3.Bölüm'Kahve'

714 36 25
                                    



-------

   Gözlerimi kıstım,karşı gelip başıma sarmak istemiyordum. Bir an önce stajımı sorunsuz bir şekilde bitirmek istiyordum. İçeride söylememiş gibi, onu duymamışım gibi davranıp onu taklit ettim. Konuşmaya başlarken ben de onun yaka kartını tutup çektim:

"Mmm,Araf KARAN...Operatör Doktor... Peki doktor. Çünkü ben de sizinle çalışmam."

...

  Derin bir nefes alıp Araf Karan'ın yanından havalı bir şekilde ayrıldıktan sonra gelen telefonla Buşra hocanın odasına gittim. Büyük ihtimalle hasta kontrollerini soracaktı. Kapının önüne geldiğimde Elif ablayı biraz sıkıntılı gördüm. İlk başta beni fark etmedi ama ben boğazımı temizleyince bana döndü:

"İnci,Buşra hocanın canı sıkkın."

  Kafamı salladım. Anlaşılan boş yapmadan sadece bana söylediklerini dinleyip yapmam gerekiyordu. Elif ablaya küçük bir tebessüm attıktan sonra önüme dönüp kapıyı çaldım. İçeri girdiğimde Buşra hoca cidden bugün hiç bulaşılmaması gereken bir numaralı kişiydi. Kafası yere doğru eğikti, ben içeriye doğru ilerleyip kapıyı kapattıktan sonra bana baktı:

"Hastaların sabah rutin kontrollerini bitirdin mi?"

Sert ses tonu iyice gerilmeme sebep olmuştu:

"Sadece bir hasta kalmıştı hocam,sizin çağırdığınızı öğrenince hemen geldim."

Kaşlarını çattı:

"Bir saatte bu kadar hastanın kontrolünü de mi yapamıyorsun?"

Yutkundum:

"Hocam kusura bakmayın. Ben elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum."

Sesini yükseltti:

"Elinden geleni mi yapmaya çalışıyorsun?! Hah! İki dosya imzalayıp hasta kontrol ettin diye elinden geleni yapmış olmuyorsun İnci!"

Önüme gelen saçları düzeltip derin bir nefes aldım. Ama konuşmadım. Konuşursam daha fazla azarlanacaktım. Odadaki sessizlik yine onun sesiyle kesildiğinde sıkıntıyla içimi çektim:

"Elinden geleni yaptığını asıl bugün görmek istiyorum. Türkiye'nin en ünlü beyin cerrahı bugün bizim hastalarımızdan birini ameliyat edecek. Ben o ameliyata giremeyeceğim."

Sesi kırgın çıkmaya başlamıştı:

"En iyi asistanları istediler, ben de seni önerdim.O ameliyata gireceksin ve beni rezil etmeden işini düzgünce yapacaksın."

  Sonlara doğru bakışları sertleşti. Sözünü bitirdiğinde ciddi ifademi koruyarak başımı salladım. Tam o sırada aklıma gelenle döndüm. O ukala ve suratsız Araf'la ameliyata mı girecektim? Hayır,olamaz ya! Yani onun söylediğinin altında kalmamak için çektiğim restin benim başımda bu şekilde patlayacağını nereden bilebilirdim ki?!

  Gözlerimi büyütüp Buşra hocanın insafına gelebilmeyi istedim:

"Hocam,koskoca Araf KARAN gelmiş burada ameliyat yapacak. Benim orada işim ne?"

"Başka işe yarar asistan olsa onu gönderecektim zaten. Bugün boşta olan sensin,ne yapayım?"

Gözlerimi devirdim:

"Hocam peki kendi yerime başkasını bulsam,bu ameliyattan yırtabilir miyim?"

Bağırmaya başladı:

Kalp HastasıWhere stories live. Discover now