Bölüm 9: Efsaneler Efsanesi Hagi

7.4K 741 835
                                    

Öğle aramda bölümü atıp valiz hazırlamaya kaçıyorum, sizleri de, o her bölüm her satıra yorum yapan parmaklarınızı da öpüyorum!

Akşama da YSİN atacağım inşallah, son kısmı kaldı. Dilerim beğenirsiniz, biraz içime sinmedi nedense. 🥺

✨✨

Okul çıkışı vakti gelip de öğrenciler dağıldığında Aybars heyecanla Safa'yı beklemeye başladı. Safa onun odasına gelecek, sonra Aybars'ın arabasıyla Safa'nın evine gideceklerdi.

Aybars öğle arasında okulun az aşağısındaki çiçekçiden Türkan Hanım için taş bir saksıda zeytin ağacı almış, hediyeye vakti olmadıysa da bu şekilde açığını kapatmak istemişti.

Küçük ağaca antin kuntin süsler taktırmamış, tıpkı Türkan Hanım gibi sade bir şıklık elde etmek amacıyla bu çiçeği almayı uygun görmüştü. Kendisi hazırlanamamıştı müstakbel kaynanasına belki ama çiçeğini alıp gönlünü hoş edecekti şimdiden çok sevdiği kadını.

Hem Viyana'nın zamanında Osmanlı için önemli bir jeopolitik konuma sahip olması gibi Safa'yı kendisine almasında Türkan Hanım'ın da jeopolitik konumu epeyce önemliydi. Annesinin kapılarına dayanmalıydı ki Safa'ya bir adım daha yaklaşsın.

Elinden geleni ardına koymayacak, bu adamı kendine saklamak için çabalayacaktı, onun o güzel kalbini görmüş, o lacivert gözlerinde kaybolmuştu bir kere. Emeline ulaşmak için gerekirse Truva atının içine girer öyle dayanırdı kapılara.

"Selamın aleyküm, kendi kendine ne acayip hareketler yapıyon sen?" dedi odaya birden giren Safa.

Aybars içinden verdiği tarihi örneklerle fazlaca gaza gelmiş elini yumruk yapıp, 'İnanın çocuklar başaracağız.' minvalinde aşamalı bir delilik sürecine evrilmişti.

"Akşamki maç için totem yapıyorum. Böyle yaparsam İspanya Fas'ı yener diye şeyettim."

"Oo dur ben de yapayım, olursa çok afilli olur ha. Fas anteni sürpriz yapıyor sürekli, İspanya'nın bize ihtiyacı var."

Aybars içinden bir teneffüs boyunca maç hakkında konuşan Kurban'a teşekkür etti. Kendisi futboldan anlamaz, maksimum futbol bilgisi Piqué hayvanının Shakira'yı nasıl aldatabildiğiydi.

Bu erkek milleti hep mi hayvan olurdu da elindekinin kıymetini bilmezdi!?

"Evet evet yaşasın Hagi!"

"Lan Hagi Romanyalı üstelik 100 yaşında ne alaka?"

"Hagi'nin başarılarını övmek için yer ve zaman fark eder mi Safa? Sezar'ın hakkı Sezar'a. Başarı her zaman takdir edilmelidir, rica ederim bunu unutma."

Safa karşısındaki ciddi adama baktı. Haklıydı adam! Hagi gelmiş geçmiş en iyi futbolculardandı, birden utandı kendisinden. Bu kırıtık adam bile gereken takdiri vermişti koskoca Hagi'ye!

"Çok haklısın, kendimden tiksindim. Bir ara tüm eski efsanelerin gollerini izleyelim beraber. Reis sen Beyaz futbol da izliyorsundur ha adamsın, beraber de izleyelim."

"Tabii ki izlerim. Zaten spor centilmence oynanmalı her daim beyaz kalmalıdır." diyerek uzun işaret parmağını salladı bilmişçe. "Siyah ve kirli oynanmamalıdır, beyaz futbol izlerim sadece ben."

Safa önce Aybars'ın suratına bakıp sonra kahkaha attı. İşte Beyaz Futbol izleyicisi mizahı böyle olmalıydı! Neticede 'Cahil Erteeem!' diye bağıran Rasim'e gülmek yalnızca rafine zevklere sahip kişilerin anlayabileceği bir olaydı!

HADEME |BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin