Bölüm 47

83 3 0
                                    

"Günaydın!" Dedim neşeyle "günaydın" dedi uykulu sesiyle "bugün pek bi neşelisin" dedi gülümsedi dudağımı büktüm küçük bir çoçuk gibi "ağlayim mı?" Dedim halime güldüm pamir yattığı yerden doğruldu "hadi hadi yatıp durma haftasonu bugün gezicez eğlenicez!" Dedim ve kolundan çekiştirdim

"Nereye gitmek istersin? Ben seninle her yere giderim" yavaş yavaş kendine geldi ve ayağa kalktı "sen hazırlan, ben yemek yapıyorum" dedim ve odadan çıktım direk olarak mutfağa gittim klasik kahvaltı türleri çıkardım ve ikimize de yumurta haşladım ardından da hazır patates kızarttım

"Magal yapalım?" Dedi çayından bir yudum aldıktan sonra

"Olur uzun zamandır yapmiyoruz" dedim kahvaltımızı güzelce devam ettik

...

"Düşürme sakın!" Dedi pamir yiğite, "birşey olmaz" derken elindeki kömürü yere düşürdü ve dağıldı "olmaz diyene bak" dedim biz yiğite gülerken pamir öldürücü bakışlar atıyordu "elimden kim alacak acaba seni!" Dedi ve yiğit kaçtı pamir onu kovaladı biz elimizdekileri yere koyduk bir yandan masayı düzerken abi kardeş hallerine gülüyorduk

Ben elime gelen bıçakla domatesleri kestim yiğit koşarak yanıma geldi ve arkama saklandı "Götün yiyorsa gel hadi!" Dedi "yiğit, elimde bıçak var Allah korusun şeytan doldurur" dedim hafif korku sarmıştı bedenimi "ne olucak bu odun kafalıya ya!" Dedi ve korktuğum başıma geldi

"Pamir..." pamir ayakta duramadı ve yere düştü elimde olan bıçağa baktım "b-bu pamirin" konuşamiyordum idrak edemiyordum yaşananları elimdeki bıçak çimene düştü bende kendimi yere attım pamirin kafasını bacağıma koydum "özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim" ağzımdan çıkan tek kelime buydu gözlerimden bir bir akıyordu yaşlar

"Şşh... özür dileme" dedi kısık çıkan sesimle "abi?" Pamir gözlerini yiğite cevirdi "korkma sakın, oyunlarda da hep ölürdüm, hatırlasana" konuşurken zorlaniyordu aysude hemen ambulansı aradı "konuş bizimle enişte, ambulans geliyor"

Korkuyordum

Sevdiğim kişiyi kaybediyordum

Ve bunun acısını kardeşimden biliyordum Allahım alma onu benden nolur yaşayacaklarımız var eğer onu çok istiyorsan yanına benide al yalnız bırakma bizi

"Seni de kaybedemem" dedim elimdeki bandanayı gördüm ve hızlıca çıkarıp kanın üstüne bastırdım pamir acıyla bağırdı "özür dilerim" dedim tekrardan ambulans geldiğinde pamiri aldılar ve bende gittim arkamızdan diğerleri

Hiç bir şekilde elini bırakmadım bırakmayacağım da "Ağlama" dedi artık sesi kısık çıkıyordu "b-bir şey" tane tane söylüyordu konuşmakta zorlaniyordu "yorma kendini... gözlerimiz konuşsun" dedim onunda gözlerinden yaş aktığını görünce benimkileri de durdurmadım

Hastaneye geldiğimizde direk olarak ameliyathaneye aldılar fazla sürmedi on onbeş dakika sonra yiğit hazal ve aysude geldi yiğit beni görür görmez sarıldı "abimin yerini tutmaz biliyorum, ama şuan ihtiyacın var"

"Ölmeyecek dimi?" Dedim yiğite başım omzundaydı öylece bekliyorduk güzel bir haber almaya "oğlum nerde!" Diye bir bağrış sesi duydum bizi görür görmez hızlı adımlarla yürüdü "hepsi senin yüzünden!" Diye bağırmıştı bana "baba, iyi değil görmüyormusun" gözlerini yiğite cevirdi "sen nasıl bir kardeşsin abinin katilinin yanında duruyorsun!"

Yiğit konuşucakken araya aysude girdi "laflarınıza dikkat edin! Burda katil olan yok" sonrada hazal katıldı "katılıyorum hatta ekliyorum, bence katil olan sizsiniz sonuçta ne demişler bir cocuğun ruhunu oldurmekte cinayettir" susmak anlamsızdı "en başından beri katil sizdiniz hala da öyle"

...

🖤

2 bin okuma çok teşekkür ederim

Desteğiniz beni okadar çok mutlu ediyor ve motive ediyor ki anlatamam

Kara Sevdam | texting Where stories live. Discover now