40 🤡-" Gel bebeğim, benim için gel..(+18)"-🤡

688 56 66
                                    

" Ah Min... yavaş ol lütfen.."

Gecenin yarısında tattıkları üst düzey zevkler ikisini de daha bir isteklendirirken Minho Hyunjin'in isyanına rağmen içindeki hareketlerini biraz olsun azaltmamıştı. Saatlerdir kaçıncı olduğunu bilmeden devam ediyordu.

Bir yandan elindeki kadehi dudaklarına götürmüş ama içmeden önce altında kıvranan sevgilisinin haz dolu bakışlarını görünce dudaklarının kenarındaki kıvrılmaya engel olamadan birkaç yudum içmiş ama Hyunjin bedenindeki su isteği üzerine elini onun ensesine atmış ve sıcak dudaklarını birleştirmişti.

Minho bu hareketi beklediği için bir elindeki bardağı yan tarafa bırakmış ve öpücüklerini karşılıksız bırakmaz iken hızlanmıştı.

Hyunjin'in üst üste dudakları üzerine inlemesi onu öylesine zorluyordu ki, onun için zevkten ağlayacak dereceye gelen bu genci sabaha kadar esir tutabilirdi.

" Benim güzel bebeğim sınıra mı ulaşmış?"

Belli belirsiz dudakları üzerine fısıldaması Hyunjin'i daha da zora sokuyordu, canının yanıyor olması değildi asıl mesele, bu anı aşkı ile birlikte taçlandırması onu daha çok isteklendiriyordu.

" Min...gelmek üzereyim."

" Gel bebeğim, benim için gel."

Tek elindeki kelepçe bile artık zorlanıyordu. Hyunjin eni sonu neredeyse koparıp atacaktı o laneti ama hoşuna gittiği için sesini çıkarmadı. ( Yazar notu: mazoşist piç amk) uzun ve zarif parmakları üzerindeki gencin her bir saç telinde ahenkle geziniyor, arada çekiştirip onu uyarıyordu.

Saniyler birbirini kovalarken Hyunjin Minho'nun son darbesi ile gelmiş, ve kendini aşkının kollarına bırakmıştı.

Odada sadece ay ışığı ve nefes sesleri hakimdi. Kalkıp inen onlarca ısırık lekeli göğsü ve başını geriye atması ile daha çok ortaya çıkan boynu arasına bastırmıştı öpücüklerini Minho.

" Min.. elim acıyor çıkarmayı düşünüyor musun şunu?"

Minho birkaç saniye beklemiş ardından üzerinden kalkmıştı. Bakışları Hyunjin'i korkutup bu gecenin uzayacağını gösterirken dolabın önüne geçti, kilitli çekmecelerden birini açtı ve eline aldığı bir şey ile ona tekrar yaklaştı.

" Siktir, hayır."

" Ne hayır?"

" O olmaz."

" Olur bebeğim."

" Minn hayır!!"

Ne kadar isyan etse bile Minho dinlememiş, yanına gelip saçlarını düzeltmiş ve elindeki siyah kedi kulaklarını güzel sarı saçlarına takmıştı. Hyunjin bunlarla birlikte daha itaatkar olacağını bildiği için onu terslemek istese de yapamıyordu çünkü en az onun kadar meraklıydı..

Gözlerini kapatmış birkaç saniye beklemişti. Minho paketinden yeni yeni çıkardığı siyah tasmayı eline almış ve beklemeden sevgilisinin güzel , incecik boynuna takmıştı.

" Hay sikeyim. Daha ne geliyor acaba?"

Ona eğilip üst üste öpmüş ardından paketi bir kenara atmıştı.

" Yakıştı."

" Yakışır tabi ben takıyorum."

Hyunjin yine kendinden ödün vermezken konuşmaya devam edemeden kendini onun altında bulmuştu.. Lino durmuş ardından kelepçesine uzanıp ellerini açmıştı. Hyunjin anlık sevinecek gibi olsa da Minho bileklerini öpüp onu tekrar takınca güzel bir offlamış ve ;

Belalıyım Diyorum //    {HyunHo}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin