15.BÖLÜM

7.1K 686 661
                                    







Keyifli bölümler! Lütfen yorum yapmayı unutmayın <3

Mabel Matiz - Mendilimde Kırmızım Var

Mabel Matiz - Mendilimde Kırmızım Var

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Aşk gerçekten var mıydı?

Onun gözlerine bakarken zihnimin derinlerinde yankılanan tek soru bu olmuştu. Zaman geçtikçe ona karşı olan hislerim aşka mı dönüşmüştü yoksa sadece sevgi miydi?

Olmazsa yaşayamam dediğim kimse girmedi hayatıma. Birini delicesine de sevmedim. Âşık olmak nasıl bir duygu, onu da bilmiyorum. Aşk diye bir şey var mı? Muammalı bir soru.

Sevmek kavramını bilmesem bile, Kıvanç'ı gördüğümde onu sevdiğimi anlardım.

Seviyordum onu. Belki bir arkadaş olarak, belki güvenebileceğim bir polis olarak, belki...

Belkisi yok.

Telefonuma yeni bir mesaj geldiğinde irkilerek tekrar bakışlarımı ekrana çevirdim. Kalbim hâlâ güm güm atıyordu. Onu görmeye hazır olmayan bedenim, titreyerek bana geri dönüş yapıyordu. Neredeyse bir haftadır onu görmüyordum ve bu buluşmaya bu kadar hazırlıksız yakalanmak, sağlıklı düşünmemi engellemeye başlamıştı.

Gelecek misin?

Daha fazla camda kalmak yerine hızlıca camın kenarından indim ama sonra kendimi yavaş olmak konusunda dizginledim. Kendimi gidip kollarına atacak değildim. Yani belki— Saçmalama Irmak!

Kırgındım ben ona. Hakkım yoktu ama kırgındım işte.

Bahçeye çıkan kapımı araladığımda ilk yaptığım etrafta olması gereken korumalara göz atmak olmuştu. Hiçbiri yoktu. Bu pek normal değildi. Babamın onları sert bir uyarıdan geçirdiğini biliyordum. Şimdi etrafta hiçbiri yoktu.

Onları düşünmekten vazgeçerek adımlarımı attım ve bahçeye çıktım. Kış geldiği için anında tenimi kesen soğukla kollarımı birbirine sarmak zorunda kalmıştım. Kıvanç, yaslandığı ağaçtan bedenini ayırırken ağır adımlarla bana gelmeye başladığında daha fazla adım atmadan olduğum yerde kalmıştım. Karanlıkta rengi belli olmayan buz mavisi gözleri, soğuk yüzünden birbirine doladığım kollarıma çevrildiğinde kaşları hafifçe çatılmıştı. Onu özlediğim için bakışlarımı çekesim gelmiyordu ama yine de gözlerimi ondan çektim ve yere indirdim.

"Hava buz gibi," dedi sert sesiyle. İçim soğuktan mıdır bilinmez, titremişti. "Daha dikişlerin alınmadı bile. Enfeksiyon kapacaksın." Hafifçe iç çektim. Her durumda nasıl oluyordu da önceliği canım oluyordu hâlâ anlamış sayılmazdım.

"Geleceğini bilmiyordum," diyerek doğruyu söyledim. Oysa bunu neden ona söylediğimi bile bilmiyordum.

Bana cevap vermedi ve birkaç adım ötemizde olan, çay bahçesi için koyduğumuz koltuğun üzerinde bulunan battaniyeyi aldı eline. Onu izlemek istiyordum ama aniden arkasını döndüğü için bakışlarımı çekmek zorunda kalmıştım hemen. Toprak kokusunu, onun kokusunu soludukça, kendimi güvende hissediyordum. Elindeki battaniyeyle yanıma yaklaştığında iyice solumuştum kokusunu. Nefesimi stabil tutmak için uğraşmam gerekmişti.

ÇALMA DELİLİĞİWhere stories live. Discover now