[01]

126 18 79
                                    

       Mina aşığının dairesinden çıkıp merdivenlerden aşağı inerken tüm vücudunu son zamanlarda daha da artan o anlam veremediği korku kapladı. Hem aklında dönen düşüncelerle hem de kalbini kaplayan sıkıntı ile dehşetle donup kaldı. Dizleri titriyordu ve aniden yere kapaklanmamak için merdivenin demirlerine tutundu. Jihyo'nun yani aşığının evine yaptığı ilk tehlikeli ziyaret değildi. İlk zamanlarda olmasada Jihyo'nun evinden çıkarken yaşadığı bu lorku dolu anları her ziyaret sonrasında yaşıyordu. Aslında buraya gelişi daha kolaydı yani bu ziyaretin başında her şey yolunda giderken vedasında birden bire tüm duyguları birbirine giriyor ve sanki boğazına sıkıp nefesini kesiyordu. Çünkü bu eve geldiğinde arabasını sokağın başında durduyor, etrafına hiç bakmadan birkaç adımında kendini binanın içinde buluyordu. Sonrasında merdivenleri hızlıca çıkıp aşığının kapısının önüne geliyordu. Jihyo zaten kapıyı hemen açıp Mina'yı içeriye alıyordu. İkisinin içerisinde yanıp tutuşan sabırsızlık ve tutku ile kafasındaki sıkıntı dolu düşünceler gidiyor ve de ikisinin o sıcak sarılmasıyla kalbindeki ağırlıkta uçup gidiyordu. Fakat yaşadıkları tüm o tutku ve zevk dolu sıcak saatleri sonunda eve dönmesine dakikalar kala kafasını o sıkıntılı düşünceler ile suçluluk duygusunun verdiği, kalbini ağırlaştıran duygular geri geriliyordu. Bu yüzden son dakikalarda tüm odağını Jihyo'ya veremiyordu ve tüm o dakikaları zehir ediyordu. Çünkü son dakikalar içindeki o hemen oradan kaybolma telaşıyla elleri titriyordu, Jihyo'ya olan dokunuşları titrek ve aceleci oluyor. Onun dedikleri sevgi dolu cümlelere bile odaklanamıyor. Hemen oradan; o yasak, macera dolu anlardan her şeyiyle uzaklaşıp kendi yaşadığı sakin, ailesiyle dolu huzurlu, burjuva dünyasına geri dönmek istiyordu. Zaten hazırlanıp çıkacağı zaman ise korku ve dehşet Mina'yı ele geçiriyordu. Düşüncelerine anlam veremiyordu. Binanın içinde veya sokakta herhangi biri ile karşılaşıp onu tanımasından çok korkuyordu. Sanki sokaktakiler ona bakınca nereden geldiğini anlayacak ve onun bu suçlulukla yaşadığı gerilimi anlayıp yüzüne küstahça gülecek gibi geliyordu. Mina kendinden de o kadar korkuyordu ki aynaya bakmaya bile cesaret edemiyordu. Çünkü aynaya baktığında gözlerindeki güvensizliği, korkuyu, suçluluğu görecekti fakat bakmak zorundaydı. Eğer aynaya bakmazsa üzerindeki herhangi bir yerde yaşadığı tutku dolu saatlerden onu ele verecek bir iz olabilirdi. Bu aşamayı da geçtikten sonra sıra, Jihyo'nun Mina'nın gönlünü ferah tutması için ellerini yanaklarına yerleştirip yavaşca yanaklarını okşarken söylediği, bir işe yaramayan avutucu sözlere geliyordu. Ama Mina zaten yaşadığı gerici heyecanla Jihyo'nun dediklerini dinlemiyordu bile... Sadece binanın içinde inip çıkan var mı diye kulaklarını oraya vermişti. Bu süreçte bittikten sonra kapıyı açıyor ve binanın içinde gözlerini gezdiriyordu. Jihyo ile vedalaştıktan sonra Jihyo kimsenin görmemesi için hızlıca ama sessizce kapıyı kapatıyor ve Mina kalbinin iki el ile sıkılıp daraltıcı duygunun tüm göğsünü kapladığını ve yavaşça yukarı çıkıp nefesini kestiğini hissediyordu. Mina sıcaklık kulaklarına kadar çıkmışken yavaşça, tüm gücünü toplayarak ve daralan nefesleriyle adım adım merdivenlerden iniyordu.
      Bir an durdu ve gözlerini kapatıp binanın içindeki serinliği hırsla içine çekti. Tam da o sırada üst katta bir kapı sertçe kapandı. Mina duyguğu sesle telaşla irkildi ve gözlerini açtı, üstünü başını düzeltip hızlıca merdivenlerden inmeye başladı. İnerken yüzündeki kalın tülü düzeltiyordu. Son olarak en korkunç olan binadan çıkma eylemi onu bekliyordu. Bunun onun için en korkutucu eylem olmasının sebebi ise yabancı bir apartmandan çıkarken sokaktan geçen bir tanıdığın onu görebilme korkusuydu. Kim bilir o tanıdık onu görünce ona neler soracaktı ve Mina'nın titrek sesiyle verdiği yalan cevaplardan her şey anlaşılacaktı.
      Mina, tam bir anlık cesaret ile kafasını eğip dış kapıdan kapıdan çıkacakken içeri giren bir kadınla çarpıştı.

Mina: " Pardon" dedi ve hemen geçip oradan çıkacakken kadın kapının önüne geçip öfkeyle Mina'ya baktı. Bu bakışında aynı zamanda aşağılama da vardı.

korku (michaeng)Where stories live. Discover now