Bölüm 46

86 4 0
                                    

Karanlıktı...

Heryer, heryer karanlıktı gözlerimin açık olduğundan da emin değildim "biri var mı!" Diye bağırdım karanlıktan korkuyordum hemde çok karanlıkta kabuslarım vardı kücüklüğümü gördüm heryerinden kan akıyordu gülüyordu bana etrafıma baktım her yerden onu görüyordum bacağımı kendime çektim ellerimle yüzümü kapattım "git gelme nolur" dedim kısık sesle "ben hep burdayım" diyordu biri sonra saclarımda bir el hissettim "ben hep yanında olacağım" korkum git gide artıyordu

"Pamir!" Diye bağırdım hiç bir ses yoktu ama o el hala ordaydı küçüklüğüm hala burdaydı "hatırladın mı beni?" Diyordu o ses kafamı sağ sola salladım ağlıyordum "git burdan" diye biliyordum sadece titriyordum hemde çok "sevda... sevgilim" işte duymak istediğim o ses sevdiğim adamın sesi "korkma, ben burdayım" dedi ellerimi yavaş yavaş çektim aydınlıktı etraf evdeydik neden geri dönmüştük?

"Neden evdeyiz?" Dedim sesim kısık çıkmıştı "bayıldın birden güzelim bende eve sürdüm" dedi hatırlamiyordum o anı "iyi misin?" Sesi korku doluydu yüzünden de anlaşılıyordu korktuğu "iyim" dedim "su verir misin?" Dedim susadığımı yeni anlamıştım ayağa kalktı çıktı ve iki dakika sonra su dolu bardakla geldi "teşekkür ederim" dedim ve elindeki bardağı aldım içtikten sonra bardağı sehpaya koydum uzandım

"Yenge ben demedim mi bensiz gidemezsiniz diye!" Diyerek içeriye daldı ben kulaklarımı ve gözlerimi kapattım "o değil o değil o değil" dedim sürekli sesi bi an ona benzettim "şşh tamam güzelim sakin bak yiğit o" dedi pamir elimi tuttu gözlerimi açtım hazal ve aysude bana sarılıyorlardı yiğiti gördüm endişeyle bakıyordu "özür dilerim yenge " dedi mahcup dolu sesle hazal ve aysude bu hallerimi biliyorlardı ama pamir ve yiğit ilk defa

...

"İyi misin?" Bilmiyordum kaçıncı kez soruşu olduğu bıkkınlıkla "iyim gerçekten" dedim "tatilimiz benim yüzümden yarıda kadı" dedim dudağımı büktüm "olsun kalsın, sana bir şey olmasın da"

"Uyuyorlar mı?" Diye sordum "evet, defne denize sarılmış uyuyorlar"

"İşe gideceğim ben, sen iyisin değil mi?" İçten gülümsedim ve yanağından öptüm "gerçekten iyim" dedim pamir çıktıktan sonra temizliğe giriştim

2 saat sonra

"Oh be! Çok şükür bitti" dediğim andan itibaren bizim miniklerden ses geldi defne yürümeye çalışırken denizin ağlama sesleri yankılanıyordu ayağa kalkıp odaya girdim ilk önce denizi kucağıma aldım defne oyuncaklarıyla oynadığını görünce rahatsız etmedim sandalyeye oturdum ve emzirmeye başladım

"Yenge en sevdiğin insan geldi bi hoşgeldin yok mu!"

"Salak! Uyuyordur belki ne bağrıyon" salondan ses gelince üstümü düzelttim kucağımla denizle salona gittim peşimden de defne geldi "ooo hoşgeldiniz" dedim "hayırdır hangi rüzgar attı sizi buraya?" Dedim denizi yiğite vererek hepimiz koltuğa oturduk

"Seni merak ettik" dedi aysude "ayrıca abim yazdı,"'dedi yiğit "seni yalnız bırakmicakmışız" içten samimice gülümsedim "eee ozaman ne içersiniz?" Diye sordum konuyu değiştirdim "sıcak birşeyler olsun ne olursa olsun" dedi hazal mutfağa gidip cappuccino yaptım

"Yenge! Deniz çürümüş!" Diye bağırdı yiğit kaşlarımı çattım mutfaktan çıkıp salona gittiğimde gördüğüm görüntü karşısında gülmeden duramadım "al şunu yenge al ya!" Dedi yiğit hemen aldım ama hala gülüyordum burnunu kaptmış kendini balkona attı temiz havayı içine çekti

...

İkisinide uyuttuktan sonra salona geçtim koltukta uzanmış televizyon izliyordu yorgun olduğu ber halinden belliydi bizim için okdar çok uğraşıyordu ki ona çok minnettardım çok seviyorum yanına gittim kafamı pamirin bacağıma koydum bende uzandım elleri saçlarıma gitti ve her telini yavaşca nazikce okşadı

İkimizde yorgunduk

Heleki benim yaşadıklarımdan sonra

...

❤️‍🩹

Kara Sevdam | texting Where stories live. Discover now