kevin "Annem bakacaktır." diye yanıtladı.

Derin başını salladıktan sonra Kevin ve Mila'nın gidişini izledi. Kevin kızını arabaya koyduktan sonra Pamir'in yanaklarını öptü. Doğrulup Derin ile göz göze geldiklerinde Derin'in de yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Derin için fazlasıyla can yakıcıydı ama bu.

Kevin gittiğinde Derin hayal kırıklığı içinde oğluna baktıktan sonra eve doğru ilerlediler. Dolabından bir şeyler seçmek zorundaydı şimdi. Bir an Pamirle birlikte dışarı çıkıp gelinlik alabileceğini düşündü ama bu Kevin'ın hoşuna gitmezdi. Madem istemiyordu o da giymezdi. Bunu Jane'e söylerse belki daha sonra ona gelinlik olan bir çekim ayarlardı. En azından o zaman giymiş olurdu. Eli telefona gidip Jane'i aramak istediğinde telefonu bıraktı. John ile geçirdikleri zamanı bölmek istemiyordu. Ama şu an ona öyle ihtiyacı vardı ki...

***

Jane dondurmasını yerken John "Yavaş ye." dedi.

Jane omuz silkti. "Eriyecek."

John "Her gün dondurma yemesen ne olur sanki?" diye homurdandı.

"Sen de ye."

John bir şey söylemedi. Bu kadına laf yetiştiremiyordu. O sırada yolda yürürken kadının biri ona bakınca Jane koluna yapıştı. "Yapış yapış ellerini bana sürme." 

Jane sinirle "Külahta yiyorum" dedi.

"Yavaş ye." 

Jane sinirle yolun ortasında durup "Yemiyorum al." diye dondurmayı John'a uzattı.

 John vicdan azabı duyarak "Tamam tamam ye." dedi. 

Jane gülümseyerek "Zaten vermeyecektim." dedi.

Jane dans eden adımlarla Roma sokaklarında ilerlerken John karısının enerjisine hayran bir şekilde ona bakıyordu. Ta ki Jane birine çarpana kadar. İki metre boyundaki adam Jane'e İtalyanca bir şeyler söylerken Jane özür dilemeye çalışıyordu. John koşar adımlarla Jane'e ilerlerken adam çoktan gitmişti. 

"İyi misin?" diye sorduğunda Jane dudaklarını büzmüş bir şekilde "Dondurmam." dedi. John gülerek Jane'e sarıldı.

Jane kocasının güvenli kollarına bir süre sığındıktan sonra John'a baktı. "Pizza yemeye gidelim mi?" diye masumca sorduğunda John kahkaha attı. Bu kadar zayıf bir kadın nasıl olur da bu kadar çok yemek düşünebilirdi anlamıyordu. Başını salladığında Jane mutlu bir şekilde ellerini çırpınca gülümsedi.

***

Derin giyinip makyajını yaptıktan sonra onu izleyen oğluna baktı. "Nasıl olmuş?" 

Pamir "Çok güsel." diye yanıtladı. 

Derin gülümsedi. "Umarım baban da öyle düşünür." 

Pamir başını sallayıp "Baba gelicek?" dediğinde Derin başını salladı. Pamir heyecanla odasına gidip geldiğinde elinde oyuncak vardı. 

"Bugün oynayamaz sanırım." 

Pamir dudaklarını büzünce Derin "Çantaya koyalım belki oynarız." diye yanıtladı. Pamir başını sallayıp oyuncağı Derin'in çantasına attı.

Kapı çaldığında Derin gidip kapıyı açtı. Kevin'ı görünce gülümsedi. "Hoş geldin, ben hazırım." diyerek Kevin'a baktı. "Sanırım sen de hazırsın. Gidelim mi?" 

Kevin başını iki yana salladı. "Sen hazır değilsin."

Derin kıyafetine baktı şaşkın şaşkın. "Hazırım, beyaz giymeme de karışacak değilsin sanırım." derken artık sinirden ağlamak istiyordu. 

Kevin başını iki yana salladı. "Bu elbise olmamış." dediğinde Derin inanamayan bakışlarla Kevin'a baktı. Hala zamanı varken vazgeçebileceğini söyledi kendine. Kevin arkasına dönüp yerdeki kutuyu aldı. Derin'e uzattığında Derin şaşkın bir şekilde "Bu ne?" diye sordu.

"Fransız dantel." diye Kevin alayla söylediğinde Derin kutuyu açtı hemen. 

"Gelinlik mi?" dedi heyecanla. Kevin başını sallayınca Derin Kevin'a sarıldı. Sonra heyecanla "Giyip geliyorum." dedi.

Derin gelinliği giyip geldiğinde Kevin Pamir ile oyun oynuyordu. Derin'i gördüğünde elindeki oyuncak yere düştü. Derin gülümseyerek "Ölçüleri nasıl bildin? Tam oldu." dedi.

Kevin ayağa kalkıp "Ünlü bir modelsen ölçülerin internette vardır." dediğinde Derin gülümsedi.

"Teşekkür ederim, başka ne diyeceğimi bilemiyorum."

Kevin "Gülümsemen yeterli." dediğinde Derin en güzel gülümsemelerinden birini bahşetti biraz sonra kocası olacak adama.

***

Nikah kıyıldıktan sonra Kevin Derin'in dudaklarına eğildiğinde Derin büyük bir heyecanla kabul etti kocasının öpücüğünü. Pamir ise elleriyle yüzünü kapatmış parmaklarının arasından annesi ve babasını gülerek izliyordu.

6.1.19 düzenlendi

Edit 2 : 09.07.2023

Her Şeyden Habersiz -Tamamlandı-Where stories live. Discover now