Bölüm 8

16 3 24
                                    

Her şey nasıl başladı tam anlayamamıştım ama okulun ortasında en yakın iki arkadaş olarak bilinen iki insanın kavgasına şahit oluyordu tüm okul.

"Yeter kendinize gelin!" diyerek aralarına girdim en sonunda. Ozan çok sinirlenmişti çünkü kardeşiyle en yakın arkadaşını el ele görmüştü. Bu kadarını ben de beklemiyordum ama dengeler fazlasıyla değişiyordu. Peri, Ozan ҆ ın kolundan çekiştirerek bahçenin arka tarafına götürdü. Şifa ağlıyordu, Elçin koluna girerek tuvalete götürdü tahminlerimce. Etraftakilere dağılmalarını işaret eden bir bakış attıktan sonra Utku ҆ ya döndüm.

"Biraz konuşalım." Dedim sadece.

"O evreyi çoktan geçtik diye düşünüyorum." Dedi patlayan dudağındaki kanı temizlemeye çalışarak. Elimi çantama attım ve hemen bir peçete çıkardım.

"Sana soru sormadım Utku. Bir kere de beni dinlesen fena olmaz." Dedim ve koluna girip peşimden sürükledim. Sakin bir yere geçtiğimizde elimi patlayan dudağındaki kanı silmek için ona yaklaştırdığımda geri çekildi. Kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Yaralarımı temizlemeye çalışma zararlı çıkarsın." dedi sert bir sesle.

"En yakın arkadaşların görevlerinde birbirinin yaralarını sarmak da var." Dedim ve gülümsedim.

"Tabi en yakın arkadaşlık görevleri..." dedi alayla.

"Bu görevler arasında neler olduğunu anlatmak da var." Dedim ve göz kırptım.

"Sonra Akvaryumda Boğulan Balık sonra..." gideceği esnada kolundan tuttum ve bana dönmesini sağladım.

"Akvaryumda Boğulan Balık mı? Tuhaf ama sevdim. Ben dostum olan Utku ҆ yu çok özledim..." dedim ona sarılırken. Bir müddet öyle durduktan sonra hiçbir şey söylemeden gitti.

Gün ortasında Peri ve Ozan ҆ la birlikteydim. Çünkü Utku҆yu hiçbir teneffüste görememiştim. Ozan, Utku ҆ ya fazlasıyla kırgındı. Kırgınlığındahaklıydı fakat bunu bu boyuta taşımasına gerek yoktu. Haklıyken haksız durumunadüşmüş oldu böylece. 

Okuldaki yorucu günün ardından her zaman gittiğim kafeye gittim. Buraya hep tek başıma gelirdim. Çünkü bazen insanın ihtiyacı olan tek şey kendisi olabiliyordu. Ben de bazı günlerimi sadece kendimi ayırıyordum yoksa çevremdeki bu insanlarla olmayan psikolojim iyice bozulurdu. Bu düşüncem gülmeme sebep oldu. Sesli bir şekilde güldüğüm için de tüm ilgiyi kendime çekmiştim.

Menüye bakmaya gerek duymadan sütlü kahve ve çikolatalı pasta söyledim. Siparişlerimi beklerken telefona bakıyordum. Levin ҆ e mesaj atıp amcamın durumunu sordum. Birinin karşımdaki sandalyeye birinin oturduğunu hissedince kafamı kaldırıp bakma ihtiyacı duydum.

"Aaa, sen nereden çıktın?" diye sordum. Karşımdaki kişi Ediz ҆ di ve o burada görmeyi beklediğim en son kişi bile değildi.

"Buralarda dolaşıyordum senin arabanı da burada görünce bir selam vereyim dedim." Dedi. Tuhaf gelmişti bu söylediği ama aldırış etmedim.

"İyi yapmışsın." Dedim sadece.

"Aslında şey ben senden özür dilerim. Geçen gece için. Saçmaladım biraz ama yanımda kalmana ihtiyacım vardı."

"O zaman sana ihtiyacım var diyebilirdin?"

"Haklısın ama yanlış anlayabileceğini düşündüm."

"Anlamazdım."

"Çok farklısın ve ben sana nasıl davranacağımı bilmiyorum."

"Bu baktığın pencereye göre değişir."

21.17Where stories live. Discover now