16.Bölüm'Açıklama'

455 28 10
                                    



...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


...

Bilincim yavaş yavaş kaybolurken ve gözlerim kapanıp karanlıklara teslim olurken, telefondan gelen sese yeni bir ses eklenmişti ve ben bunu hatırlayıp hatırlayamayacağımdan emin değildim:

"İnci, ben söylemedim onları. Hepsi yalan haberdi..."

...

Yapılacak bir şey kalmamış gibi hissederken, çöktüğünü ve hayatta kaybettiğimi çoktan kabullenmiştim. Hayatımın çöküşlerini yaşadığım ve bir türlü bitmek bilmeyen bir yıl olmuştu.

Yolda giderken, daha doğrusu arabada her ne kadar bilincim tam anlamıyla açık olmasa da hastaneye gittiğimizi anlayabiliyordum. Yorgundum ve bunu herkes çok iyi biliyordu.

Araba sallanırken vücudumun ne kadar da yorgun olduğunu hissedebiliyorum, başım çatlıyordu ve panik atak krizimin verdiği o vücutsal ağrılar beni zorluyordu.

Hastaneye varmamıza ne kadar kalmıştı, bilmiyordum ama anda kalmaya çalışarak Araf'ın dediklerine odaklandım:

''İnci, uyanık kalmaya çalış. Kafanı yere çok kötü çarptın.''

Onaylamaya çalışan mırıldanma ile karışık bir ses çıkardım ve beni duymasını umdum. Arabayı kullanıyordu ve gözlerimi hafifçe aralayıp ona bakmaya çalıştığımda o gecenin aklıma gelmesiyle az öncekinden daha sıkı bir şekilde gözlerimi yumdum.

Acaba bunu fark etmiş miydi?

Sallanan arabanın kafama ve mide bulantıma etkisi çok fazlaydı ve daha hızlı gitmemiz bunu değiştirmiyordu. Araf'ın sesini duyduğumda odaklanmaya çalışmak çok zordu:

''Dün geceki konuşmamızdan sonra bunu yapabileceğimi nasıl düşünürsün?''

Cevap vermek istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Hastaneye geldiğimizi anlamamı sağlayan bir manevra ile arabayı sertçe durdurduğunda aslında bir cevap beklemediğini, cevabı kendisinin çok daha iyi bildiğini ikimiz de biliyorduk.

Arabadan hızla inip, birilerine seslenmeye başladı ve benim tarafıma koşup kapıyı açtı. Bunları şu an yarı baygın görüyor ve biliyordum. Büyük ihtimalle uyandığımda hiçbirini hatırlamayacak ve ona karşı gard almaya devam edecektim. Olacak olan buydu ve yapacak bir şey de yoktu...

Araf, basına laf verecek hareketler yaparak bunu çoktan hak etmişti...

Kapı açılıp içeriye soğuk hava girdiğinde birden havalandığımı hissettim ama burnuma dolan kokunun tanıdıklığı ve verdiği güven hissinden sonrasını hatırlamıyordum...

Kalp HastasıWhere stories live. Discover now